Gazeteci Hande Fırat, Millet İttifakı’nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni değerlendirdi

Millet İttifakı, iktidara gelmeleri durumunda; 9 ana başlık ve 244 sayfada, yol haritalarını kamuoyu ile paylaştı. Gazeteci Hande Fırat, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde, söz konusu metni değerlendirdi.

Millet İttifakı’nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni açıklandı. 9 ana başlık ve 244 sayfadan oluşan metinde, birçok konuda Millet İttifakı’nın yol haritası belli oldu.

Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde bir makale kaleme alan Gazeteci Hande Fırat, söz konusu metin hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanının kimin tarafından seçileceğine dair metinde ifade yer almadığına dikkat çeken Hande Fırat, “7 yıl süreyle bir dönem seçilip partisiyle ilişiği kesilecek ve sonra da aktif siyasete dönmeyecek olan cumhurbaşkanını kim seçecek? TBMM mi yoksa halk mı? Bu sorunun yanıtı yok. Oysa bu sorunun yanıtı bazı tartışmaları beraberinde getirebilir” değerlendirmesinde bulundu.

“Terör örgütleri ile mücadele konusundaki bölümleri yetersiz, biraz da muallak buldum” ifadelerini kullanan Gazeteci Hande Fırat, bunun nedenleri hakkında ise sözlerine şu şekilde devam etti:

“ ‘FETÖ dahil olmak üzere tüm terör örgütleri ile kararlılıkla mücadele edeceğizifadesi var. Ancak metnin hiçbir yerinde PKK/PYD/YPG terör örgütü ifadesi geçmiyor. Bunu seçimlerdeki HDP seçmeninin oyunu alma hassasiyetine bağlamak mümkün.

ABD ile müttefiklik ilişkisi vurgusu dikkat çekerken; ABD’nin müttefikliğinden devlet olarak Türkiye’nin beklentisi de yer almamış. Yani PKK/PYD terör örgütüne verdiği desteğe atıfta bulunmuyor.”

Gazeteci Hande Fırat, daha sonrasında ise şu ifadeleri kullandı:

Terörle mücadele konusunda güvenlik kuvvetlerinin önemi malum. Ortak Politikalar Metni’nde; ‘Ordumuzun kendisine verilen görevleri yerine getirebilecek ileri teknoloji ürünü sistemlerle donatacak istihbarat, keşif, vuruş gücü diğer operasyonel yeteneklerini güçlendireceğiz’ ifadesi yer alıyor. TSK’nın özel birlikleri dahil birçok alanda çalışmaları görmüş biri olarak; güvenlik güçlerinin elinde şu an bu yazılan içerik zaten mevcut. Bence daha büyük hedefler konulmalıydı.” 

Metindeki Göç İdaresi Başkanlığı’nı yeniden yapılandırılmasını öneren maddeye dikkat çeken Fırat, “Benim beklentim bu sorun için Mülteciler Bakanlığı kurulması idi” dedi. 

Gazeteci Hande Fırat ayrıca, “Dünya uzaya taşınmışken, muhalefet partileri özellikle CHP bilim ve teknoloji için yurtdışına ziyaretler yapmışken, “Türkiye’nin uzay hedefleri” ayrı bir başlık olarak yer almalıydı. Dünya ülkeleri; küp uydu teknolojileri, uzay istasyonları, hatta Ay’da istasyon üzerinde çalışırken Türkiye’nin hedeflerini büyütmesi gerekir” değerlendirmelerinde bulundu.

ABD’DE GİZLİ BELGE TARTIŞMALARI BÜYÜYOR

Gazeteci Hande Fırat, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde, son dönemde ABD’de yaşanan gizli belge tartışmalarına değindi.

ABD Başkanı Joe Biden’ın gizli belgeler meselesinin gündemde olduğuna dikkat çeken Fırat, “Trump’ın evine daha önce görülmemiş bir şekilde, adeta filmlerdeki gibi FBI tarafından baskın yapılıp üzerinde ‘Top Secret’ (çok gizli) yazılı belgeler bulunmuştu. Sonra da benzer bir şekilde ABD’nin mevcut başkanı Biden’dan belgeler çıktı; hem eski ofisinde hem de evinde. Bir kısmı, Biden’ın 10 sene önce Obama’nın yardımcılığını yaptığı dönemden kalma gizli belgeler” ifadelerini kullanarak geçmiş dönemde yaşanan gelişmeleri hatırlattı.

Doğal olarak insanın aklına ABD eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın görevde olduğu dönemde hack’lenip yayınlanan e-postalar da geliyor. WikiLeaks’i de unutmayalım. 29 Kasım 2010’da yayınladığı diplomatik belgeler dünya çapında ses getirmişti” diyen Gazeteci Hande Fırat, daha sonrasında şöyle devam etti:

Politikacılar, kendilerine sunulan raporları bazen zamansızlıktan, çoğunlukla da arabada, evde, uçakta okuyorlar. Kimileri belgeleri unutmuş olabilir diyelim, kimileri ise özellikle saklamış da olabilir ya da birileri tarafından oralara konmuş olabilir… Burada tuhaf olan bazı unsurlar var: ABD başkanlarının ofis ve evlerinde ele geçirilen gizli belgelerin duyurulma şekli ve yöntemi… Duyurulma şekli ve yöntemleri, eski ve de mevcut başkanı tam da itibarsızlaştırma amacı taşıdığı izlenimi uyandırıyor.”

Gazeteci Hande Fırat, ABD’de yaşanan gelişmelerle ilgili şu soruları yöneltti:

ABD müesses nizamı acaba şimdiden iki sene sonraki seçimlere mi hazırlanıyor?

Toplumda etrafa ‘Yaşlı başkanlar ulusal güvenliği zedeleyici hareket içinde bulunabiliyorlar’ tohumları mı saçılıyor?”

Sanırım Amerikan kamuoyunda yaşlı politikacıların güvenilmez olduğu algısı yaratılmak isteniyor” ifadelerini kullanan Fırat, “Sadece bu değil bana sorarsanız, aynı zamanda Amerikan müesses nizamının tam anlamıyla yönlendirilebileceği bir isim de aranıyor. Kasım 2024 Başkanlık seçimlerinde, Rusya, Çin, İran hedeflerinde tabiri caizse derin devletin sözünden çıkmayacak bir başkan profilini kamuoyuna dayatma startı verilmiş görünüyor” değerlendirmelerinde bulundu.