İsveç Başbakanı Ulf Kirstersson, Türkiye’nin güvenlik endişelerini gidermeye çalışıyor

İsveç Başbakanı Ulf Kirstersson, göreve gelmesinin hemen ardından NATO Genel Sekreteri ile ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Kristersson, İsveç’in NATO üyeliğini onaylamayan Türkiye’nin güvenlik endişelerini gidermek için çabaları artıracaklarını, bunun gereklerini NATO üyeliğinden sonra da yerine getireceklerini bildirdi. Peki, İsveç’te kurulan yeni hükümet Türkiye’nin onayını almak için neler yapıyor?

İsveç’te 11 Eylül’de yapılan parlamento seçimleri sağ partiler lehine sonuçlandı. Muhafazakar Ilımlı Parti Lideri Ulf Kristersson, yeni hükümeti kurma konusunda Hristiyan Demokrat Partisi ve Liberal Partisi ile koalasiyon hükümeti kurdu. Ulf Kristersson liderliğinde kurulan bu hükümet 17 Ekim’de meclisten güvenoyu aldı.

Ulf Kristersson 17 Eylül’de yaptığı konuşmada, “Bugün Başbakan seçildim. Bana duyulan güvenden dolayı teşekkür ederim. NATO üyeliği, İsveç ve Finlandiya için çok önemli. Türkiye ile NATO anlaşmasına bağlıyız. Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında yapılan anlaşmanın gereklerini yerine getirmek için bütün gücümüzle çalışacağız" ifadelerini kullandı.

Türkiye ile görüşmek istediğini söyleyen Kristersson, “Türk hükümeti ve yetkilileriyle doğal olarak bire bir görüşüp konuyu diyalog çerçevesinde bir çözüme ulaştıracağımıza inanıyorum. Bütün NATO ülkelerinin de bildiği üzere, İsveç ve Finlandiya ile NATO üyeliğine ortak müracaat ettik. NATO üyeliğinin gerekliliği için elimizden geleni yapıyoruz. Dileğimiz o ki İsveç ve Finlandiya, NATO üyeliğine ortak kabul edilir” diye belirtti.

Ulf Kirstersson, İsveç’in yeni başbakanı olarak göreve geldikten üç gün sonra da NATO’yu ziyaret etti.

NATO'ya yaptığı ziyaret sonrasında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile ortak basın toplantısı düzenleyen Başbakan Kirstesson, İsveç'in ittifaka üyelik başvurusu hakkında görüştüklerini bildirdi.

Yeni İsveç hükümeti olarak NATO’ya katılıma büyük önem verdiklerini belirten Kristersson, şu ana kadar 28 ülkenin üyeliği onayladığını hatırlattı.

Kristersson, Türkiye’nin gerekçe gösterdiği güvenlik endişeleri hakkında, “Hükümetim Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında imzalanan üçlü memorandumu uygulamak için çabaları katlayacaktır. Bu durum hem İsveç'in NATO'ya katılımı öncesi hem de sonrası için böyle olacaktır. Üçlü memorandum, İsveç ve Türkiye arasında terörle mücadelede iş birliği için yeni platformlar kurmuştur. Terörle mücadele bizim için NATO katılımından önce de sonra da önceliktir. Taahhütlerimizde çok ciddiyiz" dedi.

Önceki hükümet gibi Türkiye ile anlaşmaya bağlı olduklarını söyleyen Başbakan Kristersson, “Biz önceki hükümet gibi Türkiye ile anlaşmaya bağlıyız. Ancak söz verdiklerimizi hayata geçirmek için bizim elimizde şimdi daha fazla araç bulunuyor” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE İSVEÇ’İN NATO’YA KATILIMINI VETO ETMİŞTİ

18 Mayıs 2022 tarihinde, Finlandiya ve İsveç, NATO Kurucu Antlaşması’nın 10. maddesine dayanarak ittifaka üyelik başvurusunda bulunmuşlardı. İki ülke, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası ittifaka katılmak istediklerini açıklamıştı.

Bir ülkenin NATO'ya katılabilmesi için oy birliği, yani mevcut 30 üye ülkenin tümünün onayı gerekiyor. 

Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılmak için yaptığı resmi başvurunun ardından ilk toplantı gerçekleştirilmiş, ön müzakerelerin başlamasına ilişkin yapılan oylamayı Türkiye veto etmişti. Macaristan hükümet yetkilileri ise İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri için gerekli olan meclis onayının 2022’de alınacağını bildirmişlerdi.

Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği sürecine ilişkin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Daha şurada Fransa, Almanya, Hollanda, İsviçre ve İsveç'te yapılanlar... Bunları biz görmeyecek miyiz? İsveç'te en son yapılanlar ve 30 teröristi istedik, 'Vermeyiz.' dediler. Siz teröristleri bize vermeyeceksiniz ama bizden kalkıp NATO üyeliğini isteyeceksiniz. NATO bir güvenlik oluşumudur, bir güvenlik teşkilatıdır dolayısıyla bu güvenlik teşkilatını güvenlikten yoksun hale getirmeye biz 'evet' diyemeyiz” ifadelerini kullanmıştı.

Türkiye, ulusal güvenlik ve terörizmle mücadelede Finlandiya ve İsveç’i yetersiz görüyordu. 

Türkiye; iki ülkeden PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin uzantılarına yönelik aktif tutum sergilemelerini, bu örgütlere destek sağlamamalarını istemişti.

Ankara hükümeti, Finlandiya ve İsveç’ten ülkelerinde bulunan terör zanlıların iadesinde ve sınır dışı edilmesinde Türkiye’ye kolaylık sağlanmasını talep etmişti.

