Batılı devletler tarafından Osmanlı Devleti’nin ‘hasta adam’ ilan edilmesinin ardından İstanbul’un işgali, Mebuslar Meclisi’nin dağıtılması, aydınların ve milletvekillerinin tutuklanması, Osmanlı Devleti’nin topraklarının paylaşılması ile sonuçlanmıştı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkması ve yayınladığı genelgeler ile başlayan süreç, Ankara’da yeni bir Meclis’in açılması kararı ile sonuçlandı.

O güne Osmanlı Devleti ve Osmanlı toprakları kadar İstanbul’da kalıp “bir şeyler “ yapmak isteyenlerin tek umutları Ankara ve Mustafa Kemal Paşa olmuştu.

Milli egemenliğe dayalı bir devlet kurmayı düşünen Mustafa Kemal Paşa bu fırsatı iyi değerlendirerek, 17 Mart l920’de Ordu komutanlarına bir genelge göndererek Meclisin Ankara’da toplanmasının gerekli olduğunu bildirmiş, seçilen mebusların dönemin şartlarında Ankara’ya ulaşmasının ardından 23 Nisan 1920’de kurulan meclis ilk toplantısını yaptı.

Hemen ertesi gün yapılan toplantıda Mustafa Kemal Atatürk Meclis Başkanı seçilirken, Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla milletin meşru haklarını koruyacak bir kurucu meclis oluşturulmuş oldu.

23 Nisan 1920’de kurulan Büyük Millet Meclisi, yasama, yürütme ve yargı yetkilerini kendinde toplamış “Kuvvetler Birliği” temeline göre kurularak, tüm yetkileri tek elde toplamıştı.

20 Ocak 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu çıkarılıncaya kadar Büyük Millet Meclisi’nde Osmanlı Kanun-u Esasi’si ölçüt olarak alınmış, bu tarihten sonra kanunlar yeni yasaya dayanılarak çıkarılmıştır.

Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması kararları Büyük Millet Meclisi tarafından alınırken, 29 Ekim 1923 günü gerçekleşen oturumda Mustafa Kemal Atatürk’ün hazırladığı anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesiyle birlikte, Türkiye Devleti'nin yönetim şeklinin cumhuriyet olarak belirlenmiştir.

“29 Ekim 1339 (1923) tarih ve 364 sayılı Teşkilât-ı Esasîye Kanununun Bazı Mevaddının Tavzihan Tadiline Dair Kanun"da yapılan değişiklikler ile cumhurbaşkanlığı makamı oluşturulmuş; Cumhurbaşkanının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kendi üyeleri arasından seçileceği öngörülmüş; hükûmetin kuruluş usulü değiştirilmiştir. Hükûmetin kuruluş şeması bakımından meclis hükûmeti sisteminden vazgeçilerek parlamenter sisteme geçilmiştir.

TBMM'nin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan 23 Nisan Millî Bayramı ve 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılmasıyla, önce 1 Kasım olarak kabul edilen, sonra 1935'te 23 Nisan Millî Bayramı'yla birleştirilen Hâkimiyet-i Milliye Bayramı ile Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin 1927'de ilan ettiği ve ilki Atatürk'ün himayesinde düzenlenen 23 Nisan Çocuk Bayramı'nın kendiliğinden birleşmesiyle oluşmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin resmi bayramlarından olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından 23 Nisan 1924'te '23 Nisan' gününün bayram olarak kutlanmasını teklif etmiş ve kabul edilmiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiştir ve 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edilmiştir.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Türkiye ve KKTC yanı sıra Kosova Cumhuriyeti'nde " 23 Nisan Kosova Türkleri Milli Bayramı" olarak kutlanmaktadır.