Karanlık olayların "derin" adamı: Dahlan

İçişleri Bakanlığı’nın güncellenen Terörden Arananlar Listesi’ne “Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile hareket ederek 15 Temmuz darbe girişimiyle anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs” ve “casusluk” suçlarından hakkında arama ve yakalama kararı bulunan Muhammed Dahlan da eklendi. Peki kırmızı kategoride aranan Dahlan kimdir ve neden terör listesine alındı?

İçişleri Bakanlığı yaptığı bir açıklamayla, Filistinli Muhammed Dahlan’ın, "FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirmek, anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs etmek", "devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklamak", "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek", "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" ve "uluslararası casusluk yapma" suçlarından Terörden Arananlar Listesi'nde kırmızı kategoriye eklendiğini bildirdi. Muhammed Dahlan’ın başına 10 milyon TL de ödül konuldu.

29 Eylül 1961 yılında Gazze’de doğan Dahlan, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yaser Arafat’ın yakın ekibine girerek, Filistin Özerk Yönetimi’nin Gazze’deki güvenlik birimlerinin başına getirildi. Bu birim, 20 bin kişilik Gazze’nin kontrolünü sağlayan bir güçtü. Dahlan, bu gücü kullanarak CIA, MOSSAD, Ürdün, Suudi Arabistan ve Batı istihbarat birimleri ile ilişkiler kurdu. Gümrüklerde gerçekleştirdiği yolsuzluk ile büyük servet elde eden Dahlan, Filistin’deki Hamas mensuplarına yönelik yürüttüğü tutuklama, işkence ve soruşturma gibi faaliyetlerinden ötürü büyük tepki aldı.

Bu dönemdeki işkenceleriyle nam salan Dahlan, uygulamalarında adeta İsrail ile yarışla suçlandı. Hatta Hamas’ın manevi lideri Şeyh Ahmet Yasin ve yine Hamas’ın önde gelenlerinden Dr. Abdülaziz Rantisi’nin öldürülmesinde parmağı olduğu söylendi.

2001 yılından sonra Yaser Arafat ile liderlik yarışına soyunan Dahlan, 11 Kasım 2004’te Arafat’ın zehirlenerek ölümünden de sorumlu tutuldu. Arafat’ın ölümü, İsrail’in Filistin’i işgaline hız verip projelerini daha rahat uygulamasının yolunu açtı.

“İHANET” BELGELERİ ORTAYA ÇIKTI

Hamas’ın 2006 yılındaki başarısının ardından Dahlan, ABD ve İsrail’in desteğiyle yönetimi baltalamaya çalıştı. Gazze’deki El Fetih’in karargahında ortaya çıkan belgeler, Dahlan’ın gerçek niyetini ortaya döktü. Bin 600’den fazla belge, Dahlan'ın ihanetlerle, işkencelerle, kumpaslarla dolu gizli siyasi hayatını ortaya serdi. Ses kayıtları, e-mailler, haritalar, gizli toplantılardan notlar, yüksek meblağlı para transferlerine ilişkin belgeler 1999’da başlayan sürece ilişkin gerçekleri gözler önüne serdi.

Ele geçirilen belgeler, Muhammed Dahlan'ın İsrail'in yabancı istihbarat teşkilatlarıyla ortak operasyonlarını, İsrail'le ortak çalışan Filistinli yetkililerin adlarını, silah ve kara para transferini içeriyordu.

Hakkında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas tarafından yolsuzluk ve rüşvet suçlamaları ile ilgili davalar açılan Muhammed Dahlan, aynı zamanda Abbas yönetimine karşı darbe planlamakla da suçlandı. Bunun üzerine Dahlan, 2011 yılında Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) siyasi sığınmacı olarak iltica etmek zorunda kaldı. 