Haziran ayında İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasında “Üçlü Muhtıra” imzalandı. Finlandiya ve İsveç; terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede Türkiye ile tam dayanışma ve iş birliği sergileyecekleri, PKK terör örgütü başta olmak üzere milli güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye’ye tam destek verecekleri, PYD/YPG ve FETÖ’ye destek sağlamayacakları yönündeki taahhütlerini yineledi.

Üçlü Muhtıra sonrasında, “Daimi Ortak Mekanizma”nın kurulmasıyla da Türkiye’nin endişelerini çözüme ulaştırmak için somut adımlar atıldı. 

İsveç ve Finlandiya’nın muhtıradaki taahhütleri neticesinde aldığı önlemler, Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya erişimine verdiği desteği artırıyor. Türkiye, iki ülkenin üyeliğine eskisi kadar soğuk bakmıyor.

İSVEÇ BAŞBAKANI TÜRKİYE’DE

Ulf Kristersson, İsveç Başbakanı olduktan sonra Türkiye’yi ziyaret etmek istediğini, "En kısa zamanda Ankara'ya gitmeye hazırım. Bu mesajı Türk dostlarımıza ilettik” ifadeleriyle açıklamıştı.

Kristersson 7-8 Kasım tarihlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine Türkiye’ye geldi. Bu, İsveç'ten Türkiye'ye başbakan düzeyinde 2009 yılından bu yana yapılan ilk ziyaretti.

Yeni Başbakan, ülkesinin güvenlik kaygılarını ciddiye alıyor ve bunun için somut adımlar atıyordu. Ulf Kristersson, başbakan olarak Avrupa Birliği dışındaki ilk ikili temasını Türkiye ile yapıyordu.

Erdoğan, Başbakan Kristersson ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, "İsveç kendi güvenliği için NATO üyeliğini istiyor, biz de kendi güvenlik kaygılarımızın giderilmesine destek olan bir İsveç görmek istiyoruz" dedi.

Erdoğan, Kristersson liderliğinde kurulan yeni İsveç hükümetinin üçlü muhtırayı uygulama yönündeki taahhütlerinden duyduğu memnuniyeti, “Savunma sanayiinde ülkemize uygulanan kısıtlamaların kaldırılması ve ihracat izinlerinin verilmeye başlanması keza olumlu bir adımı teşkil etti. Üçlü muhtıranın bir bütün olarak eksiksiz uygulanmasının akabinde İsveç'in NATO üyeliğinin gerçekleşmesi ve yüzyıllara dayanan dostluk ilişkilerimize müttefiklik boyutunun da eklenmesi samimi temennimizdir” diyerek ifade etti.

Düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan İsveç Başbakanı Kristersson, “İsveç, Türkiye'ye yapmış olduğu tüm taahhütlere riayet edecektir. NATO üyesi olmadan önce vermiş olduğu taahhütleri yerine getirecektir." dedi.

İSVEÇ, MAHMUT TAT’I İADE ETTİ

Başbakan Ulf Kristersson’un ziyareti sırasında Erdoğan, Türkiye’nin; PKK, PYD, YPG, FETÖ, DHKP-C ve DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadele ettiğini belirtmişti.

Kristersson’un Türkiye ziyareti sonrasında İsveç, hakkında terör örgütü PKK üyeliğinden 6 yıl 10 ay kesinleşmiş hapis cezası bulanan Mahmut Tat'ı Türkiye'ye iade etti.

İsveç hükümeti bu iadeyle Türkiye’ye yapmış olduğu taahhütlerde ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor ve Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğini güvenlik endişeleri nedeniyle karşı çıkmasına gerek olmadığını anlatıyordu.

Mahmut Tat’ın iadesinin ardından eski Sosyal Demokrat Milletvekili Nalin Pekgül, teröristlerin Türkiye’ye iade edilmemesi hakkında İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'a bir mektup gönderdi.

Kristersson, Pekgül’ün mektubunu, “Terör, terörün finansmanı veya başka bir suça bulaşmamış olanların korkacak bir şeyleri yok. Ancak İsveç dışındaki ülkeleri hedef alsa da hedef almasa da İsveç'in terör üssü olmasına izin vermeyeceğiz. Tıpkı ülkemizde olduğu gibi Türkiye'nin de teröre karşı kendini koruma hakkı vardır. Bu konuda her zaman net oldum” diyerek yanıtladı.

İsveç’te koalisyon hükümeti kuruldu. Ulf Kristersson, yeni hükümeti kurma konusunda Hristiyan Demokrat Partisi ve Liberal Partisi ile anlaşmıştı. Kristersson, Türkiye’nin güvenlik endişeleri konusunda diğer partilerin de kendilerine destek verdiğini söylüyor.

İsveç’te kurulan yeni hükümet ile birlikte Türkiye’nin güvenlik endişelerini giderecek pek çok somut adım atıldı.

Tüm bunlar İsveç'in Türkiye ve Finlandiya ile yaptığı NATO anlaşmasının arkasında olduğunu gösteriyor.

İlerleyen zamanlarda Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini kabul edebilir. Ancak bu iki ülke için geçilmesi gereken tek engel Türkiye değil.

Macaristan’daki Viktor Orban hükümeti, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri için gerekli olan meclis onayının 2022'de alınacağını belirtmişti. Orban şimdi ise “ Macaristan, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliklerini destekliyor ve parlamento bunu gelecek yılın ilk oturumunda gündeme alacak” diyor.