Orta Afrika'da hakimiyet yarışı
Orta Afrika Cumhuriyeti'nde son dönemlerde devletler arası rekabet görülüyor. Özellikle Rusya, bölgede askeri, diplomatik ve ekonomik ilişkiler kurarak hakimiyetini güçlendirmeye devam ediyor.
İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi olan Çad’ın Devlet Başkanı Idriss Déby, geride bıraktığımız aralık ayında İsrail’e sürpriz bir ziyaret gerçekleştirmişti. Çad ile İsrail arasındaki ilişkilerin kopmasından 46 yıl sonra gerçekleşen bu ani ziyaret kuşkusuz akıllara pek çok soruyu getirdi.
İsrail ile askıya alınan ilişkileri yeniden onarmak istediğini belirten Idriss Déby’nin bu hamlesine karşı henüz şaşkınlık geçmemişken bu sefer de Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir Suriye’yi ziyaret ederek Beşşar Esad ile el sıkıştı. Birlikte poz veren ikili, Suriye’nin Arap dünyasına yeniden dönmesini arzuladıkları yönünde mesajlar verdiler. Bu ziyaretleri Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler kapsamında değerlendirmek akla ilk gelen olsa da Afrika yönünden de bakmak gerekli. Orta Afrika Cumhuriyeti ve son dönemde Rusya’nın burada Fransa’nın muhalefetine rağmen yayılmacı bir politika izlemesine göz atalım. Kırım ve Suriye’den sonra şimdi de Afrika ülkesinde açıktan açığa Rusya-Fransa nüfuz mücadelesi yaşanmakta. 2018 yılının başlarından bu yana Afrika noktasında dikkat çeken hususlardan biri, Afrika’da çok da iddialı olmayan Rusya’nın Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki varlığını Fransa’ya rağmen genişletme çabası oldu. Orta Afrika’ya yüklü miktarda silah ve ekipman sağlayan Rusya, aynı zamanda burada 170’e yakın teknik personel de bulundurmakta.
Rusya’nın bu bölgedeki varlığından Fransa oldukça rahatsız. Bu nedenle Rusya ile Fransa arasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Orta Afrika’yla ilgili oturumlarında birbirlerini suçlayıcı açıklamalar görülmekte. Rusya, Fransa’nın bu ülkedeki kendi çıkarlarını terk etmesi gerektiğini vurgularken; Fransa da Rusya’nın ülkedeki barış sürecini zorlaştırdığını dile getirmekte. Fransa ile Rusya arasındaki anlaşmazlık Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne de yansırken bu çekişmede Rusya şimdilik daha avantajlı görünüyor. Özellikle yaşanan sokak olayları nedeniyle Fransa, çalışmalarının yönünü iç huzurun sağlanmasına yöneltmiş durumda.
Wagner ismindeki özel güvenlik şirketi tarafından görevlendirilen paralı askerlerin burada görev yapmakta olması ve Fransa ile çekişmesinin yanında Rusya’nın bu bölgedeki varlığı Orta Afrika’ya komşu Sudan ve Çad’ı da çok yakından ilgilendiriyor. Gerek Idriss Déby’nin gerekse Ömer el-Beşir’in son dönemdeki sürpriz hamleleri de Rusya ile yakından alakalı konular. Çad için ise durumlar pek de iyi yönde ilerlemiyor. Orta Afrika’da Rusya’nın askerî yönden varlığını günden güne arttırması, Fransa müttefiki Çad’ı da bir hayli rahatsız etmişe benziyor. Bu nedenle Idriss Déby’nin Netanyahu ile görüşmesine damga vuran birincil husus, silah satışı ve güvenlik iş birliği oldu. Basına yansıyan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla Çad yönetiminin sunduğu uzun silah listesi, İsrail’i bile şaşırtacak boyutta.
Rusya’nın Orta Afrika dışında da nüfusunu genişletmeye başladığı görülüyor. Bu noktada dikkat çeken başka bir husus, Rusya ile Sudan arasındaki sıcak ilişkiler. Rusya’nın uzun yıllar gösterdiği büyük çabalar sonunda sonuş vermeye başladı. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından tutuklama emri bulunan Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in Rusya’nın gönderdiği özel uçak ile Soçi’de Putin ile görüşmesinden bu yana taraflar arasındaki ilişkiler güçlenmiş durumda. Sudan Rusya’nın BM’deki gücü ve askerî imkânlarını kullanmak isterken, Rusya da Sudan’ın petrol ve altın gibi kaynaklarına ilgi duymakta.
Rusya ve Sudan’ı yakınlaştıran ve birbirine bağımlı kılan diğer önemli bir etken ise iki ülkenin Orta Afrika Cumhuriyeti’nde birlikte hareket etmesi.
Rusya ve Sudan’ın ortak girişimi ile Orta Afrika’da çatışan eski Seleka milisleriyle anti-Balaka milislerinin Hartum’da bir araya getirilmesi ve gruplar arasında diyalog sürecinin başlatılması Fransa’yı oldukça tedirgin etti. Bu durum Rusya’ya arabulucu bir imaj kazandırırken Seleka liderlerine ev sahipliği yapan Sudan’nın da iyi görünmesini sağlamış oldu. Bu noktada Rusya, arabulucu imajını sürdürebilmek için Sudan’ın desteğine ihtiyaç duyuyor. Olayların diğer tarafında ise Ömer el-Beşir’in hem iktidar olarak kalabilmesi için hem de ülkede oluşan ekonomik krizi önleyebilmesi için Rusya’ya ihtiyacı var.
Rusya’nın Sudan’ı da yanına alarak attığı adımlar, bölgedeki siyaseti yeniden şekillendirmeye başlamış durumda. Hâliyle Fransa ve destekçisi olan diğer ülkeler bu durumdan oldukça rahatsız. Ve sonuç itibarıyla Orta Afrika, Çad ve Sudan bölgesinde, devletler ve silahlı gruplar arasında gerilim giderek artmaya devam ediyor.