Çin ve İtalya'nın dışişleri bakanları başkent Pekin'de görüşmelerde bulundu

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Çin’in başkenti Pekin’de İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ile bir araya gelerek uzun bir görüşme gerçekleştirdi. İki mevkidaşın görüşmesinde “Kuşak-Yol” projesi ve İtalya’nın Aralık ayında bitecek üyeliğinin yenilenmesi konuları da ele alındı.

Çin yönetimi, Kuşak-Yol girişimi için İtalya ile imzalanan anlaşmanın Pekin-Roma hattı arasındaki ilişkilerin ve ekonomik iş birliklerinin gelişeceğini düşünüyor. Çin’in özellikle son yıllarda İtalya’ya yaptığı ithalat yüzdesinde büyük bir artış görülüyor.

İtalya tarafında ise geçtiğimiz ay Kuşak-Yol girişimi hakkında açıklamalarda bulunan Savunma Bakanı Guido Crosetto, anlaşmanın İtalya’ya büyük bir zarar vereceğini ve Pekin-Roma arasındaki ilişkilerin bozulmadan anlaşmadan ayrılmaları gerektiğini belirtmişti.

Yİ VE TAJANİ’DEN AÇIKLAMALAR

Pekin’de bir araya gelen Çin Dışişleri Bakanı Yi ve İtalya Dışişleri Bakanı Tajani, özellikle İtalya’nın Kuşak-Yol girişimine üyeliğinin yenilenmesi konusunda istişareler gerçekleştirdi.

Görüşmeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çin Dışişleri Bakanı Yi, Çin ve İtalya'nın jeopolitik konumlarına ve sorunlarına rağmen karşılıklı saygı, güven, açıklık ve iş birliği ile diyalog kurarak iyi ilişkiler sürdürmesi gerektiğini kaydetti..

Bakan Yi ayrıca, Çin'in iki ülke liderlerinin üzerinde anlaştığı fikirleri hayata geçirme, üst düzeydeki ilişkileri geliştirme, siyasi temelleri sağlamlaştırma ve somut iş birliğini gerçekleştirme konularındaki kararlılığını vurguladı.

İtalya Dışişleri Bakanı Tajani ise İtalya'nın Çin ile olan uzun süreli ve istikrarlı ilişkilere büyük değer verdiğini söyledi. Tek Çin politikası fikrini sürdürmeye devam edecek olan İtalya'nın, Çin ile üst düzey temaslarda bulunarak farklı alanlarda iş birliği ve değişimi güçlendirmeyi planladığını açıkladı..

Bakan Tajani aynı zamanda uluslararası alanda öne çıkan sorunlara rağmen İtalya ve Çin arasındaki ilişkilerin bu durumdan etkilenmemesi gerektiğinin altını çizdi.

İTALYA ANLAŞMADAN AYRILABİLİR

Ancak Çin ve İtalya Dışişleri Bakanlıkları arasındaki ılımlı temasların aksine İtalyan makamları tarafından yapılan açıklamalar farklı bir rota çiziyor. Bu kapsamda İtalya, 2019 yılında katıldığı “Kuşak-Yol” girişiminden ayrılabileceğinin sinyallerini veriyor.

İtalya’nın bu doğrultuda adımlar atması durumunda 2024 yılı ilk çeyreğinin sonunda projeden ayrılması gerçekleşebilir. Resmi çekilme talebi için son tarih ise 2023 yılının Aralık ayı olarak belirlendi.

İtalya yönetimi, projeye ekonomi tarafından bakıyor ve kendilerinin projeye desteklerinin devam etmesi durumunda Çin’in ekonomik olarak daha da güçleneceğini öngörüyor.

Bu durum, İtalya'nın Çin'e gerçekleştirdiği ihracatın yüzde 26 artarak 14,5 milyar eurodan 18,5 milyar euroya, Çin'in gerçekleştirdiği ihracatın ise yüzde 51 artışla 33,5 milyar eurodan 51 milyar euroya çıkması olarak düşünülüyor. İtalya, bu durumun rakamlarla belgelendiğini açıkladı.

