Kripto paraların hukuki düzenlemesi nasıl olacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dijital paralar konusunda altyapı oluşturacak adımlar atıldığını belirtmesinin ardından kripto paraların durumuna dair sorular yeniden gündeme geldi. Dünyada kripto paralarla ilgili mevzuatlarını düzenleyen ülkelerin sayısı giderek artarken Türkiye’de nasıl bir yol izleneceği ise henüz netleşmedi. Kripto paralar emtia mı sayılacak? Hukuki düzenlemeler nasıl yapılacak?
Şeyda Kübra Ayaz
seydaayaz@intell4.com
Son yıllarda özellikle Bitcoin’in yükselen değeriyle dikkat çeken kripto paralar, ülkemizde oldukça ilgi görüyor. Kripto para borsalarında alım-satım yapan binlerce kişi bulunuyor. Ancak kripto paralara dair en çok tartışılan konulardan biri olan regülasyonlar henüz netlik kazanmadı. Herhangi bir devlet tarafından basılmadıkları için nasıl sınıflandırılacakları ve neye göre hukuksal düzenlemelerin yapılacağı belirlenemeyen kripto paraların durumunu Bilişim Avukatı Rıdvan Yıldız Intell4'a anlattı.
“ALTI AY İLA BİR YIL İÇERİSİNDE YASAL DÜZENLEMELER GELECEK”
Rıdvan Yıldız, mevzuatta dijital paraların varlığı kabul edilse de kripto paraların Türk hukukunda tanınmadığını belirtti. Yıldız, “Hem ödeme aracı hem de yatırım aracı özellikleri taşıyan kripto paralar, geleceğin ekonomisinde önemli bir etkiye sahip olacak” dedi.
Kripto paralara karşı artan ilginin ardından en çok merak edilen konulardan biri de düzenlemelerin ne zaman yapılacağına dair. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi reformunu açıkladığı konuşmasında dijital paralarla ilgili altyapı çalışmalarının başladığını söylemişti. Yıldız ise, Türkiye’de bu konudaki düzenlemelere dair öngörüde bulunarak, “Kripto para ile ilgili yasal düzenlemelerin altı ay ila bir yıl gibi bir süre içerisinde ortaya çıkmaya başlayacağını düşünüyorum” dedi.
PARANIZI YATIRIRKEN DİKKAT EDİN!
Hukuksal düzenlemelerin yapılabilmesinin önündeki en büyük engellerden biri de kripto paraların sınıflandırmasının yapılamaması. Yıldız, kripto paraların dijital değer veya dijital emtia olarak kabul görebileceğini belirtiyor. Bunun en büyük nedeninin de kripto varlıkların şu an için para olarak değil yatırım aracı olarak kullanılması. Paranın esas itibariyle bir mübadele aracı olduğunu vurgulayan Yıldız, “Bugün kripto paralara rağbet, kazanç amacıyla yapılmaktadır. Her yıl birçok coin doğmakta, birçok coin ise yok olmakta ve yatırımcısını zarar ettirmektedir. Elbette bu alanın da dolandırıcıları olduğu da bir gerçek. Benim tavsiyem insanların kendi hayatlarını etkileyecek derecede varlıklarını kripto paralara bağlamamaları yönündedir” şeklinde tavsiyede bulundu.
KRİPTO PARA MİRAS KALABİLİR Mİ?
Kripto varlıkların miras konusunda nasıl değerlendirileceğine yanıt veren Yıldız, “Ölen kişinin hayatta iken kazanmış olduğu her türlü mal varlığı mirasa konu olmakta ve bu mal varlığına tereke adı verilmektedir. Bu bakımdan bir malvarlığı olan Bitcoin üzerinde mirasçıların hak sahibi olduğunu hukuken söyleyebiliriz. Ancak Bitcoin’in çalışma sistemi kimlik bilgileri değil özel anahtar üzerindedir. Bu özel anahtarın banka şifrelerinden önemli bir farkı vardır. Banka şifrenizi kaybederseniz ya da unutursanız kimlik bilgilerinizle yeniden şifre almanız mümkün olur. Ancak Bitcoin’de işlem yapmak için kullandığınız özel anahtarınızı kaybederseniz bir daha hesabınıza ulaşamazsınız. Ayrıca kişi öldüğünde bu özel anahtarı mirasçıları bilmiyorsa ölenin Bitcoin hesabına ulaşmak mümkün değildir. Bitcoin merkezi olmadığı ve kimlik bilgileri ile çalışmadığından herhangi birinin Bitcoin hesabını, resmi merciler ya da ilgililer bir muhataba soramazlar. Özel anahtarın başkaları ile paylaşılması ya da çalınması durumu ise oldukça tehlikeli. Çünkü bu kişiler hesabı boşaltabilirler ve hak sahibi hukuken bir şey yapamaz. Özetle Bitcoin’in miras kalması hukuken mümkünse de teknik ve icra edilebilirlik açısından mevcut şartlarda mirasın geçişi mümkün görünmemektedir” dedi.
