Hindistan ve Pakistan istihbaratından Dubai’de gizli görüşme

Pakistan ile Hindistan arasındaki Keşmir sorunu 74 yıldır çözüm beklerken, iki ülkenin istihbarat yetkilileri sorunları konuşmak için üçüncü ülkelerde bir araya geliyor. Peki, iki ülke arasındaki Keşmir sorunu nedir? Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmir sorunu dünya tarafından neden endişe ile takip ediliyor?

Hindistan, Pakistan ve Çin arasında bulunan bir bölge olan Keşmir, 222 bin kilometre yüzölçümüne sahip. Keşmir’in bir kısmı Hindistan kontrolü altında bulunurken, bir kısmı ise Pakistan tarafından kontrol ediliyor. Keşmir’in bazı kesimleri ise Çin tarafından yönetiliyor. Batı tarafında bulunan Azad (Özgür Keşmir) ile kuzey bölgesinde kalan Gilgit-Baltistan Pakistan tarafından idare edilirken, güneyde kalan Camnu Keşmir ise Hindistan himayesinde. Aksai Chin bölgesi ise Çin tarafından yönetiliyor. İki ülke arasında 780 km uzunluğunda ateşkes hattı bulunuyor.

Pakistan ile Hindistan arasında 1947 yılından bu yana dek Keşmir konusunda ihtilaf bulunuyor. İki ülke Keşmir’in paylaşımı konusunda ciddi sorunlar yaşıyor. Keşmir ya da Keşmir ile ilgili bazı sorunlar iki ülkenin bugüne dek dört defa savaşmasına yol açtı. Dünya ise Pakistan ile Hindistan arasındaki Keşmir sorununu her zaman diken üstünde seyretti. İki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması, dünya tarafından Keşmir sorununun büyük endişe ile takip edilmesine sebep oluyor.

7 bin 700 metre rakımda bulunması, Keşmir’in iki ülke için önemini artırıyor. Keşmir’i kontrolü altında bulunduran ülke, o yükseklikteki bir konumdan tüm bölgeyi kontrol edecek bir ayrıcalığa sahip olabilir. Ayrıca Keşmir’in Çin ve Afganistan ile bağlantısı olması, iki ülke gözünde bölgenin değerini daha da artırıyor.

Keşmir’in İndius gibi nehirlere sahip olması, iki ülke arasında derin bir su krizine sebep oluyor. Pakistan ekonomisinin yüzde 20’si, İndius gibi nehirlerin çevresinde gerçekleşen tarımsal faaliyetlerden oluşuyor. Bu durum Pakistan için Keşmir’in kontrolünün ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Hindistan ile Pakistan arasında Keşmir’in paylaşılamamasının bir diğer nedeni ise bölgenin önemli maden kaynaklarına sahip olması olarak gösteriliyor. Nükleer güce sahip olan iki ülkenin, uranyum açısından tüm ihtiyaçlarını Keşmir'de karşılayabilecekleri söyleniyor.

KEŞMİR’İN TARİHİ SERÜVENİ

1947 yılına kadar bir prenslik olarak yönetilen Keşmir, İngilizlerin bölgeyi terk etmesi ile iki ülke arasında sorun haline geldi. İngilizler bölgeden çekilirken, prensliklere üç hak tanıdı. İngilizler, prensliklere, Hindistan’a ya da Pakistan’a katılmalarını söyledi. Bu iki durum gerçekleşmezse de bağımsızlıklarını ilan etmelerini istedi. Bölgedeki Hindular Hindistan’a katılmak isterken, Müslümanlar ise Pakistan’a katılma isteğinde bulundu. Keşmir bölgesinde Müslümanlar büyük bir çoğunluğu oluştururken, yöneticiler ise Hindulardan oluşuyordu. Karışıklıkların çoğalması üzerine Hindu Kralı bölgede büyük bir katliam başlattı. Bölgede bir hafta içerisinde 100 bin ile 600 bin arası Müslüman yapılan katliam sonrası hayatını kaybetti. Bu durumdan etkilenen tüm Müslüman kabileler Keşmir’e girdi. Bu gelişmenin ardından Hindu Kralı bölgeden kaçarak Hindistan’a gitme kararı verdi.

Bu olayların yaşanmasının ardından devreye Birleşmiş Milletler girdi. Pakistan’ın Keşmir’e müdahale etme ihtimali ve bölgedeki kabilelere Pakistan tarafından destek olunması üzerine Hindistan, Birleşmiş Miletler’e başvurdu. BM bölgede birtakım incelemelerde bulunduktan sonra 21 Nisan 1948 tarihinde Keşmir halkının kendi kaderini kendi tayin etmesi kararını verdi. Ancak Birleşmiş Milletler tarafından verilen bu karar, o dönem içerisinde bir türlü yerine getirilemedi. İki ülke 1947’den günümüze dek Keşmir sorunu sebebiyle dört defa savaştı. Bu savaşlar 1947, 1965, 1971 ve 1999 yıllarında gerçekleşti. Ayrıca iki ülke 1998, 2002 ve 2019 yıllarında Keşmir meselesi sebebiyle siyasi ve askeri kriz yaşadı.

HİNDİSTAN VE PAKİSTANLI İSTİHBARATI DUBAİ'DE BİR ARAYA GELDİ

Hindistan ve Pakistanlı üst düzey istihbarat mensuplarının, Keşmir’in tartışmalı Himalaya bölgesi üzerindeki askeri gerginliği azaltmak için Ocak ayında Dubai’de gizli görüşmeler yaptığı ifade edildi.

Reuters’a konuşan kaynaklar, iki hükümetin önümüzdeki dönem içerisinde ilişkileri normalleştirmek amacıyla bir yol haritası oluşturduklarını söyledi. Ayrıca iki ülkenin diplomasi kanalını tekrardan açtıklarını belirtti.

Nükleer silaha sahip olan iki ülke arasındaki ilişkiler, 2019’da Keşmir’de bir Hint askeri konvoyuna yapılan intihar saldırısı ve Hindistan’ın Pakistan’a savaş uçakları göndermesi ile sert ve gergin bir sürece girmişti.

Kaynaklar, Hindistan’ın Araştırma ve Analiz Kanadı, dış casus ajansı ve Pakistan’ın Hizmetler Arası İstihbarat yetkililerinin BAE yönetiminin gözetiminde Dubai’de bir toplantı gerçekleştirdiğini belirtti.

Pakistanlı üst düzey savunma analisti Ayesha Siddiqa, Hint ve Pakistan istihbarat yetkililerinin  üçüncü ülkelerde toplanarak birtakım görüşmeler gerçekleştirdiğine inandığını kaydetti. Siddiqa, “Sanırım Taylan’da, Dubai’de ve Londra’da en üst düzey insanlar arasında toplantılar yapıldı” ifadelerini kullandı.

Her iki ülkenin de iç ve dış politikada yaşadığı bazı problemler, uzmanlar tarafından ikili ilişkilerin önümüzdeki dönem içerisinde yumuşamasına sebep olacağı yorumlarını beraberinde getiriyor. Geçen yıldan bu yana Çin ile sınır konusunda anlaşmazlık yaşayan Hindistan, Pakistan ile yeni bir kriz yaşamak istemiyor. Pakistan ise IMF kurtarma programı ile uğraşırken, Keşmir’de yaşanan gerginliğin yeniden alevlenmesini istemiyor.