Ukrayna krizinin perde arkası: ABD-Rusya çatışması
Rusya, Ukrayna’nın doğusundaki Donbass bölgesinde 1 Nisan itibariyle sona eren ateşkesin uzatılmayacağını açıkladı. Ukrayna sınırına yoğun bir şekilde askeri sevkiyat yapan Rusya’ya karşı Ukrayna’ya ABD’den destek gecikmedi. Sınırdaki gerilim artarken, dünya kamuoyunda iki ülke arasında savaş çıkacağı söylentilerini de beraberinde getirdi.
Ukrayna’nın Donbass bölgesinde Rusya yanlısı ayrılıkçılarla yapılan ateşkesin süresi 1 Nisan itibariyle sona eriyor. Geçtiğimiz yıl temmuz ayında yürürlüğe giren ateşkes kapsamında, 2014’ten beri devam eden krizde askeri ve sivil kayıpların önüne geçilmesi amaçlanmıştı. Bölgedeki çatışmalarda 2014 yılından bu yana 13 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
SALDIRININ ARDINDAN İLK TEPKİ
Ateşkesin uzatılmayacağının sinyalleri bir süredir Rusya’nın bölgedeki hareketliliğiyle veriliyordu. Rusya destekli milislerin 26 Mart’ta açtığı ateş sonucunda dört Ukraynalı asker hayatını kaybetti ve 2 asker de yaralandı. Saldırının ardından açıklama yapan Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, Normandiya liderlerini ve ortaklarını, tam ve kapsamlı bir ateşkesin sağlanması için çalışmaya çağırdı.
Gelişmelerin ardından Ukrayna Hükümet Temsilcisi Vasyl Mokan, Ukrayna ve Rusya arasındaki turizm anlaşmasından çekildiklerini duyurarak yaşananlara tepki gösterdi. 16 Temmuz 1999’da Kiev’de imzalanan anlaşmanın, Ukrayna’nın ulusal çıkarlarına zarar verebileceği gerekçe gösterildi. Öte yandan, Ukrayna’lı yetkililer tarafından Rusya’dan çavdar, buğday, ayçiçek yağı ve bazı gıda dışı ürünlerin ithalatının da yasaklandığı açıklandı.
UKRAYNA SINIRINA ASKER SEVKİYATI
Rusya’lı yetkililer tarafından ise Ukrayna’ya petrol ihracının durdurulduğu açıklandı. 14. Zırhlı Tümenini Ukrayna sınırına konuşlandıran Rusya, işgal altında bulunan Kırım’a da tren yoluyla asker ve teçhizat sevk etti. Öte yandan, Rus demiryollarında yoğunluk yaşanması sebebiyle askeri seferlere öncelik verileceğine dair iddialar gündeme geldi.
Rusya’nın Ukrayna sınırındaki askeri hareketliliği sürerken, Ukrayna’lı yetkililerin açıkladığı bilgilere göre Rusya tarafından sınır boyunca 28 tabur konuşlandırıldı. Ukrayna sınırına sevk edilen 85 araçlık askeri konvoy ise Rus bir vatandaş tarafından sosyal medyada paylaşıldı. Rusya, bölgedeki askeri hareketlilikle ilgili olarak askeri tatbikat yapılacağını öne sürdü. Rusya’nın Ukrayna sınırına askeri sevkiyatlarının devam ederken, Ukrayna Ordusu da Rusya’dan gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı teyakkuza geçti.
Kanada Başbakanı Justin Turdeau, iki ülke arasındaki gerilimden endişe duyduğunu belirtti. Ukrayna’da 200 askeri bulunan ülkenin başbakanı, sınıra yığılan Rus askerleriyle ilgili süreci yakından takip ettiklerini ifade etti. Rusya ise Ukrayna'nın doğusunda yaşanan çatışmalardan Ukrayna'yı sorumlu tuttu. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Ukrayna'nın provokasyonlarından endişelendiklerini ancak bu durumun bir savaşa dönüşmeyeceğini umduğunu söyledi.
ABD’DEN UKRAYNA’YA DESTEK
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitriy Kuleba arasında bölgedeki krizle ilgili bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Kuleba’nın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Blinken ile yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirtilerek konuşmanın detayları aktarıldı. ABD kanadından gelen açıklamada ise Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Blinken’in Rusya'nın Ukrayna’da devam eden agresifliği karşısında Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğini bildirdi. Öte yandan Blinken’in Ukrayna’da hayatını kaybeden askerler için başsağlığı dilediği de belirtildi.
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, Ukraynalı mevkidaşı Orgeneral Ruslan Homçak ve Rus mevkidaşı Orgeneral Valeri Gerasimov ile ayrı ayrı görüştü. Görüşmelerin ardından ABD tarafından yapılan açıklamada, Ukrayna’nın NATO üyesi olmasa da önemli bir müttefik olduğu ifade edildi. Öte yandan, Ukrayna’nın Avrupa’daki barış ve istikrarın korunmasında kritik bir rolü olduğuna dikkat çekildi.
BIDEN YÖNETİMİNE MESAJ MI?
Rusya’nın Ukrayna sınırındaki askeri hareketliliği, her ne kadar tatbikat olarak gösterilse de Biden yönetimine karşı güç gösterisi olarak okunabilir. NATO’dan bir yetkilinin yaptığı açıklamaya göre, Rus savaş uçaklarının olağandışı faaliyetlerine karşı NATO uçaklarının Kuzey Denizi, Karadeniz, Baltık Denizi ve Kuzey Atlantik bölgesinde 10 kez havalandığı belirtildi. NATO jetleri altı saatlik bir süre içerisinde Rus jetlerine karşı 6 kez önleme gerçekleştirdi. ABD Savunma Bakanlığı ise Ukrayna sınırında yaşanan gelişmeler hakkında güncel istihbarat toplayabilmek adına bölgedeki izleme durumu seviyesini yükseltti.
Biden yönetiminin Rusya’ya karşı daha sert bir yaklaşım sergilediği biliniyor. Ukrayna ise bu iki ülke arasındaki gerilimin bir yansıması. Beyaz Saray, muhalefet lideri Alexey Navalny'nin zehirlenmesi üzerine Rusya’ya karşı bir dizi yaptırımı açıklamıştı. Daha sonra Biden, Putin'in 2020 ABD seçimlerini baltalamaya yönelik çabalarının bir bedeli olacağı konusunda uyardı ve Putin'e "katil" dedi. Öte yandan, Biden yönetiminin seçim müdahalesi ve SolarWinds siber saldırısı nedeniyle de Rusya'ya yaptırım uygulaması bekleniyor.