KRİPTO PARALARIN HACZEDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL
Yıldız, Bitcoin gibi kripto paraların maddi değer oluşturduğu için hukuken hacze konu olabileceğini belirtti. Ancak teknik olarak kripto paralar üzerinde herhangi bir işlem yapılması önünde bazı engeller bulunuyor. Hukuken düzenlemeler yapılsa da kripto paraların merkezi olmaması sebebiyle üzerinde başka birinin işlem yapamayacağını söyleyen Yıldız, “Buradaki sorun merkezi olmayan, anonim işlemlere konu, özel anahtarlarla işlem yapılan bir değerin söz konusu olmasıdır. Bitcoin gibi kripto paraların bloke edileceği, haczedileceği bir muhatap olmadığından hukuken kripto paralar haczedilebilir desek de teknik anlamda haciz mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
BITCOIN VARLIĞININ TESPİTİNİ SADECE SAHİBİ YAPABİLİR
Kripto paraların çeşidi ve kullanımı arttıkça, insanların sahip olduğu meblağlar da artıyor. Peki, kripto paralar mal beyanında gösterilebilir mi? Yıldız’ın belirttiğine göre, kripto paraların varlığı, sahibi kendi açıklamadığı takdirde tespiti mümkün olmuyor. Kripto varlıklar üzerindeki işlemler, kimlik bilgileriyle değil özel anahtarla ve anonim olarak yapılıyor. Yıldız, “Kripto paraların hukuken karşılığı olmasa da piyasada bir değer olarak kabul görüyor ve bu değer de giderek artıyor. Dolayısıyla bir malvarlığıdır. Ancak bunun Türk hukukunda karşılığı yoktur. Mal beyanında kripto paraların gösterilmesi mümkündür ancak gösterilmediğinde bir sakınca olacağını da şu an için düşünmüyorum” dedi.
BLOKZİNCİR: KRİPTO PARALARIN ALTINDAKİ TEKNOLOJİ
Bitcoin gibi kripto paraların altında yatan teknoloji ise Blokzincir. Her ne kadar kripto paraların popülerleşmesi Blokzincir teknolojisinin adının önüne geçmiş olsa da potansiyel açısından bakıldığında çok daha geniş bir kullanım alanına sahip. Yeni internet olarak da anılan Blokzincir teknolojisini değerlendiren Yıldız, “Blokzincir teknolojisinin şu an kripto paralar haricinde yaygın bir kullanımı yok. Bazı projeler geliştiriliyor kamu kurumlarında kullanılmasına yönelik. Örneğin, tapu kayıtları gibi projeler var. Ancak henüz uygulama açısından çok sık rastladığımı söyleyemem. Ancak sözleşmeler, resmi kayıtlar, ticari kayıtlar gibi birçok alanda Blokzincir teknolojisinin kullanılabileceğini söyleyebilirim” dedi.
Blokzincirin en önemli özelliklerinden biri olan güvenilirliğe dikkat çeken Yıldız, “Özellikle kamu ihalelerinde Blokzincir teknolojisinin kullanımıyla şaibelerin önüne geçebileceğini düşünüyorum. Şöyle düşünelim; kamu ihalesi açılıyor, teklifler Blokzincir teknolojisi ile veriliyor. Teklifi verenler de ilgili kamuda tüm teklifleri toplayıp aynı anda açtığını düşünelim. Verilen tekliflerin değiştirilmesi, üzerinde oynanması mümkün değil. Blokzincir bu şekilde kullanıldığında yolsuzlukların dahi önüne geçilebilir. Açıkçası gelecekte özellikle kamu ihalelerinde, devletin işleyişinde Blokzincir kullanımının yaygınlaşmasını önemsiyorum. Yolsuzluklar, usulsüzlükler de bu şekilde önlenebilir” şeklinde konuştu.