Luis Hernandez: Venezuelalılar yabancı bir askeri müdahaleye karşı
Venezuela'daki krize ilişkin değerlendirmelerde bulunan deneyimli gazeteci Hernandez, ABD'nin bölgedeki faaliyetlerini eleştirirken Latin Amerikalıların Washington DC'ye güvenmediğini vurguladı. Hernandez, ülkede şeffaf bir seçim gerçekleştirilmesi gerektiğini de ifade ederken Venezuelalıların dış askeri müdahaleye karşı olduğunun altını çizdi.
Venezuelalı gazeteci ve Buenos Aires San Martin Üniversitesi akademisyenlerinden Luis Alonso Hernandez, Venezuela'daki gelişmelere ilişkin Intell4 Global Strateji Ajansı'na özel değerlendirmelerde bulundu. İsmail Okan'ın sorularını cevaplayan Hernandez, seçim öncesi atılan bazı adımlar nedeniyle Nicolas Maduro yönetiminin meşruiyetinin sarsıldığını ifade etti. Hernandez bu kapsamda yeni ve şeffaf bir seçim düzenlenmesi gerektiğini belirtirken, Venezuelalıların yabancı bir askeri müdahaleye karşı olduğunu söyledi. Aynı zamanda muhalif lider Jose Guaido'nun muhalefeti birleştirecek tek umut olduğunu savunan Hernandez, Guaido'nun kendi partisindeki bazı kesimler tarafından bile manipüle edildiğini belirtti. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nin Latin Amerika politikalarına da değinen Venezuelalı gazeteci, Latin Amerikalıların tek taraflı çıkarlar doğrultusunda hareket eden Washington DC yönetimine güvenmediğini vurguladı. Hernandez ayrıca ABD'nin daha önce bölgede gerçekleştirdiği darbelere atıfta bulunarak, "Tarih, ABD'nin darbeler konusunda uzman olduğunu birçok kez gösterdi." ifadelerini kullandı.
"Guaido'nun ABD'den aldığı destek Venezuelalılar arasında belirsizlik oluşturuyor"
Venezuela'da neler oluyor?
"Venezuela modern tarihin en kötü siyasi, ekonomik ve sosyal krizini yaşıyor. Durumu daha iyi anlamak için geçmişe bakmakta fayda var. Hugo Chavez 1998 seçimlerini tartışılmaz bir biçimde kazandı. Hükümet en fakir olana yarar sağlayan çok sayıda sosyal programla karakterize edildi. Bununla birlikte, 2002 yılında gerçekleştirilen darbe girişimi sonrası güçlenen otoriter bir durum ortaya çıktı. Bu süreçte hükümet özel şirketleri kamulaştırmaya başladı ve kamu görevlerine aktif askeri görevliler atandı. Chavez'in 2013'te ölümünden önce Venezuela'nın sahip olduğu en büyük sorunlardan ikisi gıda ve elektrik üretimiydi. Hükümet her zaman bu sorunlardan "ekonomik savaşı" sorumlu tutmuştu. Ancak o dönemde Venezuela'ya yönelik herhangi bir yaptırım uygulanmamıştı. Nicolas Maduro'nun iktidara gelmesiyle birlikte kriz hayal edilemez seviyelere ulaştı. 2015 yılında halkın hoşnutsuzluğu muhalefetin Ulusal Kongre seçimlerini kazanmasına neden oldu. Ancak hükümet bu durum karşısında Kongre yetkilerini elinden alarak, Yüksek Adalet Divanı'nın desteğiyle kararnameler çıkarmaya başladı. Siyasi kriz, mutlak güçlere sahip bir meclis olan Ulusal Kurucu Meclis seçimlerinin yapılması çağrısı ile arttı. Bu süreçte anayasaya aykırı düzenlemeler gerçekleştirilerek hükümet lehine bir zemin hazırlandı. Benzer şeyler Devlet Başkanlığı seçimlerinde de tekrarlandı. Juan Guaido bu nedenle Nicolas Maduro'nun cumhurbaşkanlığını tanımadı ve Venezuelalıları durumu protesto etmeye çağırdı. Ancak Guaido'nun özellikle ABD'den aldığı destek Venezuelalılar arasında daha fazla belirsizlik oluşturan bir durum. Öte yandan tüm bunlar yaşanırken insanlar gıda, sağlık ve güvenlik gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamayan bir hükümetin altında bedel ödemeye devam ediyor. Ülkedeki enflasyon en yüksek seviyede, yüzde bir milyonu aşmış durumda. Örneğin böyle bir ortamda üniversite profesörü olmama karşın maaşım 20 dolar bile etmiyor."
