31 Mart yerel seçim sonucu Türkiye ekonomisine nasıl yansıyacak?

31 Mart 2024 Türkiye genelindeki yerel seçimleri dünyada dikkatle takip edildi. Türkiye ekonomisini ve uluslararası yatırımcıları etkileyecek olan politikaların hangi yöne evrileceği merakla bekleniyor. Küresel çapta uzmanlar, Türkiye'nin mevcut ekonomi ortodoks programında bir değişiklik beklemiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçim sonuçlarının ardından yaptığı ilk açıklamada, mevcut ekonomik programı desteklemeye devam edeceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında hükümetin önümüzdeki sürece ilişkin atacağı adımların detaylarından bahsetti. Deprem Bölgesinin yeniden tesisine yönelik açıklama yapan Erdoğan, ekonomik sıkıntılara odaklanacaklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomide yol haritamız olan Orta Vadeli Program ve 12’inci Kalkınma Planımızı bugüne kadar kararlılıkla uyguladık. Ülkemize, milletimize ve gelecek nesillere bedel ödetecek popülist adımlardan uzak durduk. Enflasyon başta olmak üzere uyguladığımız ekonomi programımızın olumlu sonuçlarını, yılın ikinci yarısında görmeye başlayacağız. İş dünyamızdan bürokrasiye, esnafımızdan çiftçimize, tüccarımıza, işçimize, öğrencilerimize kadar herkes kendi asıl gündemine odaklanabilecekler” şeklinde konuştu.

Yerel seçimlerin sonuçlanması ile birlikte gözler politika çerçevesine ve 2023 yılındaki genel seçimlerden bu yana uygulanmakta olan ortodoks ekonomi politikalarının gidişatına çevrildi.

Üst düzey Türk yetkililer, 1 Nisan günü hükümetin mevcut ekonomik programını uygulamaya devam etme konusundaki kararlılığını doğruladı ve ekonominin gidişatının enflasyonu düşürmeyi ve tasarrufları artırmayı hedefleyeceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in 31 Mart günkü belediye seçimleri sonrasında yaptığı açıklamalarda, geçen yılki genel ve meclis oylamalarının ardından ülkenin daha geleneksel politika yapımına geri dönmesine neden olan ekonomi politikalarında herhangi bir değişiklik yapılmayacağına işaret edildi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, seçimin ardından ekonomi politikalarına yönelik değerlendirmeler yaparken, “Eylül 2023’te açıkladığımız OVP’yi güçlendirerek kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Ana hedefimiz olan, enflasyonu kalıcı olarak tek haneye düşürmek için sıkı para, seçici kredi ve gelirler politikasına ilaveten kamuda harcama kontrolü yaparak tasarrufu ön planda tutacağız. OVP’de açıklanan takvime uygun olarak hayata geçireceğimiz yapısal reformlar ile ekonomide dönüşümü gerçekleştirerek verimlilik ve rekabet gücü artışı sağlayacağız. Böylece sürdürülebilir büyüme amacımıza ulaşarak sağlayacağımız kalıcı refah artışı toplumun tüm kesimlerince paylaşılacaktır. Başarıya giden yol azim, kararlılık ve sabır ister. Azimliyiz, kararlıyız, başaracağız” İfadelerini kullandı.

Mehmet Şimşek’in gerçekleştirdiği yabancı yatırımcı toplantılarının ardından Bank of America’ya (BofA) konuşan birtakım yabancı fon yöneticileri, ekonomi yönetiminin yerel seçimler sonrası daha kararlı adımlar atabileceğini söyledi.

Seçimden sonra Türkiye’nin yatırım görünümüyle ilgili yeniden bir gözden geçirme yapacaklarını ifade etmişlerdi. Yine bazı ekonomist ve yatırımcılar, yerel seçim sonrasında ekonomi yönetiminin daha sıkı politikalar uygulayabileceği tahmininde bulunmuşlardı.

Haziran 2023’ten itibaren Türkiye’ye yabancı portföy girişlerinin hızlandığını, önemli kadrolarda değişim ve faiz artış süreciyle birlikte bu alımların 8 Aralık 2023’te tepe noktasına ulaştığını kaydetti.

