İsrail, Hamas'ı bitirmenin tek yolunu kara harekâtı olarak görüyor

İsrail, Hamas ile savaşın başladığı 7 Ekim’den beri bir kara harekâtına hazırlanırken Washington, kara harekâtının gerçekleşmesini istemiyor. Gazze’de siviller insanlık dışı şartlarda mahsur kalmış durumdayken şehre düzenlenecek bir kara harekâtının nelere sebep olacağı bilinmiyor.

İsrailli yetkililer, yaptıkları açıklamalarda kara harekâtının “kesinleştirildiğine” ilişkin bilgilere yer veriyorlar.

İsrail’in Moskova Büyükelçisi Alexander Ben Zvi, Rus devlet haber ajansı Tass’a verdiği röportajda, kara harekâtının kararlaştırıldığını söyledi.

Zvi, açıklamasında, “Kararın verildiğini söyleyebilirim, çünkü karar daha önce bahsettiğimiz görevlerimizin uygulanmasıyla ilgilidir. Diğer şeylerin yanı sıra bir kara operasyonu kullanmadan bu yapılamaz. Dolayısıyla bu kararın alındığını söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Tass’ın aktardığına göre, ABC News’in radyo kanalına konuşan İsrail ordu sözcüsü Jonathan Conricus da kara operasyonunun “kaçınılmaz” olduğunu vurguladı.

Conricus, “Buradaki amaç Hamas'ı askeri yeteneklerinden tamamen arındırmak. Eğer bu havadan ve karşı tedbirlerle askerlerimizin çok az etkilenmesi ve karada daha az hasarla yapılabilirse bu harika olur. Eğer Hamas saklandığı yerden çıkar, rehinelerimizin 212'sini de iade eder ve kayıtsız şartsız teslim olursa o zaman savaş sona erer. Eğer yapmazlarsa muhtemelen içeri girip bu işi halletmemiz gerekecek” dedi.

İsrailli yetkililerin bu açıklamalarına karşın, Tel Aviv’in en büyük destekçisi olan Washington yönetimi olası bir kara harekâtını desteklemiyor.

The Times of Israel gazetesi kimliği belirsiz bir diplomatik kaynağa dayandırdığı bir haberinde, ABD’li ve Avrupalı yetkililerin, esirlerin salınmasıyla ilgili Hamas ile pazarlık yapılması ve Filistin kontrolündeki bölgelere insani yardım ulaştırılması için İsrail’e kara operasyonunun ertelenmesi yönünde baskıda bulunduğunu aktardı.

The Times of Israel’e göre, ABD’den gelen telkinler kara harekâtının tamamen iptal edilmesini değil ertelenmesini öngörüyor.

Bloomberg’deki yazılarında Ethan Bronner ve Henry Meyer, kendilerine konuşan üç üst düzey İsrailli devlet görevlisinin Hamas'a karşı yürütülen savaşta ABD'nin rolünün ve etkisinin geçmişte oynadığı rolden daha derin ve yoğun olduğunu söylediğini aktardı.

Obozrevatel adlı Ukraynalı haber sitesine yazan Kateryna Bilobrova da Joe Biden’ın politika stratejisinin, kara harekâtının başlamamış olmasının nedenlerinden biri olarak görüldüğünü belirtiyor.

Bilobrova, yazısında, ABD’nin politikasına ek olarak harekâtın başlamasını engelleyen üç neden daha öne sürüyor: Gazze’deki insani durum, İran ve Mossad’ın bilhassa 7 Ekim’deki haber alma başarısızlığı.

OLASI KARA HAREKÂTI

İsrail, savaşın başladığı 7 Ekim gününden beri kara harekâtı gerçekleştirmek için tetikte bekliyor. Kuzey Gazze’deki Filistinlilere yapılan bölgeyi boşaltma çağrısı da bu kara harekâtını gerçekleştirme iddiasıyla destekleniyordu.

Atlantic Council adlı ABD merkezli düşünce kuruluşuna yazdığı bir yazıda Alex Plitsas, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin Gazze çevresinde 100 bini aşkın asker konuşlandırdığını ve şehre kara ve deniz yoluyla giriş çıkışları kapattığını aktardı. Bu askerler, Gazze’ye girmek için yönetimden gelecek bir emri beklerken şehir üzerindeki abluka, yaşam koşullarının günden güne kötüleşmesine neden oluyor.

Plitsas, bu kara harekâtının Lübnan Hizbullah’ını savaşa dâhil etme ihtimali dolayısıyla Orta Doğu’da bölgesel bir çatışmaya evrilmesi tehdidi barındırdığını da belirtiyor. Hizbullah yardımcı lideri Naim Kasım’ın örgütün “savaşın kalbinde” olduğuna ilişkin söylemleri de Plitsas’ı haklı çıkarır nitelikte.

NPR’dan A. Martínez’in tarihçi ve eski asker Gian Gentile ile yaptığı röportajda Gentile, kara harekâtı için kilit noktanın Hamas’ın Gazze’de açtığı tüneller olacağını söyledi.

Analistler Gazze’ye düzenlenecek bir kara harekâtının şehir savaşı olarak tezahür edeceğinin, bölgedeki binalar, köprüler gibi yapıların çatışmaya sahne olacağının ve yıllarını o bölgede geçiren Hamas’ın çatışmaya İsrail ordusu kadar hazır olacağının altını çiziyor.

RAND Corporation’a yazan siyaset bilimci Raphael Cohen, İsrail’in Gazze stratejisinin tamamen hatalı olduğunu ve vatandaşları Hamas gibi örgütlere ittiğini, 7 Ekim’deki saldırının da bunun bir göstergesi olduğunu belirtiyor.

Cohen, askeri bir perspektiften bakıldığında İsrail’in “zor günlerinin ileride” olduğunu, olası kara harekâtının sonuçlarının sadece Tel Aviv yönetimine zarar vereceğini de belirtiyor. Bu sonuçlar Cohen’e göre çoğunlukla İsrail’in Gazze üzerindeki sınırlı etki yetisini de yitirmesi anlamına geliyor.

Bombardımanlarla yıkılan Gazze’ye düzenlenecek kara harekâtının İsrail açısından önemli noktaları tüneller, şehir savaşının potansiyel zorlukları ve Lübnan Hizbullahı gibi örgütlerin müdâhil olma ihtimali olarak öne çıkarken Filistinliler için kara harekâtı daha fazla sivil can kaybı anlamını taşıyor olabilir.

İsrail yönetimi, Gazze’nin kuzeyindeki herkesi Hamas ile ilişkili olarak değerlendirir ve bu durumda bir kara harekâtı başlatırsa İsrail askerlerinin sivilleri militanlardan ayırma yetisinin kaybolacağını söylemek mümkün.