Seçilmiş görevlisi olmayan Haiti çete şiddeti dolayısıyla kaosa yuvarlandı

Haiti'de tarihsel bir süreçte gelişen ve ülkenin sistemine yerleşen silahlı çeteler, seçimle iş başına gelen yöneticisi olmayan ülkede bir ihtilal gerçekleştirerek Başbakan Ariel Henry'yi devirmek istiyor. 3 Mart Pazar günü başkent civarındaki cezaevlerine düzenlenen bir baskın sonucu yoğunlaşan Jimmy Chérizer liderliğindeki şiddetin bastırılması için Kenya liderliğindeki bir BM koalisyonu ülkeye müdahale etmeye hazırlanıyor.

Mansur Ali Bilgiç

mansuralibilgic@intell4.com

3 Mart Pazar günü çetelerin başkent Port-au-Prince civarındaki hapishanelere baskın düzenleyerek yaklaşık 4 bin tutukluyu serbest bırakmasıyla Haiti’de 72 saatlilk bir OHAL ilan edildi.

11 milyonluk nüfusa sahip ülkede bulunan 9 bin polis memuru, Birleşmiş Milletler’e göre başkentin yüzde 80’ini kontrol eden çetelere karşı etkin bir güç oluşturamıyor. Özellikle 2023 yılında yoğunlaşan polis memurlarının istifa dalgası da durumun kötüleşmesinde rol oynuyor. 

Çetelerin asıl amacının Başbakan Ariel Henry’nin istifasını sağlamak olduğu bildirildi. Ülkedeki en güçlü çete liderlerinden biri olan Jimmy “Barbekü” Chérizer, ülkenin emniyet müdürü ile başbakan dahil kabine üyelerini yakalayacağını bildirdi.

Henry ise geçtiğimiz hafta Guyana’daki bir bölgesel zirveye katılmak için ülkeden ayrılmış, bu ziyaretin akabinde Kenya’ya giderek Haiti’deki çete şiddetiyle mücadele amacıyla tesis edilecek BM destekli çok uluslu polis gücüne ilişkin temaslarda bulunmuştu.

2023 yılının sonunda kesinleştirilen, Kenya’nın öncülük etmeyi kabul ettiği bu operasyona Benin, Bahamalar, Jamaika, Antigua ve Barbados gibi ülkeler de fonlama, askeri eğitim gibi sebeplerle personel göndermeyi kabul etmişti.

Kenya’daki bu görüşmesinden sonra nerede olduğu bilinmeyen Henry’nin ABD’ye bağlı Porto Riko adasına zorunlu iniş gerçekleştirdiğine ilişkin haberler yerel medya tarafından servis edildi.

Uçağın rotasının olağan dışı değiştirildiğini aktaran BBC Karayipler muhabirleri K. Armstrong ve W. Grant, Başbakan’ın kendi güvenliği için ya da ülkedeki uçuşların iptal olmasına sebebiyet veren OHAL dolayısıyla Porto Riko’ya iniş yapılmış olabileceğini ifade etti.

Başbakan’ın ülkede olmadığını bilen çeteler, Henry’yi ülkeye indiğinde yakalamak için Toussaint Louverture havalimanının kontrolünü ele geçirmeye çalışmışlardı. ABC News’e konuşan Haiti kolluk kuvvetleri kaynakları çetelerin bu konuda başarısız olduğunu aktardı.

Polisin kontrolü sağlayamadığı ülkede şu an kaos hüküm sürüyor. Binlerce insan şiddetten kaçarken hastaneler, okullar, iş yerleri gibi kurumlar da çalışamaz hale geldi. Radio Caraïbes’e konuşan Milli Emniyet Müdürü Frantz Elbé, polislerin yanıt vermede yetersiz olduğunu ve başkent merkezindeki durumun savaşı andırdığını söyledi.

Çetelerin gücü göz önünde bulundurulduğunda ülkedeki şiddet ortamının 72 saatlik OHAL süresinde çözülmeyeceği, dolayısıyla yasakların uzayacağı çıkarımı yapılabilir.

ÇETE VEBASI

Orta ve Güney Amerika ülkelerinin bir kısmı kolonyal geçmişlerinden gelen merkezi hükümet yoksunluğunu hala yaşamaya devam ediyor. Bu ülkelerden biri olan Haiti’de de şiddet tekelinin, yani iktidarın, devlet tekelinde toplanamamış olması milis örgütler tarafından doldurulan boşlukların ortaya çıkmasına yol açtı. Benzer tarihsel çizgilere aynı bölgedeki El Salvador, Guatemala, Honduras, Ekvador, Kolombiya gibi ülkelerde de rastlanılabilir.

