İran, 13 Nisan'da gerçekleştirilen saldırılarla "meselenin çözüldüğünü" belirtti

İran, İsrail tarafından 1 Nisan'da Şam'daki büyükelçiliğinin vurulmasının ardından 13 Nisan'da karşılık olarak saldırılar düzenledi.

Tahran, saldırılarının "İsrail'in işlediği suçlar" için bir ceza olduğunu söyledi. İranlı yetkililer, İsrail’in saldırılarının Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. maddesinde yer alan meşru müdafa hakkını tetiklediğini ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtmişti.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, saldırıların ertesinde yaptığı bir X paylaşımında, "Engelledik, püskürttük, birlikte kazanacağız" açıklamasında bulundu.

İsrail ordusu, İran tarafından ateşlenen 300’ü aşkın insansız hava aracı ve füzenin yüzde 99'undan fazlasının durdurulduğunu duyurdu.

İsrail merkezli Keshet 12 haber kanalına konuşan anonim bir Tel Aviv yetkilisi, saldırıya "kuvvetli bir cevap" verileceğini dile getirdi.

Lübnan Hizbullahı, 14 Nisan Pazar günkü açıklamasında İsrail askeri üssüne füzelerle saldırdığını belirtti. Yemenli Husilerin de İsrail’e İHA’lar ile saldırdığı bildirildi.

İsrail ordusunun baş sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, İran'ın eylemlerini "çok vahim" olarak nitelendirdi ve televizyonda yayımlanan bir toplantıda "bölgeyi gerilime sürüklediklerini" söyledi.

Hagari, İran'ın İsrail'e 10'dan fazla seyir füzesi de dahil olmak üzere karadan karaya düzinelerce füze fırlattığını, çoğunun İsrail sınırları dışında durdurulduğunu ve İran'ın saldırılarının bir askeri tesiste hafif hasara yol açtığını ifade etti.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, vatandaşların sığınaklara gitmelerini gerektirecek bir durum olmadığı kaydedildi.

Tahran’ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği, “İsrail rejimi bir hata daha yaparsa, İran'ın yanıtı çok daha sert olacaktır. İran şimdi meselenin sonuçlandığını düşünmektedir” açıklamasında bulundu.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile telefonda görüşen ABD Başkanı Joe Biden, İran'ın saldırısını “küstahça” olarak nitelendirdi ve diplomatik bir yanıt verilmesini koordine etmek üzere G-7’nin liderlerini 14 Nisan Pazar günü bir araya getireceğini duyurdu.

G-7'nin dönem başkanlığını yürüten İtalya, pazar günü Avrupa saatiyle öğleden sonra İran'ın saldırısını görüşmek için bir video konferans düzenleneceğini duyurdu.

Başbakan Giorgia Meloni, X üzerinden yaptığı bir paylaşımda, "Bölgedeki durumun daha da istikrarsızlaşmasından duyduğumuz derin endişeyi ifade ediyor ve bunu önlemek için çalışmaya devam ediyoruz" ifadelerine yer verdi.

İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Fransız radyo kuruluşu RTL'e verdiği demeçte, "İsrail hükümetinin temkinli bir çizgi benimseyeceğini umuyorum. Umarım karşı saldırıya karşı saldırı olmaz" açıklamasında bulundu.

Avrupa Birliği, İngiltere, Japonya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Meksika, Hollanda ve Norveç gibi aktörler İran'ın saldırısını kınadı.

14 Nisan Pazar günü açıklamalarda bulunan Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak, "Uçaklarımızın bir dizi İran saldırı uçağını düşürdüğünü doğrulayabilirim. Eğer bu saldırı başarılı olsaydı, bölgesel istikrar açısından doğuracağı sonuçları tahmin etmek zor olurdu. İsrail'in ve bölgenin güvenliğinin yanındayız ve bu elbette kendi güvenliğimiz için de önemli. Şimdi ihtiyacımız olan şey soğukkanlılığın sürmesi. Müttefiklerimizle koordinasyon içinde olmamız önemli" dedi.

Reuters’ın aktardığına göre BM Güvenlik Konseyi, Tel Aviv’in İran'ın saldırısının kınanması ve Devrim Muhafızları’nın terör örgütü olarak tanımlanması talebinin ardından 14 Nisan Pazar günü Türkiye saati ile 23:00'da toplanacak.

İsrail'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Gilad Erdan, 13 Nisan Cumartesi günü konsey başkanına gönderdiği bir mektupla konseyin acil bir toplantı yapmasını talep etmişti.

X’ten de açıklamalarda bulunan Erdan, "İran'ın saldırısı küresel barış ve güvenliğe yönelik ciddi bir tehdittir ve Konsey'den İran'a karşı somut adımlar atılması için her türlü aracı kullanmasını bekliyorum" demişti.

İran'ın Fars haber ajansı, bir kaynağa dayandırdığı haberinde Tahran'ın Amman’ı yakından izlediğini ve İsrail'i destekleyecek herhangi bir adım atması halinde bir sonraki hedefin Ürdün olabileceğini aktardı.

Bölgede aralarında Mısır, Lübnan ve İsrail’i içeren birkaç ülke hava sahalarını kapatmıştı. Tel Aviv’in havacılık otoritesi, İsrail hava sahasınının 14 Nisan Pazar günü sabahın erken saatlerinde yeniden açıldığını bildirdi.