İsrail soykırımla suçlanıyor: Güney Afrika Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne şikayette bulundu

Güney Afrika, Netanyahu hükümetinin Gazze'de savaş suçları işlediği gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Başvuruya göre İsrail, soykırımı suç olarak tanımlayan ve ana hatlarını çizen 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ni ihlal ediyor. Güney Afrika, İsrail'in eylemlerinin "soykırım niteliğinde" olduğunu ve Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin "yok edilmesini sağlamayı amaçladığını" söylüyor.

Güney Afrika, Hamas-İsrail savaşında Filistinlilere karşı soykırım işlendiği düşüncesi ile İsrail'i Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'na götürdü.

Güney Afrika ayrıca, İsrail'i Birleşmiş Milletler'in 1948 tarihli Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal etmekle suçladı.

11-12 Ocak'ta Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail hakkındaki soykırım suçlamalarını görüşeceğini duyurdu.

Ayrıca Bolivya, Malezya ve Türkiye de Güney Afrika'nın İsrail'e karşı açtığı soykırım davasını destekliyor.

ABD, İsrail'in eylemlerinin soykırım olmadığını söyleyerek, Güney Afrika'nın bu hareketini "haksız, verimsiz ve hiçbir dayanağı olmayan" iddialar olarak tanımladı.

Uzmanlar, şiddetli bir çatışma ortasında mahkemeye çıkılmasını ve soykırım suçlaması yapılmasını istisnai bir durum olarak değerlendiriyor.

Aynı şekilde, Güney Afrika'nın İsrail'e karşı iddiası kültürel, diplomatik, tarihi ve siyasi öneme sahip olarak değerlendiriliyor.

İSRAİL İDDİALARI KABUL ETMİYOR

İsrail, Güney Afrika'nın iddiasını reddetti ve kendisine karşı açılan davaya itiraz edeceğini söyledi.

İsrail basınına yansıyan haberlere göre Netanyahu hükümeti, duruşmalarda güçlü bir savunma hazırlayarak, mahkemenin Gazze'ye yönelik saldırıların hemen durdurulması yönünde bir karar almasını engelleyeceğini bildirdi.

Bu tür uluslararası davalarda yargıçlar, nihai bir karara varmak konusunda hemen sonuç alınamadığına dikkat çekiyor.

Güney Afrika ayrıca bir çeşit uluslararası ihtiyati tedbir olan geçici tedbirler talep etti.

Öte yandan Uluslararası Adalet Divanı'ndan "Soykırım Sözleşmesi kapsamında Filistin halkının haklarına daha fazla, ciddi ve telafisi mümkün olmayan zarar gelmesini önlemek" amacıyla geçici tedbirler talep etti.

Güney Afrika mahkemeden, "İsrail'in Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki soykırıma girişmeme, soykırımı önleme ve cezalandırma yükümlülüklerine uymasını sağlamasını" istedi.

Sözleşme kapsamında İsrail'e karşı açılan dava 29 Aralık 2023'te başladı.

Güney Afrika, Soykırım Sözleşmesi'ne taraf olarak, soykırıma izin verilmemesi Filistinli halkın yasal haklarını uygulama yükümlülüğünün olduğu ilkesine dayanarak davayı açtı.

30 Ekim'den bu yana Güney Afrika Gazze'deki soykırıma ilişkin endişelerini dile getiriyordu.

İddialar İsrail'in Filistin'deki davranışlarına tarihsel bir bağlam veriyor, Hamas'ın 7 Ekim'deki çatışmalarını anlatıyor ve İsrail'in daha sonraki Gazze askeri operasyonlarını ayrıntılarıyla anlatıyor.

İsrailli liderlerin eylemlerine ve davranışlarına, özellikle İsrail'in Gazze saldırılarını nasıl  planladığına ve İsrail'in askeri operasyonlarını kapsamına  ilişkin açıklamalarına dikkat çekiliyor.

Güney Afrika, İsrail'in Gazze harekatı sırasındaki fiili askeri davranışını ve bunun Filistinli siviller açısından sonuçlarını ayrıntılarıyla anlatıyor. İsrail'in işlediği savaş suçu iddiaları, Soykırım Sözleşmesi'nde tanımlanan eylemlerle doğrudan bağlantı olarak görünüyor.

İsrail Hükümet Sözcüsü Eylon Levy, Güney Afrika'nın suçlamalarını kan iftirası olarak nitelendirdi ve şu açıklamalarda bulundu:

"Tarih, Güney Afrika'yı Nazilerin modern mirasçılarına yataklık etmekle yargılayacak. Güney Afrika liderlerine güvence veriyoruz. Tarih sizi yargılayacak."

TARİHİN İLK SOYKIRIM SUÇLAMASI GÖRÜLECEK

İsrail, 11 Ocak günü kendi tarihinde ilk kez soykırım suçlamaları ile Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda sanık sandalyesinde yer alacak.

Her ne kadar İsrail'in Gazze'deki savaşta soykırım yaptığı ve Filistinli sivilleri kasten öldürdüğü iddiaları uluslararası alanda yankı uyandırsa da bunu kabul etmeyen birçok ülke de bulunuyor.

İsrail'e karşı verilecek geçici bir kararın bile son derece ciddi bir boyutu bulunuyor. Bu durum ülkenin uluslararası statüsünü ve küresel itibarını sarsabilir. Yetkililer diplomatik ve siyasi sonuçlar doğurabilecek bir durum olarak nitelendiriyor.

Ayrıca İsrail aleyhine verilecek bir karar, Gazze'de devam eden savaşın gidişatını önemli ölçüde etkileyebilir.

Dava için yaklaşık 100 Şilili avukat, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu Gazze'de insanlığa karşı suç, soykırım ve savaş suçları işlemekle suçlayarak Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne şikayette bulundu.

Açılan dava kapsamında, savaş sırasında öldürülen Filistinli sivillerin gıda, su ve tıbbi bakıma erişiminin ciddi şekilde azalmasına değiniliyor. Güney Afrika, bunun İsrail'in Filistinlilere karşı planlı soykırım yapma çabası sonucunda gerçekleştiğini vurguluyor. 

İsrail hükümeti bakanlarının Gazze'deki Filistinliler hakkında yaptığı çok sayıda kışkırtıcı açıklama, Güney Afrika'ya, İsrail Devleti'nin soykırım yapma niyetinde olduğunu iddia etmek için önemli bir fırsat sağladı. Bu açıklamalar davada herhangi bir soykırım suçlamasının çok önemli bir yönüdür.

Yetkililer başvuruda, "İsrail'in Güney Afrika'nın şikayet ettiği eylem ve ihmalleri soykırım niteliğindedir, çünkü bunlar Filistinli ulusal, ırksal ve etnik grubun önemli bir kısmının yok edilmesini amaçlamaktadır" şeklinde yazdı.