Vladimir Putin’in hedefindeki yeni muhalif: Kara-Murza!

Rusya’da Devlet Başkanı Vladimir Putin ve yönetimine muhalifliği ile bilinen kritik isimler tek tek hayatını kaybediyor. Wagner lideri Yevgeniy Prigojin’in bir uçak kazası sonrası şüpheli ölümünün ardından geçtiğimiz günlerde de muhalif lider Aleksey Navalny kaldığı cezaevinde 47 yaşında hayatını kaybetmişti. Rus liderin hedefindeki yeni muhalif isim, Nisan 2022’den bu yana tutuklu bulunan Vladimir Kara-Murza olabilir.

Hüseyin Can TOPKAYA

huseyincantopkaya@intell4.com

Rusya’da Vladimir Putin’in göreve geldiği 2000 yılından bu yana iktidara muhalif kritik isimlerin şüpheli ölümleri dikkat çekiyor. 

Eski bir KGB ajanı ve Putin muhalifi Aleksandr Litvinenko, 2006 yılında Londra’daki Millennium Otel’de güçlü bir radyoaktif izotop olan polonyum-210 ile dolu yeşil çay içtikten sonra 43 yaşında hayatını kaybetmişti.

İngilizli kaynaklara göre Putin, 2016 yılında cinayeti onayladı. Kremlin ise söz konusu ölüm ile ilgisi olduğu iddialarını yalanladı. Putin muhalifi Litvinenko, zehirlenmeden 6 yıl önce Rusya’dan ayrılarak İngiltere’ye kaçmıştı.

Bir diğer muhalif isim Aleksandr Perepiliçny ise Rusya’nın kara para aklama planıyla ilgili bir İsviçre soruşturmasına yardım ettikten sonra 2009 yılında İngiltere’ye sığınmıştı.

Perepiliçny, Kasım 2012’de koşuya çıktıktan sonra Londra’nın dışındaki lüks evinin önünde ölü bulundu. İngiliz polisi, nadir bulunan bir zehirle öldürülmüş olabileceği şüphelerinin gündeme gelmesine rağmen cinayetin söz konusu olmadığını açıkladı. Ancak soruşturma öncesi yapılan duruşmada, muhalif ismin midesinde gelsemium bitkisinden elde edilen nadir ve ölümcül bir zehir tespit edildi. Moskova yönetimi kendisine yönelik tüm iddiaları yalanladı.

Vladimir Putin’e yönelik eleştirileriyle dikkat çeken muhalif milletvekillerinden Golovlyov, 2002 yılında Moskova’da vurularak öldürüldü. 

Golovlyov ile aynı partide olan Sergey Yuşenkov, Moskova’daki evinde 17 Nisan 2003’te öldürüldü. Medyascope’nin aktardığına göre, Çeçen militanlarının suçlandığı ve Eylül 1999’da meydana gelen apartman saldırılarını soruşturan parlamentonun başında olan Yuşenkov, saldırıların Rusya gizli servisi tarafından düzenlendiğini düşünüyordu.

Bir diğer muhalif siyasetçi Boris Nemtsov, Ukrayna’daki çatışmaların karşısında olması nedeniyle ölüm tehditleri aldığını açıklamıştı. Nemtsov, 2008 yılında da Putin’e karşı başkanlık yarışına girmişti. Nemtsov, Moskova’da Şubat 2015’te öldürüldü.

İnsan hakları ihlallerini haberleştirmesiyle bilinen gazeteci Anna Politkovskaya da 7 Ekim 2006’da marketten evine döndükten sonra Moskova’daki evinin önünde öldürüldü.

Wagner lideri Yevgeny Prigojin, Haziran 2023’te Putin’e karşı bir isyana liderlik etmişti. Prigojin’in isyanı uluslararası kamuoyunda büyük yankı yaratırken, Wagner askerleri Moskova’ya ilerleme talimatı almıştı. Söz konusu silahlı isyanı kınayan Putin, “Sırtımızdan bıçaklandık. İhanette olan herkes cezasını çekecek ve hesap verecek” ifadelerini kullanmıştı.

Yevgeni Prigojin, Ağustos 2023’te şüpheli bir uçak kazasında yaşamını yitirdi. Prigojin’in ölümü, uzun bir süre dünya medyasında tartışıldı.

Rusya’da şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden son muhalif isim ise Aleksey Navalny oldu. Navalny, yolsuzluk karşıtı belgeselleri ve çalışmalarıyla ön plana çıkıyordu. Rusya muhalefetinin en çok bilinen ve takip edilen lideri Navalny, 16 Şubat’ta cezaevinde öldü. 

Yetkililer, Navalny'nin “yürürken bir anda bayıldığını” ve yaşamını yitirdiğini açıkladı. Ancak Navanly’nin ölümüyle ilgili Putin yönetimine sert tepkiler ve itirazlar devam ediyor. 

PUTİN’İN YENİ HEDEFİ KARA-MURZA OLABİLİR Mİ?

Rusya’da son yıllarda muhalif isimlerin şüpheli ölümleri, sırada kimin olduğu sorusunu beraberinde getiriyor. Rusya’daki seçimlerin hemen öncesinde muhalefetin en önde gelen ismi Navalny’nin ölümü, Putin’in üzerinde baskıların artmasına yol açtı. Ancak tüm tepkilere rağmen muhalif isimler şüpheli şekilde ölmeye devam ediyor.

