Fransa - Türkiye ilişkileri Doğu Akdeniz sorununu çözecek mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron arasında gerçekleşen görüşmenin ardından Doğu Akdeniz sorunu yeniden gündeme geldi. Fransa, Türkiye'den somut adım atmasını beklediklerini vurgularken, Türkiye de Fransa'nın sürece ilişkin tavrını gözlemliyor. Fransa-Türkiye ilişkileri nasıl şekillenecek? Fransa Doğu Akdeniz için adım atacak mı?
Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Herve Francois Magro, Uluslararası İşbirliği Platformu'nun (UİP) düzenlediği 11. Boğaziçi Zirvesi’nde konuştu.
Moderatörlüğünü Prof. Dr. İlter Turan’ın üstlendiği, "Belirsizlik Çağında Uluslararası İşbirliği" konulu panelde konuşan Magro, birden fazla soruyu yanıtladığı konuşmasında özellikle panelin de başlığı olan 'işbirliği'ne dikkat çekti.
Dünya genelinde uzmanların uzun zamandır pandamı uyarısı yaptığına dikkat çeken Magro, şirketlerin bu pandemiye yeterince hazırlıklı olmadıklarını belirtti. Aynı zamanda hükümetlerin de pandemiye karşı hazırlık yapmadıklarına dikkat çeken Magro, oysa ki politik olarak bir hazırlık yapmamız gerekirdi dedi. Pandeminin diplomatik hayatta mevcut zorlukları artığını vurgulayan Magro, ‘Biz, gerçek problemlerle yüz yüze kaldık’ dedi.
Birleşmiş Milletlerin de pandamı sürecinde zorluklar ile karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Magro, pandeminin öğrettiklerinden faydalanarak gelecek için çalışılması gerektiğini ifade etti. Pandeminin ardından gelecekte karşılaşılabilecek iklim sorunlarının da çalışılacak konuların başında olması gerektiğini belirten Magro, pandemiyi yönetimini mevcut teknoloji ve aşılarla birlikte üç yıllık bir sürede yönetmeyi plandıklarını söyledi.
Fakat iklim değişikliği ile ilgili yapılması gereken çalışmaların yürütülmesi sürecinde işbirliği noktasında problemler olduğunu belirten Magro, Trump yönetimi döneminde işbirliğinin önemli kayıplara uğradığını vurguladı. Konuşmasını, eksikleri ve zayıflıklarının reform edilmesi gerekliliğine rağmen biz, uluslararası sistemin bir alternatifi olmadığını düşünüyoruz, sözleri ile sürdüren Magro, yerel ve bölgesel çözümlerin yeterli olmadığını da gördük dedi.
Uluslararası çözümlerin önemine dikkat çeken Magro, pandamı sürecinde aşı ve tedavi açısından problem yaşayan ülkelere destek olunması gerektiğinin de altını çizdi. ‘Eğer ülkelere yardım etmezsek ve herkesin sağlıklı olması için çalışmazsak biz de sağlıklı olamayız’ diyen Herve Magro, bu sürecin alandaki çalışmaların artırılması gerektiğini ifade etti.
Pandemi sürecinden hemen önce Alman ve Fransız Dışişleri Bakanlıklarının Birleşmiş Milletler nezdinde bir insiyatif başlattığını belirten Magro, bu da çok taraflı çatışmalar için birliğin temel alındığı bu sürecin resmi olmadığını da vurguladı. Bu sistemin barış ve istikrarı getirmesi için faaliyet yürüttüğünü belirten Magro, yalnızca iki ülke değil; Kanada, Gana, Şili ve Singapur gibi ülkelerin katıldığı özel bir oturumun da gerçekleştirdiğini söyledi.
Hemen herkesin dijitalleşme ve yapay zekadan bahşediyor oluşuna da değinen Herve Magro, ‘Dünyada kaç kişinin internete erişimi var?’ sorusunu sormalı ve ‘dijital kırılma’ ile mücadele etmeliyiz dedi.
Kriz dönemlerinde küresel çözümler üretmek hedefi ile faaliyetlerine devam eden G-20 üyelerinin dünya ekonomisinin yüzde 90’ını temsil ettiğini belirten Herve Margo, G-20’nin imkanları, büyük uluslararası sorunları çözmek adına çalışma yapmak için yeterli. Ülkelerin Covid-19 aşısına ulaşmasını kolaylaştırmak adına çalışmaların da burada değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Oturumun ardından Intell4’un mikrofon uzattığı Herve Francois Magro, Doğu Akdeniz’e ilişkin şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Macron’un iki ülke arasındaki konuları ele aldıkları görüşmenin ardından bir diyalog süreci için de yol açıldı.” Bu görüşmenin ardından Fransa’nın adım beklediği mesajını yineleyen Magro, “Türkiye’nin de Fransa’dan bir adım beklediğini görüyoruz. İki ülkenin de diyalog yolunu açık tutması, süreç adına atılacak adımların sağlıklı bir biçimde ilerlemesini sağlar. Bunun için çalışıyoruz ” dedi.