Donald Trump, Cumhuriyetçi Parti'nin Başkan adayı olmaya adım adım ilerliyor

ABD’de sıradaki başkanlık seçimleri için zaman daralırken Cumhuriyetçi Parti içinde en öne çıkan aday konumunda hâlâ eski Başkan Donald Trump bulunuyor. Geçtiğimiz aylarda birçok farklı suç dolayısıyla hâkim karşısına çıkan Trump’ın popülaritesi diğer adaylara nazaran yüksek seyrediyor ve yaşanılanlar milyarder iş insanının seçim kampanyasına zarar vermiş gibi gözükmüyor. Donald Trump'ın Biden'a karşı yarışacak aday olarak belirlenmesi muhtemel gözüküyor.

Mansur Ali Bilgiç

mansuralibilgic@intell4.com

ABD’de bir sonraki başkanlık seçimi yaklaşırken adaylıklar resmî olarak ortaya çıktı, ancak parti bazındaki adaylar henüz belirlenmedi.

Amerika Birleşik Devletleri’nde siyasi faaliyetlerine devam eden en büyük iki partiden biri olan Cumhuriyetçi Parti (GOP) içinde 10’a yakın figür, aday olmaya yönelik niyetlerini belirtti.

Bu isimlerin arasından sıyrılan iki isim bulunuyor: 2016-2020 yılları arasında Oval Ofis’te görev yapmış Donald Trump ve 2019’dan beri Florida Valisi olan Ron DeSantis.

Anketler değişen sonuçlara işaret etse de Donald Trump, yarışı çoğunlukla önde götürüyor.

Marquette Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin anketini Trump, 46 puanla lider götürüyor. En yakın rakibi DeSantis ise 22 puan ile 24 puan geriden geliyor.

NYT/Sienna Üniversitesi’nin ortak anketinde ise yine Trump’ın 54 puanla zirvede olduğu görülüyor. DeSantis 17 puan alarak bir kez daha ikinci aday oluyor.

Eğer bu iki adayın dışında bir aday olmasaydı; Trump, DeSantis’in iki katı kadar destek alarak yüzde 62 puan toplayacaktı.

Saygın anket kuruluşlarından olan FiveThirthyEight ise Donald Trump’a yönelik desteği yüzde 53, DeSantis’e yönelik olanı ise yüzde 16 olarak hesaplıyor.

Milwaukee Journal Sentinel’e yazan Craig Gilbert, temmuz ayının sonunda yayımlanan Marquette Üniversitesi ve New York Times anketlerini “tarafsız, şeffaf ve detaylı” olarak nitelendiriyor.

Peki, GOP seçmenleri tarafından neden hâlâ Donald Trump tercih ediliyor? Adına birçok suçlama ile dava açılan eski Başkan, bu denli bir desteği nereden buluyor?

TRUMP GİZEMİ

BBC Kuzey Amerika muhabiri Anthony Zurcher’in, Ipsos ABD Halkla İlişkiler Başkanı Clifford Young’dan aktardığına göre; seçmenin, davaları “siyasi motivasyonla açılmış” olarak değerlendirmesi bu konuda büyük rol oynuyor.

Young, “İki Amerika'nın ve iki farklı cephenin hikâyesiyle karşı karşıyayız. Trump'ın davranışlarını kanunsuz olarak gören bir cephe var. Buna karşılık onu kendi koruyucuları olarak gören ve bu yüzden saldırıya uğradığın düşünen başka bir cephe daha var” diyor.

Trump, 2020’deki seçimleri kaybettikten sonra Young’ın ifadeleriyle örtüşen açıklamalarda bulunmuş; kendini, “halkı elitlerden koruyan kişi” olarak tasvir etmişti. Trump destekçileri, bu mesaja inanıyor olabilirler.

Seçmenin bu bakış açısı, Trump’ın ekonomik politikalarıyla bağdaştırılabilir. Milyarder iş adamı, 2016 seçimleri sırasında “Amerikan halkına zarar veren, elitlerin kurduğu ekonomik düzeni” yıkarak ABD halkını kalkındırma önerisinde bulunuyordu.

