Son savaş: Armageddon ve Türkiye

Dini kaynaklarda Dünya'nın sonu geldiğinde yapılacağı kehanet edilen büyük Kıyamet savaşı ''Armageddon'' nedir?

Armageddon; sözcük olarak İbranice de “Megiddo Dağı” anlamına gelmektedir. Dini kaynaklarda Dünya'nın sonu geldiğinde yapılacağı kehanet edilen büyük Kıyamet savaşının adıdır. Kimilerine göre bu, dünyayı yüzyıllar boyunca radyasyona gömecek ölçüde, büyük bir nükleer savaştır.Aslen dini kaynaklarda geçmektedir, günümüzde de Dünya’nın sonunu getirecek olan bir savaş olduğu anlamına getirilmektedir.

Birçok dini kaynakta geçen Armageddon, zamanı geldiğinde dünyadaki bütün uluslar, savaşın içinde olacak ve birçoğu Mesihe karşı savaşacaktır. Daha sonradan tanrının duruma el atıp yardım edeceği ve Mesih karşıtı orduları yok edeceği söylenir.

Armageddon kavramı, İslam dininin kutsal kitabı olarak kabul edilen Kur’an da geçmez. Bu savaşın Hıristiyanlık ve Yahudilikteki ismi Armageddon olarak bilinir. İslam da, kıyamete yakın büyük bir savaş çıkacağı ve ardından ise kıyamet kopacağı inancı vardır. İslam'da Melhame-i Kübra olarak bilinen savaş ile Hristiyanlık ve Musevilikte Armageddon olarak bilinen savaş terminolojide aynı şeyi ifade etmektedir. Aralarındaki temel fark beklenen bu savaşın genel içeriği ile ilgili üç farklı dinin yaklaşımıdır. İslam'da bu savaşın Amik ovasında; Hristiyanlık ve Musevilikte ise Megiddo dağının eteklerinde olacağına inanılmaktadır.

Megiddo dağının eteklerinden Amik ovasının kastedilip kastedilmediği ise net değildir.İslamiyet inancına göre Mesih bu savaşta yer almayacaktır.Hristiyanlık ve Musevilikte ise savaşın Mesih'in önderliğinde yapılacağına ilişkin inanışlar vardır. Armageddon sözcüğü esas olarak kesin zaferi anlatmak için kullanılan bir terimdir. Dünya'nın eski düzeninin ortadan kalkacağına ilişkin güvenceyi perçinlemek amacıyla kullanılan bir sözcüktür. Çünkü geçmişte Megiddo'da yapılan her savaş daima bir tarafın tam zaferi ve diğer tarafın tam bir yenilgisi şeklindedir.

Son savaş: Armageddon

İncil’e göre insanlık tarihinin son savaşı olarak kabul edilen Armageddon Savaşı gerçekleşecek ve bundan sonra yeryüzünde bir daha hiçbir savaş olmayacaktır. Bu savaşda iyiler ve kötüler son kez karşı karşıya gelecek ve kötülük sonsuza kadar sona erecek. İnançlarına göre Hz. İsa, bizzat bu savaşda yer alacak. Hristiyan İlahiyatçılar bu nedenle Armageddon´dan “Tanrı´nın savaşı“ olarak bahseder. İncil´e göre dünyadaki tüm krallar bu bölgede askerleriyle beraber toplanacaklar ve atının üzerinde olan Hz. İsa´ya karşı savaşacaklar. Başlarında Anti-Christ (Deccal) olacaktır ve eski Babil´in ruhunu temsil edecektir.

Hz. İsa dünyayı karıştıran tüm zalimleri yok edecek ve dünyaya gerçek adaleti getirecektir. Ardından ise yeni bir dünya düzeni kurulacaktır. Dünya krallığının oluşmasıyla da yeni bir çağ başlayacaktır.Bu küresel hakimiyet merkezinin ise Kudüs olacağına inanılmaktadır. Eski Roma İmparatorluğu şeklinde yönetilecek, ulus devletler kalmayacak ve uluslararası askeri güç oluşturulacaktır.Bu nedenle bazı hristiyan kıyamet tarikatları Hz. İsa gelsin diye savaşın hemen gerçekleşmesini arzularlar ve bu yönde ciddi propagandalar ve eylemler yaparlar.

Armageddon’un Türkiye ile ilişkisi

Armageddon Savaşının gerçekleşeceğine inanılan bölge Mezopotamyadır. Mezopotamya Irak, Kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu ve Güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Mezopotamya “iki ırmak arasındaki bölge“ anlamını taşır. Bu bölge Dicle ve Fırat nehirleri arasında yer alır.Bu da demek oluyor ki, gerçekleşeceğine inanılan büyük savaş Dicle ve Fırat nehirleri arasında olacaktır.Aynı şekilde Tevrat’da vaat edilmiş topraklar (Arz-ı-Mev’du) olarak görülen bölge Nil ile Fırat nehirleri arasındadır.  Krallığın bu bölgede kurulacağına inanırlar ve bu bölge Türkiye toprakları üzerindedir.

Çeşitli inanışlara ve hristiyan tefsirlere göre savaşın çıkış nedeni bu bölgede kurulmak istenen bir Kürt Devleti’dir ve büyük savaş Türkler ile yapılacaktır. Türkiye’nin bölüneceğine, bu bölgede iç savaşların yaşanacağına ve tüm dünyanın ordularının burada toplanmasıyla büyük savaşın başlayacağına inanırlar.Bu alametlere inanan kıyamet tarikatları sayısal olarak az olsada, lobileri sayesinde dış politikaları etkileyebilecek güçte oldukları söylenebilir. Özellikle ABD`de bulunan evanjelistler tüm güçleriyle bu kehanetlerin oluşmasına yardımcı oluyorlar. Dolayısıyla bu fikir bilinçaltlarında bulunduğu sürece bu fantazilerini realiteye dönüştürme hevesinde olacaklar.