Hamza Yusuf'un Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İngiliz temsilciler olmadan görüşmesi Londra'nın tepkisini çekti

İskoçya Başbakanı Hamza Yusuf’un COP28 kapsamında İngiltere Dışişleri Bakanlığı görevlileri eşlik etmeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi Londra’da tepkilere sebep oldu.

İskoçya Başbakanı Hamza Yusuf, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile COP28 sırasında iklim krizi ve Gazze’deki gelişmeleri görüştü.

Sosyal medyada yaptığı paylaşımda acil ve kalıcı ateşkes çağrısında bulunan Yusuf, “Çok fazla masum çocuk öldü. Bu ölümler durmalı” ifadelerini kullanmıştı.

BBC, İsrail’i destekleyen İngiltere hükümetinin Yusuf’un Londra ile çelişen tavrının tedirginliğe sebep olduğunu aktardı.

İskoç Başbakanı’nın sözcüleri İngiliz makamlarının görüşmeye davet edildiğini aktarsa da İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, Yusuf’a konu ile ilgili ilettiği mektubunda sert bir dil kullandı.

Benzer ihlallerin devam etmesi durumunda İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın Edinburg’un uluslararası temaslarında artık kolaylaştırıcı rol oynamayacağı ve İskoçya'ya diplomatik lojistik desteğin kesileceği uyarısında bulunan Cameron, Dışişleri’ne görüşmeden makul bir süre önce haber verilmemiş olmasından rahatsızlık duyulduğunu belirtti.

İskoç hükümetinden bir yetkili bu tepkiyi "ölçüsüz" olarak niteledi ve "Bir Cumhurbaşkanına 'Biz görüşmeye katılacak temsilciyi bulmaya çalışırken biraz bekler misiniz?' diyemezsiniz" dedi.

Hamza Yusuf'un sözcüsü, Dışişleri Bakanlığı'nın tepkilerine karşılık "COP gibi etkinliklerin doğası gereği görüşmelerin zamanı son dakikada değişebilir. İngiltere Dışişleri Bakanlığı temsilcisi, Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüşmek için uygun olan zamanda başka bir yerdeydi. Merkezi hükümetin İskoç hükümetinin uluslararası angajmanını kısıtlamaya yönelik herhangi bir tehdidi yanlıştır ve İskoçya'nın çıkarlarına da aykırıdır" açıklamasında bulundu.

İngiltere ile İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda arasında bulunan yetki devri anlaşmasına göre bu ülkeler dış ilişkiler, savunma, göç gibi konulardaki egemenlik yetkilerini Birleşik Krallık merkezi hükümetine devrediyor.