Trump, bir nevi sözlerini de tuttu. Logically Facts adlı doğrulama kuruluşunun konu üzerindeki bir yazısına göre; yükseliş her ne kadar Trump döneminde başlamamış olsa da devam etti.

İşsizlik oranının 2016-19 arasında yüzde 5’ten yüzde 3,8'e düştüğü; ev sahipliği oranının 2016-19 yılları arasında yüzde 64,9 oranında arttığı; enflasyona göre düzeltilmiş medyan gelirin 2016'dan 2018'e yüzde 2,3 (1.400 dolar) arttığı tespit edildi.

Bu şekilde, gelir ve servet bakımından en alt sıralarda yer alan aileler, medyan ve ortalama net değer bakımından yükselmeye (yani zenginleşmeye) devam etti.

Bu politikalar Trump’ın yalnızca tabanını korumasına değil, genişletmesine de katkı sağlayabilir.

Axios’un bir haberine göre; Joe Biden, işçi sınıfının üyesi olan siyahi ve Latino seçmenlerin oyunu kaybediyor. Bu oyların Trump'a kayması mümkün olsa da yazıyı kaleme alan Josh Kraushaar'a göre, benzer durumlar 2020 ve 2022'de de yaşanmasına karşın oylarda bir kayma görülmedi.

CNN’e yazan Harry Enten, Trump’ın kazanmasının en büyük nedenini 2020’deki seçimle ilişkilendiriyor.

Trump 2020 seçiminden sonra seçimde usulsüzlük olduğunu iddia etmişti. Bu usulsüzlük iddiaları hiçbir zaman kanıtlanamamış olsa da ileri boyutlara evrilerek 6 Ocak Capitol Binası Baskını’na yol açmıştı.

Eski Başkan’a mahkemede yöneltilen suçlamalardan biri de bu ayaklanmayı başlatmış olmasıyla ilgiliydi.

CNN/SSRS ortak anketi sonucunda elde edilen verilere göre, Cumhuriyetçi Parti seçmeninin büyük bir kısmı 2020’deki seçime hile karıştırıldığına inanıyor.

Bu görüşü paylaşan seçmenlerin yüzde 64’ü Trump’ın adaylığını desteklerken; 2020’deki seçimlerin yasal olduğunu düşünen GOP seçmeninin yalnızca yüzde 27’si Trump’ın adaylığına yeşil ışık yakıyor.

Gilbert, Trump’ın partinin seçmen tabanında yüzde 44’e varan bir desteğe ulaşabileceğini, diğer adaylarla kıyaslandığında büyük bir avantaja sahip olduğunu yazıyor. Gilbert ayrıca, NYT’nin hesaplamalarına göre; “koyu” Trump seçmeninin, GOP’un seçmen havuzunun yüzde 37’sine tekabül ettiğini de aktarıyor.

Enten ise Trump’a rakip olacak adayların, “Seçmeni, Trump’ın 2020’de seçimi kaybettiğine ve tekrar kaybedeceğine ya da 2020’deki seçimi hiç kaybetmediğine” inandırması gerektiğini ifade ediyor.

Donald Trump’a rakip olacak bir adayın ikinci seçenekle gitmesi, seçmeni Trump’a itme tehlikesi taşıyor. Sonuçta Joe Biden’ı bir kere yenen bir adayla seçimlere gitmek, hiç yenmemiş bir adayla seçimlere gitmekten daha mantıklı olarak değerlendirilebilir.

Bu durumda Trump’a rakip olmayı düşünen adayların tek seçeneği, 2020’deki mağlubiyete işaret etmek oluyor. Ancak bu da başarılması güç bir unsur olarak beliriyor çünkü bu taktik seçmen havuzunun üçte birinden fazlasının fikrinin değiştirilmesi gerektiğine işaret ediyor.

Trump, suçlu bulunması ve cezaya çarptırılması hâlinde bile adaylıktan vazgeçmeyeceğini açıklamıştı.

GOP’un en iyi performans gösteren adayı konumunda olan Trump’ın önümüzdeki seçimlerde Biden karşısındaki aday olması yüksek ihtimal taşıyor.