Yabancı yatırımcılar için makro çerçevede yaşanacak istikrar, geleceğe yönelik beklentiler ve para-maliye politikalarındaki dengelerin seçim sonuçlarından daha önemli olduğunun altını çizen ekonomistler, rasyonel politikalarda devamlılığın sağlanması halinde alım eğiliminin de devam edebileceğini ifade etti.

SEÇİM SONUCU KÜRESEL ÇAPTA NASIL KARŞILANDI?

Reuters'in aktardığına göre, Almanya Merkez Bankası (Deutsche Bank) raporunda, "Mevcut politika faizi olan yüzde 50'nin, özellikle TL mevduat faizlerine etkin bir şekilde yansıtılabildiği takdirde, ekonomide arzu edilen yeniden dengelenmenin yeterince yüksek olduğuna inanıyoruz" değerlendirmeleri yer aldı.

Raporda, yerel seçimler sonrasında yurt içinde dolarizasyonun tersine dönmesi, yabancı yatırımcıların ılımlı girişleri ve cari işlemler dengesinin daha olumlu bir görünüme kavuşmasıyla rezerv pozisyonu üzerindeki baskının hafifleyeceği öngörüldü.

ABD Merkezli Danışmanlık şirketi Teneo'nun Eşbaşkanı Wolfango Piccoli, seçim sonuçlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek liderliğindeki ekonomi yönetimi arasına mesafe koymasının pek olası gözükmediği değerlendirmesini yaptı.

Finansal politikalarda önemli bir değişiklik beklenmediğini söyleyen Piccoli, “Enflasyonu kontrol altına almak için kamu bütçesi disiplini ve yüksek faiz oranları gerektiğini düşünen Şimşek’in politika programının temel riski, Erdoğan’ın 2024’ün ikinci yarısında asgari ücret ve emekli maaşlarını artırmamakta zorlanacak olması” dedi.

Bank of Singapore Döviz Stratejisti Moh Siong Sim'in açıklamasında, “Piyasalar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerel seçimlerin ardından ortodoks para politikalarına dönüş yolunda kalıp kalmayacağını görmek isteyecek” şeklinde konuştu.

Seçim öncesinde Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilen 500 baz puanlık faiz artışının cesaret verici olduğunu belirten Sim, “Para biriminin daha da istikrar kazanması için ihtiyaç olması halinde devamının gelip gelmeyeceğini görmemiz gerekecek” ifadelerini kullandı.

Goldman Sachs ekonomistleri seçimin geride kalmasıyla artan sermaye akımlarıyla Türk lirasının geçtiğimiz aylara kıyasla daha iyi performans sergilemesini bekliyor.

Amerikan yatırım şirketi Goldman Sachs ekonomistleri, Türkiye’deki yerel seçimlerin büyük ölçüde tartışmasız geçmesi ve mevcut ekonomi politikalarına devam edileceği mesajının piyasalar tarafından memnuniyetle karşılanacağını tahmin etti.

Finans politikalarında ekonominin yeniden dengelenmesini kolaylaştırmak, dezenflasyonu teşvik etmek ve Türk ekonomisini daha sürdürülebilir bir yörüngeye oturtmak oldukça önemli.

Ülkedeki enflasyon, büyümedeki yavaşlama ve borçlanma maliyetlerini artıran agresif parasal sıkılaştırma kampanyasının da aralarında bulunduğu ekonomik sıkıntılar seçimlerin kaderini belirleyen önemli faktörler arasında yer alıyor.

Enflasyonu düşürmenin ve ülkenin cari açığını azaltmanın dahil olduğu daha ortodoks ekonomi politikalarına dönüş sözü verdiğine işaret edildi.

Ekonomistler, seçim sonrası ekonomi ekibinde ve programında bir değişiklik olmayacağını düşünüyor ve bu kapsamda uygulanan ortodoks politikalara yönelimlere devam edileceği anlaşılıyor.