Şili halkı meydanları bırakmıyor
Şili’de toplu ulaşıma yapılan zamlar sebebiyle başlayan protestolar devam ediyor. Yaklaşık bir haftadır süren gösteriler neticesinde 20’den fazla vatandaş yaşamını yitirdi ve bir çok sayıda bakan görevden alındı..
Fethiye Mutaf Narin - INTELL4
Şili, bir süredir ülke tarihinin en büyük hükümet karşıtı protestolarından biriyle karşı karşıya. Geride bıraktığımız hafta toplu ulaşıma getirilen zamlar sonrasında ülkede ayaklanma çıktı. Hükümetin zamdan geri adım atmasına rağmen gösteriler alevlendi. Güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmalarda 20 kişi yaşamını yitirdi.
Gelir eşitsizliğine karşı toplanan bir milyondan fazla protestocu, Devlet Başkanı Sebastian Pinera istifa çağrısında bulundu. Pinera ise çağrıları duyduğunu belirtirken aynı zamanda hükümetin gereğini yapacağını bildirdi. Devlet Başkanı Twitter hesabından, "Hepimiz değiştik, bugün Şililerin daha adil ve daha birleşik bir ülke talebinde bulunduğu neşeli ve barışçıl bir yürüyüş düzenlendi, bu geleceğe dair umut yollarını açıyor" yazdı.
Sekiz Bakan görevden alındı
500’den fazla kişinin yaralandığı ve 3 binden fazla göstericinin gözaltına alındığı Şili’de beklenmedik bir gelişme daha yaşandı. Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera, dün gece aldığı kararla aralarında İçişleri Bakanı ve Ekonomi Bakanınında bulunduğu kabinesindeki 8 bakanı görevden aldığını duyurdu. Pinera, “Şili değişti ve hükümette karşılaşılan zorluklar karşısında değişmek zorunda” dedi.
Başkanın görevden aldığı bakanlar arasında en dikkat çeken isim ise, Pinera’nın kuzeni İçişleri Bakanı Andres Chadwick oldu. Chadwick, geride bıraktığımız hafta sokağa çıkan göstericilere “kanun kaçağı” diyerek büyük tepki toplamıştı. Pinera ekonomi bakanlığı görevinden aldığı Felipe Larrain’in yerine ise ekonomi profesörü Ignacio Briones’i atadı.
Gösteriler nasıl başladı?
Şili'de bir hafta önce toplu taşıma ücretlerine zam yapılmasının ardından öğrenciler sokaklara çıkarak eylem düzenledi. Öncelikli olarak ulaşım ücretlerine yapılan zammı protesto ile başlayan bu gösteriler büyüdü ve gelir eşitsizliğini kapsayan genel bir eyleme dönüştü. Devlet Başkanı Sebastián Pinera, protestoların başlangıcında takındığı tutumdan ötürü özür dilese ve yeni bir ekonomik paket açıklasa da on binlerce kişi sokaklardaki eylemlerine bu hafta da devam etti. Binlerce işçi iki gün süren genel bir grev yaptı.
Protestolar esnasında yaşanan yağma olaylarının ardından hükümet ülke genelinde olağanüstü hal (OHAL) ilan etti. Bu OHAL, 1973 yılından 1990 yılına kadar Şili'yi dikta rejimi ile yöneten General Augusto Pinochet yönetiminden bu güne dek ilan edilen ilk olağanüstü haldi. Protestocular, eylemlerine son vermek için olağanüstü halin sona erdirilmesini ve askerlerin kışlalarına geri dönmesini istiyor.
Şili ekonomisi ne durumda?
Latin Amerika'nın en zengin ülkeleri arasında yer alan Şili, aynı zamanda 36 üyeli Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) içinde gelir dağılımının en adaletsiz olduğu ülke konumunda. Uzmanlar, Şili’de günlerdir devam eden gösterilerin ülke ekonomisine 1.4 milyar dolarlık bir zarar verdiğini aktarıyor ve Pinera’ya desteğin de oldukça düşük seviyede olduğu belirtiliyor.
Uzmanlar, Şili’de bu kadar kısa süre içinde çok sayıda insanın sokağe çıkmasının en önemli sebebi olarak, hükümetin zenginlere yoksullardan daha çok değer veriyor olmasını gösteriyor. Ülkede, yoksullara yardım etmesi gereken sosyal programlar hiç gelişmiş değil ve toplumun geri kalanı kendi kendine geçinmek zorunda. Sokağa çıkanların bir kısmı kamu yardımı almak için yeteri kadar yoksul değil, geri kalanı da hükümetin vergi indirimlerinden faydalanmak için yeteri kadar zengin değil.
Fethiye Mutaf Narin - INTELL4