Putin hakkında çıkarılan tutuklama kararı Netanyahu için de çıkarılabilir mi?

Ukrayna’ya yönelik başlattığı işgal sürecinde insan hakları ihlalleri ile suçlanan Vladimir Putin hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tutuklama kararı çıkarılmıştı. İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçları nedeniyle dünyanın dört bir yanında toplumlar ve liderler Benjamin Netanyahu’nun da mahkemeye çıkmasını talep ediyor.

Mansur Ali Bilgiç

mansuralibilgic@intell4.com

Rusya, Ukrayna’yı 2022 yılının Şubat ayında işgale başlamıştı. Hala devam eden işgal sürecinde ihlal edilen uluslararası hukuk kuralları ve insan hakları dolayısıyla Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Devlet Başkanlığı Çocuk Hakları Komiseri Maria Alekseyevna Lvova-Belova hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından tutuklama kararı çıkarıldı.

17 Mart 2023’te UCM’nin yaptığı bir açıklamada Putin ve Belova’nın “nüfusun hukuka aykırı olarak sınır dışı edilmesi ve nüfusun hukuka aykırı olarak nakledilmesi” olarak addedilen savaş suçundan sorumlu bulunduğu belirtildi.

İsrail’in HAMAS ile 7 Ekim 2023’ten bu yana süren savaşında da uluslararası insancıl hukuk kurallarının ihlal edildiğine şahit olunuyor. Kamuoyunda konuşulan ihlaller arasında İsrail ordusunun beyaz fosfor bombası kullanımı, Gazze halkına uyguladığı toplu cezalandırma yöntemleri, apartheid uygulamaları gibi yasalar yer alıyor.

İsrail’in işlediği suçlar Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü), Human Rights Watch (İnsan Hakları İzleme Örgütü), Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği gibi uluslararası insan hakları örgütleri tarafından belgelendirildi.

Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen taleplere ek olarak İspanya Podemos partisi lideri ve Sosyal Haklar Bakanı Ione Belarra Netanyahu’nun yargılanmasına çalışacağını açıklamıştı.

Tel Aviv’i “planlı bir soykırım kampanyası” yürütmekle suçlayan Belarra, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda üyesi olduğu hükümetin İsrail Başbakanını Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya çıkarması talebinde bulunmuştu.

LİDERLER YARGILANABİLİR Mİ?

Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü çatısında oluşturuldu ve mahkemenin yetki alanı bu antlaşma tarafından düzenleniyor. Bu statüye göre UCM’nin soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçu olmak üzere dört temel suç üzerinde yargı yetkisi bulunuyor.

UCM, yargı yetkisini sadece statüye imzacı ülkelerde veya egemenlik alanlarında işlenen suçların incelenmesi ve yargılanması için mahkemeye yetki veren ülkelerde kullanabiliyor.

UCM Başsavcısı Karim Khan, 30 Ekim’de Gazze Şeridi ve Refah Sınır Kapısı’na gerçekleştirdiği ziyaret sonrası Kahire’de yaptığı açıklamada 2014’ten beri Filistin’de süren UCM soruşturmasına değinerek savcılık ofisinin ülkede çatışmanın tüm taraflarınca işlenen her suç üzerinde yargı yetkisi olduğunu ve bu yetkinin Gazze ve Batı Şeria’daki güncel olayları da kapsadığını belirtti.

Peki bu yargılama yetkisi, Putin’e uygulandığı gibi Netanyahu hakkında da bir tutuklama emri çıkarılmasına gidebilir mi? Böyle bir tutuklama emri çıkması halinde İsrail Başbakanı gerçekten tutuklanabilir mi?

Bu sorulara cevap verilirken birkaç hususun göz önünde bulundurulması gerekiyor. İlk olarak bahsi geçen çatışmalarda suçları işleyen ve suçların egemenlik alanlarında işlendiği ülkelerden hiçbiri (Ukrayna, Rusya, Filistin, İsrail) Roma Statüsü’ne taraf değil.

Buna rağmen işlenen suçların bütün Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin taraf olduğu Cenevre Sözleşmeleri’nde yasaklanan eylemlerden oluşması, Ukrayna’daki durumla ilgili UCM’ye üye ülkelerden çok sayıda soruşturma başvurusu gitmesi ve Ukrayna’nın UCM’nin yargı yetkisini tanıması yoluyla 2013 yılından bu yana ülkede soruşturmalar devam ediyor.

Bu yolla, Ukrayna’nın egemenlik alanında işlenen savaş suçlarıyla ilgili olarak Roma Statüsü’ne taraf olmayan Rusya’nın Devlet Başkanı hakkında tutuklama kararı çıkarılabildi.

Uluslararası hukukta genel olarak kabul gören bağışıklık prensibi de bu suçlar söz konusu olduğunda devreye girmiyor. Dolayısıyla soykırım, insanlığa karşı suç, saldırı suçu ve savaş suçu işlenmesinde payı olan devlet görevlileri, pozisyonlarının kendilerine sağladığı yargı bağışıklığı ayrıcalığından yararlanamıyor.

Filistin’de insani yardımın sınırda bekletilmesi, zorla yerinden etme, sivil yaşam alanlarının bombalanması gibi savaş suçlarının işlendiği bariz olarak görülüyor. Dokümente edildikleri takdirde Putin kararına benzer şekilde Netanyahu aleyhinde de bir tutuklama kararı çıkarılması mümkün.

Bu karar çıktığında Netanyahu’nun tutuklanması için üye ülkelerin kolluk kuvvetlerinin iş birliği gerekiyor zira UCM’nin kendi uygulayıcı gücü bulunmuyor. Bu yüzden Putin’in tutuklanması için UCM üyesi bir ülkeye gitmesi bekleniyor.

Ancak hakkında tutuklama kararı bulunan bir liderin, UCM üyesi bir ülkenin egemenlik alanına girdiğinde tutuklanmama ihtimali de bulunuyor. CSIS İnsan Hakları Programı Direktörü Marti Flacks, dönemin Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir hakkında 2009’da çıkarılan tutuklama kararına Güney Afrika’nın 2015 uymadığını belirtiyor.

Soruşturmanın sonucunda Benjamin Netanyahu suçlu bulunursa hakkında tutuklama kararı çıkarılabilir. Tutuklanması ise ziyaret edeceği ülkelere ve karşılaşacağı siyasi baskılara bağlı olacak zira mahkemeye bağlı, tutuklama gerçekleştirebilecek bir kuvvet bulunmuyor. İsrail Başbakanı  suçları göz önünde bulundurularak tutuklandığı takdirde ise yargılanmasının önünde herhangi bir engel bulunmuyor.