Bu muhalif liderlerden biri de Vladimir Kara-Murza.

Kara-Murza, Nisan 2022’de gözaltına alınmış ve Ukrayna’da savaşan Rus ordusu ile ilgili yanlış bilgi yaymakla suçlanmıştı. 

Kara-Murza’nın, Batılı hükümetleri insan hakları ihlalleri ve yolsuzluk nedeniyle Rus yetkililere yaptırım uygulamaya ikna etme konusunda kilit rol oynadığı belirtiliyor.

Rus ve İngiliz vatandaşı olan Kara-Murza, Moskova’nın politikalarını ve Ukrayna’daki savaşı eleştiren halka açık konuşmalarıyla dikkat çekiyordu. Bu konuşmalardan birinde Kara-Murza, Rusya’nın Ukrayna’da yerleşim bölgelerine misket bombaları attığını ve “doğum hastanelerini ve okulları” bombalayarak savaş suçu işlediğini söylüyordu.

Kara-Murza, siyasi mahkumlar için gerçekleştirilen bir etkinlikte Rusya’nın “baskıcı politikalarından” söz etmişti. Söz konusu konuşmaları nedeniyle vatana ihanetle suçlanan Kara-Murza, 25 yıl hapis cezası aldı. 

Cambridge Üniversitesi’nde eğitim alan Kara-Murza, Nisan 2023’teki duruşmasında, mahkemeden kendisini beraat ettirmesini istemeyi reddetmiş, söylediği her şeyin arkasında durduğunu ifade etmişti. 

Kara-Murza, “Sadece bir şey için kendimi suçluyorum. Demokratik ülkedeki yurttaşları ve politikacıları, mevcut Kremlin rejiminin Rusya ve dünya için oluşturduğu tehlike hakkında yeterince ikna edemedim” sözleriyle dikkat çekmişti.

Duruşmayı Stalin’in göstermelik mahkemelerine benzeten Kara-Murza, daha öncesinde de Kremlin’i “katiller rejimi” olarak nitelendirmişti.

Kara-Murza daha önce de 2015 ve 2017 yılları arasında zehirlenmiş ve iki kez Moskova’da komaya girmişti. Kara-Murza’nın avukatı Vadim Prokhorov, Nisan 2023’te yaptığı açıklamada, iki zehir saldırısı sonucu mustarip olduğu polinöropati nedeniyle Kara-Murza’nın tedavi gördüğünü açıklamıştı. 

Diğer yandan Kara-Murza ile ilgili gelişmeler vatandaşı olduğu İngiltere tarafından yakından takip ediliyor. Londra hükümeti geçtiğimiz sene mahkeme kararı sonrası Rus büyükelçisini dişişlerine çağırmıştı. Rusya’daki İngiltere Büyükelçisi Deborah Bronnert ise kararın “şok edici” olduğunu belirtmiş ve Kara-Murza’nın derhal serbest bırakılması için çağrı yapmıştı. 

Dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, yaptığı açıklamada, “Rusya’nın ifade özgürlüğü de dahil olmak üzere temel insan haklarını koruma konusundaki kararlılık eksikliği endişe verici” ifadelerini kullandı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ise kararı “adaletin ayaklar altına alınması” olarak nitelendirmiş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Rus yetkililer kararı derhal iptal etmeli ve onu koşulsuz olarak serbest bırakmalıdır” ifadelerine yer vermişti.

KARA-MURZA’NIN GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ ENDİŞELER ARTIYOR

Son aylarda yaşanan gelişmeler nedeniyle Kara-Murza’nın güvenliğiyle ilgili kaygılar artıyor. İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, Kara-Murza’nın nerede olduğu konusunda endişelerinin olduğunu ve netlik talep ettiklerini söyledi. 

Cameron, 29 Ocak’ta X’te yaptığı açıklamada ise “Ukrayna’nın işgaline karşı konuştuğu için Rusya’da hapsedilen bir İngiliz vatandaşı olan Kara-Murza için derinden endişeliyim” ifadelerini kullanmıştı. 

Kara-Murza’nın avukatı ise ocak ayında yaptığı açıklamada, muhalif liderin Sibirya’nın Omsk bölgesindeki başka bir hapishaneye taşındığını dile getirdi.

Avukatlarına yazdığı bir mektupta Kara-Murza, bir gardiyan tarafından “kalkması” söylendiğinde ayağa kalkmadığı için ceza olarak transfer edildiğini dile getirerek, “Benim için her şey yolunda - giyinik, ayakkabılı, beslenmiş durumdayım ve buradaki insanların hepsi iyi” şeklinde konuştu. 

Kara-Murza’nın eşi ise konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Transferi için hiçbir neden yok ve bu, kocam 2015 ve 2017’de onu iki kez öldürmeye çalışan aynı kişilerin elinde olduğu için daha da korkutucu hale getiriyor” ifadelerini kullandı.

Son dönemde meydana gelen olaylar nedeniyle Kara-Murza ile ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor. Ancak sıradaki muhalif ismin Kara-Murza olması, Rusya ile İngiltere arasında ciddi bir krize yol açabilir.

Londra hükümeti, aynı zamanda İngiliz vatandaşı olan Kara-Murza ile ilgili tüm süreçleri yakından takip ediyor. Rusya’daki şüpheli ölümlerin devam edip etmeyeceği ise bilinmiyor.