Arap Birliği'nin görüş ayrılıkları ve Libya'da gerçekleştirilemeyen seçimler

Arap Birliği’nden 10 ülke Trablus’ta düzenlenen Arap Dışişleri Bakanları İstişare Toplantısı'na katıldı. Toplantıya dört ülke bakan seviyesinde katılırken, altı ülke ise Birlik daimi üyeleri ve büyükelçiler seviyesinde temsil edildi. Arap ülkeleri Libya konusunda görüş ayrılıkları yaşıyor. Birleşmiş Milletler ise ülkedeki krizi sona erdirmek için siyasi tarafları anayasal temeller ve seçim yasaları üzerinde uzlaşmaya çağırıyor.

Arap Birliği, Mart 1945’te kuruldu. Birliğin kurulduğu dönemdeki amacı hala sömürge olan Arap devletlerinin kurtuluşu ve Filistin’deki Yahudi topluluğunun bir Yahudi devleti kurmasını engellemekti.

Ancak Birliğin günümüzdeki amacı; üye devletler arasındaki bağı güçlendirmek, politikalarını eş güdümlü hale getirmek, ülkelerin egemenlik ve bağımsızlığını korumak olarak açıklanıyor.

Arap Birliği her ne kadar üye devletler arasında iş birliğini artırma amacı taşısa da; bu hedefinden uzaklaşmış görünüyor.

Arap ülkeleri Suriye’de olduğu gibi Libya konusunda da görüş ayrılıkları yaşıyor.

Nisan 2019’daki Arap Birliği'nin olağanüstü toplantısında Ulusal Birlik Hükümeti’nin Libya krizinin görüşülmesi talebinin dikkate alınmaması “Arap ülkeler arasındaki bölünmüşlüğün işareti” olarak değerlendirildi.

Libya Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) bağlı Dışişleri Bakanlığı, Trablus’a yönelik saldırıların da görüşülmesi talebiyle Arap Birliği'ni toplantı düzenlemeye çağırmıştı. Ancak Arap Birliği, UBH’nin 17 Nisan’da yaptığı talebe resmi bir cevap vermedi.

Mısır'ın başkenti Kahire'deki Arap Birliği Genel Merkezinde 21 Nisan 2019 tarihinde düzenlenen olağanüstü toplantıda yalnıza Filistin-İsrail barış planı olarak bilinen “Yüzyılın Anlaşması” görüşüldü. Toplantıda Libya’nın doğusundaki askeri birliklerin lideri General Halife Hafter’in Trablus’a başlatmış olduğu saldırı hiçbir katılımcı tarafından gündeme getirilmedi.

Arap Birliği’nin Ulusal Birlik Hükümeti’ne karşı takındığı tutumun ardından Arap ülkeleri arasında Libya konusunda yaşanan görüş ayrılıkları daha da arttı.

Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan, Libya hükümetine karşı isyancı General Hafter’ı destekledi.

BM raporlarına göre Mısır, BAE'nin topraklarını kullanmasına izin vererek Libya savaşındaki ihlallere dahil oldu. BAE ve Suudi Arabistan, Libya’nın BM nezdindeki meşru hükümetini düşürmek için General Hafter’e silah ve paralı askerlerle destek verdi.

Hafter'i destekleyen geleneksel ve sosyal medya mecralarının finansmanının da BAE'den geldiği yönünde iddialar ortaya atıldı.

ARAP ÜLKELERİ LİBYA’DAKİ TOPLANTIYI BOYKOT ETTİ

Arap ülkelerinin büyük bir çoğunluğu, geçtiğimiz ocak ayında, Libya Başkanlık Konseyi’nin Trablus kentinde düzenlediği Arap ülkeleri Dışişleri Bakanları İstişare Toplantısı’na katılmadı.

22 üyeli Arap Birliği’nin sadece beş üyesi, toplantıya dışişleri bakanını gönderirken, dört ülke daha düşük seviyedeki bir bakan vaya büyükelçiyle temsil edildi.

Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye Bathiliy’in de hazır bulunduğu toplantıya; Libya, Cezayir, Tunus ve Katar bakan seviyesinde katıldı. Somali, Komor Adaları, Filistin, Sudan, Umman ve Moritanya ise Birlik daimi üyeleri ve büyükelçiler seviyesinde temsil edildi.

Kahire’de düzenlenecek Arap Birliği dışişleri bakanları toplantısına hazırlık amacıyla düzenlenen etkinliğe Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri hiç temsilci göndermedi.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt’ın Trablus’a gelmemesi ise dikkat çeken bir diğer durum oldu.

euronews’in AFP’den aktardığına göre, Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş, ülkesinin Arap Birliği dönem başkanı olduğunu hatırlatarak, bazı ülkelerin bu toplantıyı boykot etmesini eleştirdi.

Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş, “Bazı üyelerin Libyalıların Arap dayanışmasını gerçeğe dönüştürme arzusunu bastırma girişimlerini kınıyorum. Libya, Arap Birliği'ndeki rolünü oynamaya kararlı ve Arap Birliği’ni siyasallaştırmaya yönelik her türlü girişime karşı çıkacak” diyerek tepkisini dile getirdi.

Necla el-Menguş katılımın az olmasında bölgesel sorunların ve Arap ülkelerinin içinde bulunduğu durumun da etkisinin olduğuna dikkat çekti.

LİBYA’DA GERÇEKLEŞTİRİLEMEYEN SEÇİMLER

Birleşmiş Milletler öncülüğündeki Libya Siyasi Diyalog Forumu'nun Kasım 2020'deki toplantılarında, ülkede devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık 2021'de yapılmasına karar verildi. Ancak seçimler planlanan tarihte yapılamadı.

Tobruk'taki Temsilciler Meclisi, mevcut Ulusal Birlik Hükümeti'nin görev süresinin 24 Aralık 2021'de dolduğu gerekçesiyle 10 Şubat 2022 tarihinde ülkenin batısındaki milletvekillerinin çoğunun katılmadığı oturumda Fethi Başağa'yı başbakan seçti. 1 Mart’ta ise Fethi Başağa hükümetine güvenoyu verdi.

Ancak Başbakan Abdülhamid Dibeybe, Başağa'nın başbakan olarak atanmasını reddetti ve iktidarı ulusal bir seçimden sonra devredeceğini belirtti.

Libya’da aksayan seçim sürecinin tamamlanmasına yönelik çabalar hala devam ediyor. 

Birleşmiş Milletler, ülkedeki krizi sona erdirmek için siyasi taraftarları barışı koruma ve yasal değişiklikler üzerinde hızla anlaşarak seçimlere gitme çağrısında bulunuyor.