Türkiye-Libya Deniz Sınırı Anlaşması'nın önemi

Türkiye, Libya ile yaptığı anlaşmayla bölge ülkelerini 'uykuda yakaladı'. Türkiye'nin bu tarihi adımı, özellikle Avrupa ülkelerinde büyük panik yarattı. Peki Libya ile yapılan anlaşma neden bu kadar önemli? Deniz anlaşması ne anlama geliyor? Münhasır ekonomik bölge nedir? İşte Türkiye ile Libya arasında gerçekleştirilen tarihi anlaşmanın bilinmeyenleri...

Birleşmiş Milletler (BM), Türkiye ile Libya arasında 27 Kasım 2019'da imzalanan ve iki ülkenin Akdeniz'deki deniz yetki alanlarını belirleyen anlaşmasını kayıtlara geçirdiğini duyurdu. Türk yetkililer, duyuruyu "anlaşmanın tescili" olarak değerlendirdi. 

KITA SAHANLIĞI NEDİR?

Kıta sahanlığı, bir devletin, kara sularını aşan fakat kıyıya bitişik sualtı alanlarının kaynaklarını araştırma ve işletme konusunda münhasır egemen haklara sahip olduğu alandır. Akdeniz'de bu konuda Yunanistan ile sorunlar yaşamamızın sebebi de burada yatıyor. İki ülkenin kıta sahanlığı mesafesi iç içe girecek kadar yakın. Ülkemiz, doğu Akdeniz'de ilk kez 2004 yılında BM'ye kıta sahanlığına dair pozisyon bildirdi. Kıta sahanlığımızın buradaki adaların karasularına kadar uzandığı belirtildi.

Aynı deniz alanına kıyısı olan devletler arasında, kıta sahanlığı ya da münhasır ekonomik bölge (MEB) sınırlarının oluşturulması, uluslararası hukukun hem ilgili yapılageliş hukuku kuralına hem de 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin 74. ve 83. maddelerine göre “anlaşma ile” yapılacaktır.

Bu hüküm temelinde Türkiye, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile 27 Kasım 2019 tarihinde iki ülkenin Uluslararası Hukuk’tan doğan haklarının muhafazası için “Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” (bundan sonra Türkiye-Libya Deniz Sınırı Antlaşması olarak ifade edilecektir) imzalamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Erdoğan ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Serrac arasındaki görüşmeler sonucunda her iki ülkenin dışişleri bakanlarınca imzalanan bu Mutabakat, iki ülkenin Akdeniz’de karşılıklı kıyıları arasında deniz yetki alanları sınırını belirlemiştir.

 

Kıyı devletinin kara sularından başlayarak 200 mil genişlikteki deniz alanına Münhasır Ekonomik Bölge denmektedir. Bu bölge, münhasır ekonomik haklar ve yetkiler tanıyan bir deniz alanıdır ve ülkelere bu alanda ticari faaliyet ve yer altı kaynakları için arama yapma yetkisi tanınır.

Münhasır ekonomik bölge (MEB) özel hukuki rejimdir. Birleşmiş milletler deniz hukuku sözleşmesinde şartları düzenlenen bu durum kıyı devletinin hak ve yetkileri ile diğer devletlerin hakları ve serbestliklerini ele almaktadır. Son dönemde basına yansıyan doğal gaz ve petrol aramalarının yapıldığı, arama gemilerinin çalıştığı, ruhsatların verildiği, uluslararası firmaların tarama yaptığı yerler bu alanlardır.

KIYI KOORDİNATLARI ANLAŞMADA BELİRTİLDİ

BM tarafından yayımlanan tescil belgesine göre, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Türkiye ve Libya arasında imzalanan uluslararası anlaşmayı 30 Eylül'de BM Şartı'nın 102'nci maddesi gereği onayladı. 

 

Türkiye ile Libya Hükümeti, 27 Kasım'da "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ile iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası imzalamış ve anlaşmayı tescil edilmesi için BM'ye göndermişti.

Türkiye’nin son yıllarda Doğu Akdeniz’deki uluslararası hukuktan kaynaklı haklarının korunması konusunda hem hukuken hem de fiilen yaptığı yoğun çalışmaların önemli bir sonucu olarak görülebilecek olan “Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”na dair onaylamayı uygun bulma yasası, 5 Aralık 2019 tarihinde TBMM’de kabul edilmiş, 6 Aralık 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmış ve 7 Aralık 2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak Türkiye açısından yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Antlaşma’nın ifadesi ile “Akdeniz’de kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sınırları”, Antlaşmaya eklenmiş bir haritada koordinatları ile gösterilmektedir. Antlaşmaya ek haritada gösterilen A noktasından B noktasına kadar yaklaşık 30 km uzunluğunda bir sınır belirlenmiştir. Ayrıca, Antlaşma’nın “ortay hat” olarak belirlediği ifade edilen sınırın konumunun belirlenmesinde, iki ülkenin esas alınan karşılıklı kıyı hatlarının koordinatları da Antlaşma ekinde belirtilmiştir…

Doğu Akdeniz’de 2000’lerin başında yaşanmaya başlanan deniz alanlarına ilişkin sorunların esasını kıyıdaş ülkelerin doğal kaynaklar üzerinde münhasır egemen yetkilere sahip oldukları kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge alanlarının (deniz yetki alanları) kıyıdaş ülkeler arasında paylaşılması (sınırlandırılması) oluşturmaktadır. Sorunun esası bu olmakla birlikte bu temel sorundan kaynaklı daha birçok ilişkili sorun yaşandığı da görülmektedir. Bu sorunlar kendilerini daha çok yapılan ikili sınırlandırma antlaşmaları ve doğal kaynak bağlantılı faaliyetler çerçevesinde göstermektedir.

İSRAİL YUNANİSTAN KORİDORU ULUSLARARASI ANLAŞMA İLE KAPANDI 

Türkiye ve Libya arasında deniz sınırı anlaşmasını tesciliyle İsrail-Yunanistan koridoru  ile kapanmış oldu. Buna göre İsrail Türkiye’den onay almadan Avrupa’ya gaz ihraç edemeyecek.

BAKAN ÇAVUŞOĞLU: MİLLETİMİZİN HAKLARINI KORUMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu sosyal medya hesabından kararlılık mesajı vererek "Libya ile yaptığımız deniz sınırı anlaşması #BirleşmişMilletler tarafından tescil edildi. Uluslararası hukuk çerçevesinde milletimizin haklarını korumaya kararlılıkla devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.