Koronavirüs dijital çağa geçişi hızlandırdı! Kripto para çağı başlıyor...

İlk kez Çin’in Wuhan kentinde görülen Covid-19 pandemisinin kısa süre içinde küresel bir salgına dönüşmesiyle, dijitalleşme çağına geçiş hız kazandı. Ülkelerin varlığını sürdürmek ve ekonomilerini ayakta tutabilmek adına her yolu denediği bu dönemde, güvenli liman olarak görülen altın ve gümüşün yanı sıra kripto paralara ilgi arttı. Peki analistlerin vurguladığı kripto para çağına ne kadar yakınız? Ülkelerin dijital paraya geçiş süreci ve daha fazlası...

Birleşmiş Miletler’e (BM) bağlı Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Covid-19 olarak isimlendirdiği ve pandemi ilan ettiği koronavirüs salgını, kısa süre içinde tüm dünyayı etkisi altına aldı. Milyonlarca insanın #evdekal çağrılarına uyarak kendini karantinaya alması ve kişisel izolasyonuna dikkat etmesine rağmen salgının seyrinin düşmemesi, küresel sistemi derinden sarsan jeopolitik bir olgu haline geldi.

İlk kez 2019 yılının Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde görülen koronavirüs, yaklaşık 4 ayda ortaya çıkardığı etkilerle bile küresel düzenin sonunu getirebilecek nitelikle bir güce sahip oldu. Öyle ki, dünyanın birçok yerinde insanlar evlerine kapatıldı, ofise gitmek yerine çalışmalarını evden yürütmeye başladı ve en önemlisi alışverişlerinin büyük bölümünü internetten yapmaya başladı. Hatta bazı toplumlar, dini ibadetlerini bile dijital ortamlarda yapmaya başladı.

Oldukça kısa süre içinde yaşanan tüm bu gelişmelere dikkate alındığında, koronavirüsün yanı sıra bir dijital salgın yaşandığını da söyleyebiliriz. Uzun yıllardır dijital hayata geçiş planları yapıldığını biliyorduk ancak bu sürecin böylesine hızlı olabileceği kimin aklına gelebilirdi ki…Böylesine bir koronavirüs salgını tüm dünyayı etkisi altına almasaydı, inançlı insanları Mekke’ye gitmemeye, Vatikan’ı ziyaret etmemeye, Cuma namazını kılmamaya ya da seyircisiz spor müsabakası yapmaya kim ikna edebilirdi ki?

Hızlı yaşanan tüm bu gelişmeler Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nin küresel liderliğinin sonuna gelindiğini ve yeni bir dünya düzeninin oluşacağını gösteren emarelerle dolu.

GÜÇLÜ KALAN KAZANACAK

Salgın bu süreçte bütün ülkeleri öncelikle kendilerini kurtarmaya dönük bir mücadele yöntemi benimsemeye itti. Her ülke günün sonunda kendini kurtarmak için mücadele etmeye başladı. Bu durum küresel bir ekonomik bunalımın içine girilmesiyle sonuçlanabilir ve kırılgan ekonomilere sahip olan ülkelerin batmasına neden olabilir. Dolayısıyla, koronavirüs salgını küresel ekonomiyi bir krize sokmaktan daha çok tarihsel bir bunalıma sokarak küresel ekonomide yapısal bir durumun ortaya çıkmasına neden olabilir. 

DİJİTALLEŞMEYE DİRENENLER KAYBEDECEK

Birinci dayanıklılık bireysel düzeyde ülke ekonomileri üzerinden yaşanacak. Güçlü ekonomiler salgına yönelik alınacak önlemler konusunda para sıkıntısı çekmeyecek ancak küresel ekonomide ortaya çıkan dalgalanmalar günün sonunda büyük ekonomileri daha fazla etkileyecek. Zayıf ekonomilerin ise zaten kaybedecek çok fazla şeyleri kalmayacak. Çünkü zaten zayıf olan bu devletler daha fazla zayıflayacak ya da çökmüş devletlere dönüşecek. Ancak en önemli çöküşü bu sürecin ardından güçlü çıkmayı başaran ve dijitalleşmeye direnen devletler yaşayacak.

Günümüz dünyasında devletleri ve bireyleri güçlü kılan para dijitalleşmeyle yepyeni bir boyut kazanacak. Çin başta olmak üzere çok sayıda ülke bu süreci an az hasarla atlatmak için her yolu deniyor. Geçtiğimiz günlerde Çin Halk Bankası’nın (PBoC) eski başkanı Li Lihui, Koronavirüs sebebiyle, Çin Merkez Bankası’nın bir süredir üzerinde çalıştığı dijital para biriminin çok daha hızlı piyasaya sürülebileceğini duyurdu.

FİNANSAL BİR DEVRİM YAŞANABİLİR

Analistler, dijital para biriminin salgın döneminde maliyetleri azaltması ve rahatlığı sebebiyle cazip hale gelebileceği görüşünde. Aynı zamanda kripto para uzmanları, dijital para birimlerinin, yaklaşmakta olan finansal devrimde çok önemli bir rol üstleneceğini söylüyor. Ve sadece teknoloji ve kripto para piyasası açısından değil, aynı zamanda ABD ile Çin arasındaki gerilimlerin ışığında da önem taşıyor. Birçok insan, ABD’nin gelişmekte olan blockchain ve kripto para piyasasına tepki vermekte geç kaldığını; bundan dolayı Çin’in teknolojik yarışta liderlik fırsatı olduğunu savunuyor.