Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmir sorunu Türkiye ile ilişkileri nasıl etkiler?
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Pakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin (YDSK) 6’ncı toplantısına katılmak üzere Pakistan’ın başkenti İslamabad’a geldi. Başkan Erdoğan, Pakistan Başbakanı İmran Han tarafından resmî törenle karşılandı. YDSK’nde birçok konunun görüşülmesi beklenirken Keşmir meselesinin öne çıkması bekleniyor.
Resmî temaslarda bulunmak üzere Türkiye saati ile(TSİ) 14.30'da Pakistan'ın başkenti İslamabad'a gelen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nur Han Hava Üssü'nde Pakistan Başbakanı İmran Han, Federal Ekonomik İşlerden Sorumlu Bakan Hamad Azer ve Pakistan Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürü Murad Eşref Janjua ile Türkiye'nin İslamabad Büyükelçisi İhsan Mustafa Yurdakul ve diğer ilgililer tarafından karşılandı. Türkiye-Pakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin (YDSK) 6’ncı toplantısında mevcut stratejik ilişkiler tüm boyutlarıyla gözden geçirilecek.
TÜRKİYE-PAKİSTAN İLİŞKLERİ
Türkiye'nin Pakistan'la ilişkileri, Pakistan'ın bağımsız bir devlet olarak kurulduğu 14 Ağustos 1947 tarihinden itibaren yakın dostluk ve kardeşlik anlayışı temelinde şekillenmiştir. Türkiye ile Pakistan arasında diplomatik ilişkilerin tesis edilmesinin 70. yıldönümü 2017 yılı boyunca her iki ülkede çeşitli kültürel etkinliklerle kutlanmıştır.
Altkıta Müslümanlarının Kurtuluş Savaşımıza verdiği destek zihinlerde ayrı bir yer tutmaktadır. Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesi ve modern bir devlet kurma başarısı da, Pakistan halkı için esin kaynağı olmuştur.
Pakistan’ın kuruluşunun ardından, yüksek düzeyli ziyaretlerle dostluk ilişkileri geliştirilirken, iki ülkenin doğal afetler gibi en zor zamanlarında birbirlerine destek olmaları, bu yakın ilişkilerin halklar seviyesinde de tesis edilmesini sağlamıştır. İki ülke arasındaki ilişkiler 2009 yılında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi olarak ihdas edilen, daha sonra Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) seviyesine yükseltilen mekanizmayla, kurumsal bir işleyişe kavuşturulmuştur.
YDSK mekanizması kapsamında Pakistan’la imzalanan belge sayısı altmışa (60) ulaşmıştır. Geniş bir yelpazede imzalanan bu anlaşmalar, çok yönlü ilişkilerimizin bir ifadesi olduğu kadar, bu ilişkilerin kurumsal ve ahdi bir zemine oturtularak etkin bir şekilde geliştirilmesi yönündeki ortak iradeyi de yansıtmaktadır.
Türkiye ve Pakistan uluslararası platformlarda da birbirlerini desteklemektedir.
KEŞMİR MESELESİ
İktidardaki Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi, geçtiğimiz ağustos ayında Keşmir’in özel statüsünü kaldırmıştı. Statüyü muhafaza eden yasanın kaldırılmasının ardından açıklamalarda bulunan Modi, ülkenin diğer bölgeleriyle Cammu Keşmir arasında bir entegrasyon sorunu olduğunu ve bunun yakında giderileceğini ifade etmişti. Hint başkanın açıklamasını, Hindistan ABD Başkonsolosu Chakravorty’nin İsrail’in Filistin’deki stratejisinin kendilerine örnek olması gerektiğini açıklaması ile birlikte düşündüğümüzde Keşmir’i hareketli ve zor günlerin beklediği uzak bir ihtimal olarak gözükmüyor.
ERDOĞAN’IN KEŞMİR AÇIKLAMALARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 74. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak için New York’a gitmişti. BM Genel Merkezi'nde Türkiye ve Pakistan ortak ev sahipliğinde düzenlenen "Nefret Söylemiyle Mücadele" temalı yüksek düzeyli yan etkinliğinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan Keşmir meselesine de değinerek, “Şu anda Keşmir adeta bir açık hava hapishanesine döndürülmüş vaziyettedir. Buradaki insanlar adeta bu açık hava hapishanesinde mahkum konumundalar. Giriş, çıkış adeta yasak durumda ve yarın o bölgede ne tür kanlı eylemler olacağını şimdiden ben düşünemiyorum, anlamak ve anlatmak da istemiyorum.”
“Bu gelişmeler üzerine Hindistan'ın Dışişleri Bakanı, ülkemizdeki büyükelçileri, bunlar Türkiye'nin Keşmir'e yaklaşımını doğru bulmadıklarını söylüyorlar. Yani bizim herhangi bir ülkedeki gelişmeleri, biz o ülkelerdeki yöneticilere sorarak veya onlardan izin alarak mı politikamızı belirleyeceğiz? Böyle bir şey mi var? Dünya siyasetinde böyle bir şeyi anlamak veyahut da anlatmak asla mümkün değildir. Bütün devlet kurumlarına bu konuda önemli görevler düşüyor. Hem devletlerarası hem de bölgesel ve küresel nitelikli uluslararası örgütler nezdinde gerçekleştirilen somut girişimler daha etkin hale getirilmelidir.” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE-HİNDİSTAN İLİŞKİLERİ NASIL ETKİLENİR?
Hindistan Ticaret Bakanı Piyush Goyal, geçtiğimiz hafta uluslararası ajans ve haber kanallarında yayınlanan, “Hindistan, Türkiye ve Malezya ile ticareti kısıtlama kararı aldı” yönündeki haberler ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Türkiye ve Malezya’nın Keşmir’de yaşananlarla ilgili açıklamalarının Yeni Delhi yönetimini rahatsız ettiğini aktaran Hint yetkililer, iki ülke ile ticaretin kısıtlanacağını öne sürmüştü. Bu iddialara yanıt veren Hindistan Ticaret Bakanı Piyush Goyal, “Hindistan serbest ticarete ve herkese eşit davranmaya inanıyor” dedi. Goyal, Yeni Delhi yönetiminin iki ülke ile ilgili bir kısıtlama hazırlığında olmadığını da dile getirdi. Goyal, herhangi bir kısıtlamanın bütün ülkelere uygulanacağını da dile getirdi. Goyal, “Eğer Malezya’ya bazı kısıtlamalar gelecekse, bundan etkilenecek tek ülkenin onlar olacağını düşünmüyorum” açıklamasında bulundu.
Bu açıklamalar çerçevesinde Türkiye, bu krizi çok yakından takip etmeli ve Pakistan'ın Afganistan politikasından başlayarak Çin ile kurduğu yakın ilişkilere kadar izlediği politikadan, bilhassa Cemal Kaşıkçı olayından dolayı gerilen Suudi Arabistan ilişkileri ve Arap Birliği zirvesinde İran ile birlikte sorun çıkaran ülkeler arasında adı geçen Türkiye, ekonomik yardımlar nedeniyle Suudi Arabistan'a yaklaşmak zorunda kalan Pakistan ile uzun vadede ilişkilerde gerileme yaşanabilir. Türkiye bu krizde daha fazla sorumluluk alarak krizin suhuletle çözülmesi için çaba sarf etmeli gerekirse ABD ve Çin gibi ülkeleri de olaya müdahil ederek Pakistan ve Hindistan arasında arabulucu rol üstlenmelidir.