İtalya’nın projeden ayrılma düşüncesinin ekonomik kaygılar yanında siyasi nedenleri de mevcut.

Siyasi açıdan bakıldığında İtalya'nın 2019 yılında Kuşak ve Yol girişimine katıldığı zamanki durumu öne çıkıyor. İtalya, projeye katılmadan önceki on yıl içinde yaşadığı bir takım ekonomik kriz sonrasında Avrupa Birliği (AB) tarafından ihmal edildiğini düşünüyor.

İtalya, Giuseppe Conte yönetimindeki bir önceki hükümet döneminde projeye katılarak Çin ile iş birliği içerisine girme kararı aldı ve bu karar İtalya’yı G7 ülkelerinden girişime dahil olan ilk ülke konumuna getirdi.

Projeye dahil olmasının ardından gelen süreçte İtalya, Batı'daki müttefikleri tarafından kınanıyordu fakat İtalya o dönemde ABD’nin liderliğini üstlendiği popülizm dalgasını takip ediyordu.

Çin yönetimi, bu projenin her iki ülke açısında da verimli olduğunu düşünüyor. Bu sebepten dolayı İtalyan parlamentosunu projeden ayrılma kararından vazgeçirmek için üst düzey yetkililerini İtalya'ya gönderdi.

İtalya ise dünyanın en büyük ikinci ekonomisi konumunda bulunan Çin ile olan ilişkilerine ve diyaloğuna zarar vermeden projeden ayrılmanın bir yolunu bulmaya çalışıyor.

İtalya ilerleyen dönemde proje ile olan anlaşmasını yenilemeyip 2024 yılının Mart ayında projeden ayrılma kararı alırsa Çin ile olan ilişkileri büyük ölçüde zarar görecek ve iki devlet arasındaki ekonomik iş birliği de sonlanacak gibi görünüyor.

YENİ İPEK YOLU PROJESİ: KUŞAK VE YOL

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, ilk defa 2013 yılında Kazakistan’a yaptığı ziyarette “Kuşak ve Yol” projesini duyurdu. Proje; Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları boyunca uzanıyor ve Doğu’yu gelişmiş Avrupa ekonomisine bağlamayı amaçlıyor.

Eski İpek Yolu’nun modern versiyonu olarak düşünülen proje, deniz ve kara ayaklarından oluşuyor. Kuşak kavramı; projedeki kara yolları, demir yolları, petrol ve doğal gaz boru hatları ve diğer altyapı yatırımları için kullanılıyor. Deniz üzerinden olan güzergaha ise “yol” deniliyor.

Kuşak ve Yol Projesi; ekonomik, finansal ve siyasi olmak üzere birçok altyapı ve enerji yatırımlarını kapsıyor.

Eski İpek Yolu güzergahı genişletilerek; yol, köprü, enerji santralleri ve limanlar yapılıyor. Tüm bağlantılar Çin’in başkentine çıkacak şekilde inşa ediliyor.

Kuşak ve Yol projesi, ülkelere altyapılarını geliştirme ve bununla birlikte daha büyük bir ekonomiye sahip olma imkanı sunuyor. Kuşak ve Yol projesi kapsamında pek çok ülke; ulaşım, altyapı, enerji, iletişim, gümrük, ekonomi, ticaret ve denizcilik alanlarında birçok projeye imza atıyor. Orta Asya ve Orta Doğu’nun sahip olduğu enerji daha paylaşılır duruma geliyor.

Proje; Doğu Asya, Güneydoğu Asya, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika, Güney Asya ve Avrupa olmak üzere altı bölgeden oluşuyor.

Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde, Bahreyn, Mısır, İran, Irak, İsrail, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Filistin, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen yer alıyor.

Çin, Kuşak ve Yol projesi kapsamında Orta Doğu ve Afrika'ya doğru yavaşça ilerliyor. Pekin, Kuşak ve Yol Girişimi’ni güçlendirmek ve ABD karşısındaki varlığını artırmak için Orta Doğu’daki nüfuzunu genişletiyor. Orta Doğu ve Afrika ülkeleri de her geçen gün Çin ile ekonomik bağlarını güçlendiriyor.