Koronavirüs aşısı tüm ülkelere adil şekilde dağıtılabilir mi?

Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları, Covid-19 pandemisine çözümü olabilecek aşıyı geliştirebilmek için yoğun çaba sarf ediyor. Ancak başarılı olduğu tespit edilen aşının dünya genelinde nasıl adil bir şekilde dağıtılacağı ve aşı kuyruğunda bekleyen ülkelerin sıralamasının neye göre belirleneceği oldukça merak ediliyor. Hükümetlerin, kendi ülkelerinde üretilen aşılara el koymalarına engel olunabilecek mi? Zengin ülkeler şimdiden başarılı olması muhtemel aşıları satın almaya başladı mı?

İlk kez Çin’in Wuhan kentinde görülen ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi can almaya devam ediyor. Virüsün yol açtığı bu ekonomik, sosyal ve sağlık krizinden kurtulmanın tek yolu, koronavirüsü etkisiz hale getirecek aşının bir an önce geliştirilmesi. Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları, bu salgınının çözümü olabilecek aşıyı geliştirebilmek için yoğun çaba sarf ederken, büyükten küçüğe birçok ulus devletler de ellerindeki imkanları seferber ediyor.

Ancak hal böyle olunca neredeyse bir yarışa dönen aşı çalışmaları bazı soruları da beraberinde getirdi. Başarılı olduğu tespit edilen aşının dünya genelinde nasıl adil bir şekilde dağıtılacağı ,aşı kuyruğunda bekleyen ülkelerin sıralamasının neye göre belirleneceği ve zengin ülkelerin şimdiden potansiyel aşıları satın alıp almadığı en çok merak edilen konuların başında geliyor.  

AŞI MİLLİYETÇİLİĞİ Mİ DOĞUYOR?

Uzmanların aşı dağıtımının ülkeler arası adil yapılmayacağına ilişkin endişeleri artarken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün  bu duruma bir çözüm üretim üretemeyeceği henüz bilinmiyor. Ancak yanıtları henüz bilinmeyen bu sorular için bir araya gelen bazı dünya liderleri, hayır kurumu ve sektör yöneticileri, tedavi ve aşıların dünya çapında eşit şekilde paylaşılabilmesi için DSÖ arkasında olduklarını duyurdu. Bu desteği verenler arasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve hayırsever Melinda Gates gibi isimler yer aldı.

 İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın yerine vekalet eden Dışişleri Bakanı Dominic Raab da bu desteğe katıldıklarını bildirdi. Ancak Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çin, Rusya ve Hindistan'ın bu görüşe destek vermemesi dikkatleri çekti.

AŞI’NIN DAĞITIM SIRASI NEYE GÖRE BELİRLENECEK?

Bilim insanları virüsün ilk görüldüğü günden bu yana aşının geliştirilmesinin en az bir yılı bulacağını belirtiyor. Uzmanlar bu süreçte aşının dağıtımı için sıra oluşmaya başlayacağını söylüyor. Konu hakkında konuşan Welcome Trust'ın aşı birimi başkanı Charlie Weller, "Herkesin erişimine açık olacak milyarlarca dozdan bahsediyoruz. Bunun nasıl yapılacağına ilişkin bir yol haritamız yok. Bu tartışmaların çoğunun çözümleri aranıyor’’ dedi.

Ancak küresel işbirliğinin merkezi bir yerden idare edilebileceğine dair kuşkuları olanlar da var. Observer'a konuşan İngiltere Sağlık Bakanlığı'nın bağışıklık birimi eski başkanı David Salisbury konu hakkında, ‘‘DSÖ’nün Trump'a, istediği aşılardan yalnızca onda birini alabileceğini söylediğini düşünebiliyor musunuz? Tabi ki, kimin Amerika'nın ihtiyacı olan miktarlarda aşı üretebileceğine bakacak ve hiçbir aşının ülkenin dışına gönderilmesine izin vermeyecek. Bu yaşanacak’’ diyor.

DSÖ ADİL DAĞITIM İÇİN ÇÖZÜM BULABİLİR Mİ?

Yoksul ülkelere eşit ve adil şekilde tedavi olanakları ve aşı dağıtımı konusunda çalışmalar yürüten kuruluşlar, pandemi krizinin tam ortasında mücadele devam ederken uluslararası işbirliğinin çok hassas bir dengede durduğuna işaret ediyor. Çünkü aşı çalışmaları için maddi ve manevi güçlerini birleştiren ve halklarından büyük fedakarlıklar yapmasını isteyen hükümetler üzerinde aşının öncelikle kendi ülkelerinde hizmete sunulması için büyük bir iç baskı oluşmuş durumda.

The Guardian gazetesinin haberine göre uzmanlar bu ortamda DSÖ'nün lider bir görev üstlenmesinin zor olduğu, yalnızca ahlaki ve etik kuralları uygulamaya geçirmeye çalışabileceği görüşünde. Ayrıca aşıların adil dağılımına yardım etme amacı güden kuruluşlar ‘Gavi’ gibi kuruluşlarda var. Gavi, yoksul ülkelerin aşıya erişimin sağlamak için kampanya yürütüyor. İngiltere'nin fonlarına destek verdiği Epidemi Hazırlık İnovasyonu Koalisyonu (CEPI) da bu kuruluşlar arasında.

AŞI İÇİN KUYRUK KAÇINILMAZ

Koronavirüse karşı aşı üretimi için hem sektör temsilcileri hem de uzmanlar bu sürecin en az bir yıl alabileceği görüşünde birleşiyor. Bunun haricindeki bir başka zorluk da ihtiyaç duyulan aşı miktarı. Uzmanlar, milyarlarca doz aşı üretiminin zaman alacağına vurgu yaparken, ilaç firmaları da bu soruna kapasite konusunu ekliyor. Firmaların üretim kapasitesi ne kadar büyük olursa olsun, bütün dünya nüfusuna bir hatta iki yıl boyunca aşı üretebilmek için çok büyük çaplı çözümler gerekiyor.

Bazı ulusların ön aşı satın alma anlaşmalarıyla aşı stoklarını garantilemeye çalışacağı, bu şekilde de aşı çalışmalarına mali destek sunacağı tahmin ediliyor. Ancak bu aşamada adil bir dağıtımı gözetecek herhangi bir sistem bulunmuyor. Bütün bunlar ister istemez aşı için bir kuyruk oluşacağı anlamına geliyor. Adil dağıtım konusunda yoksul ülkelerin paylarına düşeni alamayacağından kaygılanan kesimler aşı dağıtımı konusundaki kararların firmalara bırakılmaması gerektiği konusunda ısrarlı. Ancak ülkelerin üretilen aşıların ihracatına kısıtlama ya da yasak getirmesi de büyük endişe kaynağı.

Sorunun çözümünde mutlaka uluslararası işbirliği aranması gerektiğini altını çizen uzmanlar bir yerde kontrolden çıkan salgının diğer bütün ülkeleri de tehdit eder hale gelebileceğini hatırlatıyor. Bütün bunların ötesindeki en büyük belirsizlik virüse karşı bağışıklık  geliştirebilecek bir aşının bulunup bulunmayacağı sorusunda yatıyor.