NATO dışişleri bakanları örgütün 75. yıl dönümünde bir araya geliyor

NATO ülkelerinin dışişleri bakanları örgütün 75. yıl dönümü vesilesiyle 3-4 Nisan tarihlerinde bir araya gelecek. Toplantıda gündeme getirilmesi beklenen konular arasında Ukrayna’ya 100 milyar avroluk yardım fonu sağlanması, NATO müttefiklerinin savunma harcamalarını artırması ve Türkiye’nin terörle mücadelesi yer alıyor.

NATO müttefiklerinin diplomasi liderleri örgütün kuruluşunun 75. yılında bir araya gelecek.

İsveç temsilcilerinin ilk defa tam üye olarak katılım sağlayacağı toplantıya ek olarak ittifak liderleri Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile de görüşecek.

Kiev’e uzun vadeli destek için Genel Sekreter Jens Stoltenberg’in önerisiyle 100 milyar avro değerindeki 5 yıllık bir fon tartışmaya açılacak.

Bu toplantıda nihai bir karara varılmayacağını bildiren yetkililer, Donald Trump’ın başkan seçilmesi ve ittifaka desteği kesmesi ihtimaline karşılık NATO’nun Ramstein Grubu’ndan bazı koordinasyon görevlerini devralabileceğini söyledi.

Haziran ayında Washington’da gerçekleştirilecek zirvede kesin bir çıktıya varılabilmesi adına dışişleri bakanları 75. yıl toplantılarında müzakereler gerçekleştirecek.

NATO liderleri ayrıca ittifakın Pasifik Okyanusu’ndaki ortakları olan Yeni Zelanda, Endonezya, Güney Kore, Avusturalya ve Japonya gibi ülkelerin temsilcileriyle de bir araya gelecek.

Kanada Dışişleri Bakanı Mélanie Joly, “NATO'nun 75. yıl dönümünü kutladığımız bu günlerde dünya giderek daha karmaşık bir siyasi ve güvenlik ortamıyla karşı karşıyadır ve bu durum NATO'yu transatlantik güvenliğin sağlanmasında her zamankinden daha önemli hale getirmektedir” açıklamasında bulundu.

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström de toplantı öncesi yaptığı açıklamalarda “Ukrayna'yı desteklemek, Rusya'nın saldırganlık, istikrarsızlaştırma ve güç yayma fırsatlarını sınırlamanın en etkili yoludur” dedi.

FİDAN’DAN TERÖR HATIRLATMASI

Hürriyet Daily’nin haberine göre Dışileri Bakanı Hakan Fidan, 3-4 Nisan’da gerçekleşecek toplantılarda Türkiye’nin güney sınırındaki terörle mücadelesinde NATO’nun sorumluluklarını ve Türkiye’ye yönelik tüm silah ambargolarının kaldırılmasını ele alacak.

Ankara’nın PKK ve YPG başta olmak üzere birden fazla terör örgütüyle mücadele ettiğini dile getirecek Fidan’ın, mevkidaşlarına NATO’nun amaçlarından birinin terörle mücadele olduğunu hatırlatması ve Washington’un DAEŞ ile savaşma gerekçesiyle YPG’ye verdiği destekteği kastederek terör örgütlerine destek verilmesinin kabul edilemez olduğunu aktarması bekleniyor.

Dışişleri Bakanı’nın buna ek olarak geçtiğimiz yıl Vilnius zirvesinde silah ambargolarının kaldırılmasıyla ilgili yapılan anlaşmayı gündeme getirmesi ve devam eden satış engellerine son verilmesi gerektiğini ifade edeceği aktarıldı.

CAMERON: “SAVUNMA HARCAMALARI ARTMALI”

Toplantıda konuşacaklardan olan Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Cameron, “Rusya'nın devam eden saldırganlığı ve daha tehlikeli bir dünya karşısında müttefiklerin adım atması ve savunma için daha fazla harcama yapması gerekiyor” ifadelerini kullanacak.

Reuters’a göre “Ukrayna NATO’ya hiç olmadığı kadar yakınken savaşı kazanmak için ihtiyaç duyduğu kritik desteği sağlamayı sürdürmeliyiz” demesi beklenen Dışişleri Bakanı’nın ayrıca müttefik ülkelerden Londra’nın Ukrayna’ya NATO standardı füze ve mühimmat sağlamak için başlatacağı girişimlere destek talep etmesi de öngörülüyor.

WEIMAR ÜÇGENİ: “ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ BELİRLEYECEK”

“Weimar Üçgeni” olarak bilinen bölgesel bir ortaklığın üyesi olan Almanya, Fransa ve Polonya’nın Dışişleri Bakanları Annalena Baerbock, Stéphane Séjourné ve Radosław Sikorski, NATO’nun 75. yılı için Politico’da yayımlanan ortak bir metin kaleme aldı.

Toplantıların ilk günü 3 Nisan’da yayımlanan metinde Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşla Avrupa’daki barış düzenine saldırdığı belirtilirken NATO’nun 75. yıl dönümünün rehavete sebep olmaması gerektiği, bu anın gelecek nesillerin yaşamını şekillendirebileceği belirtildi.

Ukrayna’ya desteklerinin “ne kadar gerekirse” süreceğini belirten bakanlar, Kiev’i savunmanın kendi güvenlik ve özgürlüklerini savunmak anlamına geldiğinin de altını çizdi.

NATO’nun kuruluş prensiplerini hatırlatarak “Birimiz hepimiz için” diyen bakanlar, Moskova’ya taviz vererek Avrupa’da barışçıl bir ortam oluşturma umudunu “safça” olarak niteledi.

Bakanlar, kıtada güvenliğin sağlanması için tüm müttefiklerin payına düşen savunma harcamasını yapması, askeri ekipmanların yenilenmesi için endüstriyel seferberlik başlatılması ve teknolojik üstünlüğün korunması için ileri teknoloji araştırmalarına yatırım yapılması gerektiğini ifade etti.