BAE’de kaldığı sürece burada Veliaht Prens Muhammed bin Zayed’in en yakınındaki isimlerden biri haline gelen Dahlan, Zayed’in özel danışmanlığını da üstlendi. Dahlan ve Zayed, artık ABD yönetimiyle İsrail’in bölgedeki fikirlerinin uygulayıcısı haline geldi. Bu gelişmeden sonra Dahlan'ın siyasi operasyon alanı da iyice genişledi. Artık sadece Filistin değil, bununla birlikte aralarında Türkiye'nin de bulunduğu, Mısır, Katar, Libya, Filistin gibi birçok ülkede siyasi operasyonlar gerçekleştirmeye başladı.

ABD, BAE ve Suudi Arabistan'ın bölgedeki tüm operasyonlarını yürüten kişi olarak son zamanların en etkili isimlerinden biri olan Dahlan, Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi’yi hedef alan darbede de baş aktör olarak görev aldı. Katar'a yönelik olan ablukanın mimarı, BAE Veliaht Prensi Zayed ile ilişkisi dolayısıyla yine Dahlan olduğu biliniyor. Filistin dışında 13 ülkede etkin faaliyet yürüten Muhammed Dahlan, kamuoyu oluşturma ve taraftar toplama amacıyla kendisiyle irtibatlı sivil toplum kuruluşlarını da kullanıyor.

DAHLAN’IN AJANLARI

Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 2 Ekim 2018’de öldürülmesinin ardından Türkiye’ye gelip bilgi toplayan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) vatandaşı iki casus, MİT tarafından İstanbul'da yakalandı. Yapılan sorgularında her şeyi itiraf eden Z.H ve S.S’nin Muhammed Dahlan’a yakın oldukları belirlendi.

Ayrıca, 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünün ardından fazla bir zaman geçmemişti ki, küresel şebekenin Arap coğrafyasındaki ayağı deşifre oldu. Middle East Eye Genel Yayın Yönetmeni David Hearst, 29 Temmuz 2016’da Muhammed Dahlan’ın FETÖ ile ilişkilerini ortaya döken ilişkilerini ve para yardımı yaptığını yazdı. Dahlan ise iddiaları reddederek David Hearst’e dava açarak kendisini temize çıkarmaya çalıştı.

Uzun düren davada Dahlan kendini aklayamadığı gibi 500 bin Sterlin ödeyerek davadan çekildi. David Hearst, davanın bu şekilde sonuçlanması üzerine iddialarının ne kadar gerçek olduğunu kamuoyuna duyurdu.

Bütün bu gelişmeler Muhammed Dahlan’ın, her dönem savaş, çatışma, ihanet, darbe, isyan gibi birçok istikrarsızlık doğuracak olayların baş gösterdiği Ortadoğu’da son dönemlerde meydana gelen olayların baş mimarı olduğunu gösteriyor.

Geçtiğimiz nisan ayında, İstanbul’da yakalanan iki casusun, kendilerine muhalif olan Araplar’ı fişledikleri, Türkiye karşıtı bir yapı oluşturmak için gazetecilerle görüştükleri ve para karşılığı haber yaptırdıkları ortaya çıkmıştı. Bomba eğitimi de aldıkları anlaşılan iki şüphelinin, Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki Başkonsolosluğu’nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı suikastıyla ilişkili olabilecekleri değerlendirilmişti.

“3 M” PROJESİNİN AYAKLARI

Türkiye’nin Terörden Arananlar Listesi’nin en üst basamağında “kırmızı” kategoriye konulan ve Ortadoğu’da MOSSAD ile CIA projelerinin uygulayıcısı olan Muhammed Dahlan, “3 M” projesinin en önemli ayağından biri olarak görülüyor. İsrail ile kapalı kapılar ardında ittifak halindeki Körfez ülkeleri, Muhammed Dahlan’ı gelecekte Filistin’in başına geçirerek, küresel güçlerin Ortadoğu projelerinin sekteye uğratılmasını önlemeye çalışıyor.

Dahlan ile birlikte hareket eden diğer iki M ise Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinden sorumlu, “ılımlı İslam” görüşünün savunucusu Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile bölgedeki çatışma ve tansiyonun düşmemesinin mimarlarından sorumlu BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed. ABD ve İsrail, bölgedeki emellerine ulaşmak için bu üç isme çok güveniyor.