Türkiye-Yunanistan sınır bölgesinde neler oluyor?

Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınırı oluşturan Meriç Nehri üzerindeki bir adacığın Türk askerleri tarafından işgal edildiğine dönük Yunan ve Alman basınında yer alan haberler, iki ülke arasında tansiyonun yeniden yükselmesine-neden oldu. Peki Türk-Yunan sınırında yaşanan gerilim nasıl sonuçlanacak? Türkiye'den Yunanistan'a yeni sığınmacı akını olacak mı?

Türkiye ile Yunanistan sınırını oluşturan Meriç Nehri üzerindeki bir adacığın, Türk askerleri tarafından işgal edildiğine dönük Yunan ve Alman basınında yer alan haberler iki ülke arasında yaşanan sınır gerilimini bir kez daha gündeme getirdi.  Yunanistan, 15 Nisan'da Türkiye'ye sınırın Ferre Kupürü bölgesinde tel çit inşa edeceğini bildirdi. Türkiye, 11 Mayıs'ta Yunanistan'a bir nota vererek, kara hududunu ihlal etmemesi gerektiğini belirterek, bunun için de inşaat alanının koordinatlarını paylaşmasını istedi.

Türkiye, Yunanistan'ı kendisiyle görüşmeden ve işbirliği önerisini kabul etmeden 13 Mayıs'ta arazi tesviye çalışmalarına başladığını belirtti. Ayrıca bu bölge genel anlamıyla bataklık bir arazi. Kış aylarında nehir suyuyla kaplı olan bu bölge, yaz döneminin yaklaşması ve suların çekilmesiyle bataklık bir alana dönüşüyor. Yunanistan, bu alanın sınırdan yasa dışı geçişler için sıkça kullanılan bir yer olmasından dolayı önlem almak istediğini söylüyor.

Başta Yunanistan ve Almanya olmak üzere bazı ülke medyalarında, Türkiye'nin bu bölgeye asker çıkararak, "işgal ettiği" yönünde iddialar yer aldı.
Türkiye-Yunanistan sınırında son dönemde mülteci krizi nedeniyle gerilim zaman zaman yükseliyor

 

‘‘YUNAN DEVLETİ ÖNCE KENDİ BARBARLIĞINDAN KURTULMALI’’

Dışişleri Bakanlığı, Cumartesi günü yazılı bir açıklama yaparak, Yunanistan'ı sınır ihlaliyle suçlamıştı. Açıklamada, "Yunanistan'a aynı zamanda ahdi hududumuzu teşkil eden Meriç Nehri yatağının, hududun belirlendiği tarih olan 1926'dan beri doğal ve yapay nedenlerle önemli ölçüde değiştiği, hududun bu bölgesinde iki ülke arasında mutabık kalınmış hassas koordinatların mevcut olmadığı, bu nedenle iki ülke heyetleri arasında teknik koordinasyon yapılmadan çalışmalara başlanmaması gerektiği bildirilmiştir" denildi.

Son olarak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias'ın Türkiye'ye yönelik ‘‘barbar’’ açıklamalarına yanıt verdi. Yunan Bakanın söz konusu açıklamasıyla, Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı diyalog yerine gerginlik politikasını tercih ettiğine ve gerçekleri iç politika saikleriyle manipüle ederek kamuoyunu yanılttığına dikkati çeken Aksoy, "Düşmanımın düşmanı dostumdur' zihniyetiyle hareket eden Yunanistan liderliğini akıl ve izana davet ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Aksoy, Yunanistan'ın sığınmacıların temel hak ve özgürlüklerini, özellikle yaşam haklarını açıkça ihlal ettiğinin uluslararası insan hakları kuruluşlarının raporlarında yer aldığını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Sınırda, tüm dünyanın gözü önünde masum insanlara her türlü vicdansızlığı yapanların Türkiye’ye 'barbar' demesi utanç vericidir. Yunan devleti, önce kendi 'barbarlığından' kurtulmalıdır. Bunun için de sığınmacıların haklarına saygı göstermeli, onlara işkence ve kötü muamele yapmamalı ve geri itmemelidir. Ayrıca sözde medeniyetin beşiği olduğunu iddia edenlerin kendi dilinden ve dininden olmayanlara da saygı göstermesi gerekir."

FRONTEX TÜRKİYE’DEN YENİ SIĞINMACI AKICI BEKLİYOR

Yunanistan Türkiye sınırındaki sığınmacı sorunu ile mücadele kapsamında Meriç nehrinin kuzey doğusuna 400 polis daha göndermeyi planlıyor. Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panagiotopoulos geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu bir açıklamada "sınırlarda tekrar baskının artacağını" tahmin ettiklerini dile getirdi. Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias "maalesef Türk yetkililerinin koronavirüs krizi sonrası sınır geçişlerinin engellenmeyeceği mealinde açıklamaları var" şeklinde konuştu.

Mayı ayı başında Die Welt gazetesinde yayınlanan bir haberde, AB Sınır Koruma Ajansı Frontex'in kurum içi yazışması kaynak gösterilerek, Türkiye'de koronavirüs önlemlerinin kaldırılmasının ardından Avrupa'ya yeni bir sığınmacı akını beklendiği belirtilmişti. Yunanistan Mart ayındaki sığınmacı artışı sonrası bölgedeki tel örgüyü genişleteceğini açıklamış, ancak Ankara buna tepki göstermişti. Türkiye tel örgünün genişletilmesi konusunda görüşünün alınması gerektiğini savunuyor.

TÜRK-YUNAN SINIRI NASIL BELİRLENDİ?

Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınırın Meriç Nehri boyunca çizilmesinin kökeni 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'na dayanıyor. İki ülke arasındaki sınırın toplam uzunluğu 212 kilometre. Başlangıç noktasını da Meriç Nehri'nin ağzı oluşturuyor. Sınır, Türkiye ile Bulgaristan arasındaki Kapıkule Sınır Kapısı'na yakın bir noktada son buluyor. Bu sınırın, 191 kilometrelik kısmı Meriç Nehri boyunca uzanıyor.