"Rejimin yetersizliği açık ama aynı zamanda muhalifler halkın umutlarıyla oynuyor"
Benim düşüncem Venezuela krizi, Venezuelalılar tarafından çözülmeli. Ancak gördüğümüz kadarıyla ülkeye bir ABD müdahalesi söz konusu. ABD'nin Venezuela politikaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
"Ben de sorunun Venezuelalılar tarafından çözülmesi gerektiğine inanıyorum. ABD'nin Venezuela ile ilgili çıkarları oldukça açık. Venezuela dünyadaki en büyük petrol rezervine sahip ülke konumunda. Biz Venezuelalılar olarak ABD'nin ülkemize müdahale etmesini reddediyoruz. Fakat aynı şekilde Rusya ve Çin'in de bu ülkeye müdahale etmesine karşı gelmeliyiz. Söz konusu ülkelerin Maduro hükümetine desteği tesadüf değil. Rus ve Çinli şirketler, Venezuela'nın altın madenlerinden yararlanıyor ve ülkede milyon dolarlık sözleşmelere sahipler. Bununla birlikte Venezuela halkının umutsuzluğu ve protestolardaki güçlü baskı, yabancı güçlerin askeri müdahalelerine zemin hazırlıyor. Aynı zamanda muhalefet ve hükümet arasında samimi bir diyalog yürütülememesi halinde krizin daha da derinleşeceğini düşünüyorum. Rejimin yetersizliği açıktır ama diğer taraftan muhalif liderlerinin halkın umutlarıyla oynadığına inanıyorum. Ortaya konan stratejiler fazlasıyla medyatik."
"Maduro istifa edip şeffaf bir seçime gitmeli"
Venezuela'da krizin seçimle çözülmesi mümkün mü?
"Maduro, meşruiyeti sorgulanan bir ortamda seçildi ve popüler desteğini kaybettiği açıktır. Kriz sürdürülemez. İstifa etmesi ve daha şeffaf bir şekilde yeniden seçime gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. Aday olmak istiyorsa bu kesinlikle hakkı. Ama bence bu doğrultuda bir seçimden yana değil. Aynı zamanda Chavismo hareketi (Chavez destekçileri) içerisinde yükselen eleştiriler de Maduro tarafından susturuluyor. Maduro hükümetini eleştirdikten sonra Mart 2018'de tutuklanan eski Bakan Miguel Rodrigues Torres'in durumuna bir bakın. Vatana ihanetle suçlandı."
"Venezuela muhalefetine liderlik edebilecek tek kişi Guaido"
Guaido'nun Amerikan bağlantıları onun aleyhinde büyük bir şüphe uyandırıyor. Gerçekten Guaido kim?
"Guaido'nun üstlendiği rolü üstlenen herhangi bir muhalefet lideri, ABD de dahil olmak üzere uluslararası birçok güçten destek alabilir. Ancak, ABD'nin Venezuela petrolünün ana alıcısı olduğunu ve sözlü savaşa rağmen ticaretin Maduro yönetimi tarafından sürdürüldüğünü unutmayalım. Bu tutum tesadüf değil. Bence aynı şüpheler Maduro hükümeti ile Rusya ve Çin tarafından üretiliyor. Guaido, Venezuelalı öğrenci hareketinden geliyor. Milli Meclis başkanlığına atanana kadar da pek tanınmamıştı. Guaido ayrıca kendi parti liderleri tarafından da manipüle edildi. Özellikle Venezuela ordusu tarafından desteklendiği iddia edilen son hamle çok yanlış seyretti. Tüm bu yaşananlara karşı Venezuela muhalefetine liderlik edebilecek tek kişi o gibi görünüyor. Venezuela'da muhalefeti birleştirebilecek genç bir lidere ihtiyaç var. Maduro, bu güne kadar ülkedeki kötü muhalefet nedeniyle iktidarda kalmayı başardı."
"Tarih, ABD'nin darbeler konusunda uzman olduğunu gösterdi"
Latin Amerika'da özellikle 1950'lerden bu yana ABD destekli müdahalelerin yaşandığı görülüyor. Latin Amerikalılar Washington DC'ye nasıl bakıyor? Venezuela'ya yönelik bir askeri müdahale olur mu?
"Tarih, ABD'nin darbeler konusunda uzman olduğunu birçok kez gösterdi. Bu durum Trump'la da değişmiyor. Latin Amerikalılar ABD'ye güvenmiyor. Bazıları ABD'nin Venezuela'ya askeri müdahale etmesi gerektiğini savunuyor ama bence bu ciddi bir hata olur. İnsanlar çaresiz. Açık var. İşkence var. Hükümet insanları dinlemiyor gibi görünüyor. Tüm bu şartlar altında bir uluslararası baskı kabul edilebilir ama yabancı güçlerin askeri müdahalelerine kesinlikle karşıyım. Özellikle bir Latin Amerikalı olarak. Bununla birlikte Venezuela'ya yönelik bir askeri müdahalenin uzak olduğunu düşünüyorum. Daha çok sözlü bir savaş var. Ancak Venezuela ordusunda bir hoşnutsuzluk olduğu da aşikar. Bir askeri ayaklanma olabilir."
"3 milyon insanın ülkeden kaçması tesadüf değil"
Venezuela'nın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
"Belirsizlik. Hiçbir anlaşma yok ve insanlar acı çekmeye devam ediyor. Protestolar yaşanıyor, baskı var. 3 milyon insanın ülkeden kaçması tesadüfen gelişen bir şey değil. Maduro'yu destekleyen ülkelerin bu durumu analiz etmesi gerektiğini düşünüyorum. Yeni bir seçim yapılması için adımların atılması gerekiyor."