Batı Yarımküre’deki en fakir ülke olan Haiti’de çeteleri bastıracak bir kuvvet bulunmadığı için sosyal ve siyasal yaşamda da bu örgütler baskın güç olarak öne çıkıyor. AP’den D. Coto, Haiti’de 200’e yakın çete olduğunu ve başkentin metropol kısmında 23 örgütün aktif olduğunu aktarıyor.

Tarihsel olarak sosyal ve siyasi nüfuza sahip çeteler için yakın dönemdeki kırılma noktası, Kolombiyalı paralı askerler tarafından gerçekleştirilen Devlet Başkanı Jovenel Moïse’in suikastıydı.

Moïse’in ölümü sonrasında Henry vekil Devlet Başkanı olarak belirlendi ve seçimler de sürekli olarak ertelendi. Hem Devlet Başkanı’nın ölümü hem de seçimle gelen görevlilerin görev sürelerinin dolması, ülkedeki güç boşluğunun artmasına yol açtı.

Bu olayları takiben Haiti’de çetelerin etki kapasiteleri yükseldi, başkentteki kontrolleri ve şiddet de yükselen güce paralel olarak arttı. Hispaniola adasındaki ülkede 2023 yılında cinayet ve fidye amaçlı kaçırmalarda rekor düzeylere tanıklık edildi.

SİYASİ ÇIKMAZ

Seçilmiş yetkilisi olmayan ülkenin siyasi istikrar yoluna dönmesi için seçimlere gitmesi bekleniyor. Geçtiğimiz Şubat ayının 7’sinde gerçekleşmesi gereken oylamalar Henry tarafından 2025 yılına ertelenince kendisine yönelik muhalefet körüklendi.

Bu muhaliflerin başında gelen Barbekü, uluslararası toplumun desteğiyle başa gelen Henry’nin ülkeye dışarıdan kolluk kuvvetlerini sokarak demokratik olmayan iktidarını pekiştirmeyi amaçladığını iddia ediyor.

Chérizer, ülkedeki bütün milislerin Henry’e karşı birleştiğini ifade etmişti. “Viv Ansanm” (Birlikte Yaşam) adındaki bu paktın amacı Henry’yi devirmek. Barbekü, 6 Mart’ta yaptığı konuşmada Henry görevi bırakmazsa ülkenin “iç savaş ve soykırıma” sürükleneceğini söyledi.

CNN’deki haberlere göre de halk, Haiti’deki yoksulluk, kıtlık ve terör ortamının sorumlusu olarak Henry’yi görüyor ve Başbakan’ın istifasını istiyor.

CNN’e konuşan devlete bağlı Korunan Alanları Savunma Tugayı (BSAP) komutanı Odric Octina, “Hiçbir Haitili için işlemeyen, hiç kimsenin yaşayamadığı bir sistemi değiştirmek için mücadele ediyoruz. Biz hükümete sadığız ama o bize sadık değil. Haiti halkını bu diktatörlükten kurtarabilecek her türlü devrimin yanında yer almaya hazırız” açıklamasında bulunmuştu.

Chérizer de daha önce bu açıklamaya paralel şekillerde konuşmuş, kendisini halka yardım eden, eşitsizlik sistemi ve onu idare edenlerle savaşan bir toplumsal lider olarak tanımlamıştı.

HAİTİ’Yİ NELER BEKLİYOR?

Haiti halkı ve silahlı çeteler Ariel Henry’nin göreve devam etmesini istemiyor. Bu ortamda siyasi istikrarın belirli bir düzeye gelebilmesi için ilk aşama, Henry’nin en yakın zamanda seçimlere yönelmesi olabilir. Ancak Birleşmiş Milletler destekli bir kolluk kuvvetleri birliğinin ülkeye çetelere karşı bir çatışma amacıyla girecek olması ve Henry’nin bu müdahalenin aciliyetine parmak basması iktidarı bırakmayacağına işaret ediyor.

BM’nin insan hakları ihlalleri listesinde yer alan eski polis memuru Barbekü’nün ise “iç savaş ve soykırım” uyarısının nereye varacağı kesin değil. Zor yoluyla Henry’nin düşürülmesi halinde oluşacak erk yokluğu, çeteler arasındaki ittifakın mutlak güç konumuna gelme amacıyla bozulmasına ve şiddet ortamının genişlemesine yol açabilir. Bu durumda günlük 4 dolar ile hayatta kalmaya çalışan halk, güvenlik endişeleri ve üretimin durma noktasına gelmesi sebebiyle Hispaniola adasının diğer bölümünü oluşturan Dominik Cumhuriyeti başta olmak üzere çevre ülkelere kaçmaya çalışacaktır. Bu iltica dalgası çevre ülkelerdeki istikrarı da zedeleyerek Haiti’nin iç sorununun bölgesel bir nitelik kazanmasına sebep olabilir.