Hafter sözcüsü Mismari'den açıklama

Muammer Kaddafi iktidarının 2011 yılında devrilmesiyle iç savaşın başladığı Libya’da siyasi geçiş süreci bir türlü sağlanamadı. Kısa süre içerisinde iç savaşa sürülen ülkede yaşananlara ilişkin Darbeci Halife Hafter’e bağlı Libya Ulusal Ordusu sözcüsü açıklamalarda bulundu.  

Libya’daki durumun karmaşıklığı ve giriftliği karşısında pek çok kişinin güçlü şekilde dile getirdiği ve sorguladığı bir soru var: Şu anki Libya sahnesi nasıl tanımlanabilir?  Değişikliklerin anlık gerçekleştiği ve birbirini izlediği, söz konusu değişikliklerin doğrudan Libya haritasına yansıdığı böyle bir dönemde bu soruya yanıt vermek oldukça zor görünüyor. Fakat Muammer Kaddafini’nin devrildiği ilk günden beri iç karışıklıklarla boğuşan Libya’da Hafter’in ortaya çıkması ve BM tarafından tanınan hükümete karşı darbe girişiminde bulunması uluslararası kamuoyunun gözlerinin önünde gerçekleşti. İç savaşın başladığı Libya’da ne ABD ne AB neden Körfez ülkeleri siyasi çözüm inin herhangi bir çaba göstermedi. Bunun yerine kendi menfaatlerini koruyacak tarafı desteklemeyi seçtiler. Uluslararası aktörlerin bu şekilde bir politika takınması Libya’yı bölünme riski ile karşı karşıya getirdi.

Independent Arabia, Darbeci General Halife Hafter’e bağlı Libya Ulusal Ordusu (LUO) Sözcüsü Tümgeneral Ahmed el-Mismari ile röportaj gerçekleştirdi. Mismari, bölge ülkelerinin Libya’ya yönelik politikalarını ve terör örgütü DEAŞ’ı değerlendirdi.

CEZAYİR DİYALOĞU VE CEZAYİR-TUNUS ROLÜ

- Sohbetimize, Fas’ın ev sahipliğinde Libyalı tarafları arasındaki diyalog turlarıyla başlıyoruz. Fas'ın Bouznika kentinde gerçekleştirilen ‘Libya Diyalog Toplantısı’na Tobruk Temsilciler Meclisi (TM) ve Libya Devlet Yüksek Konseyi’nden temsilciler katıldı. Bu diyalog turları, Libya krizine siyasi çözümler bulmak için bir çıkış yolu açmayı hedefleyen girişimleri ifade ediyor. Libya içindeki çevrelerin bir açılım olmasına ihtimal vermediği bu ortamda diyalog turlarında yeni bir girişim var mı?

Genel Komutanlık, Libyalıların işgalci, paralı askerler, suç çeteleri ve terörden uzak güvenli bir devlet beklentisi ve hayallerini gerçekleştirmek için her türlü girişime gider. Daha önce de bu amaçla Kahire ve Berlin’e gittik. Ancak çözüm Libyalıların elinde değil; büyük devletler Libya’da çözüm istemiyor. Bunun kanıtı ise Birleşmiş Milletlerin (BM) Gassan Selame’nin ardından 6-7 aydır yeni bir temsilci tayin etmemesidir. Bu ihtilaf Libya kaynaklı değil. Bilakis bütün devletler Libya sahnesinde büyük kaosun gölgesinde elde ettikleri kazanımları ve çıkarları korumak için temsilci göndermek istiyor.

- Libya krizine ilişkin Cezayir’in tutumu nasıl nitelendirilebilir?

Şahsi kanaatime göre, Cezayir’in rolü, ulusal çıkarın ve Libya krizinin çözümünden yanadır. Ancak güvenlik temelli bir hamle yapmak istemiyorlar bilakis bunun siyasi temelli olmasını istiyorlar. Bu noktada bizimle Cezayir arasında görüş farklılıkları bulunuyor. Onlar, sınırlarımızın müşterek olduğunu ve akıbetimizin bir olduğunu çok iyi biliyorlar. Libya’da olup bitenler Cezayir güvenliği için tehlikelidir. Ayrıca herkesi memnun edecek bir çözüm istiyorlar.

IŞİD LİBYA’DA

Suriyeli bir intihar bombacısı geçen hafta Trablus’un batısındaki Canzur bölgesinde motosikletle kendini patlattı. Bu eylem IŞİD ve El Kaide’nin izlerini taşıyor. Libya’daki mevcut krizin siyasi, ekonomik veya sosyal bir kriz değil, güvenlik krizi olduğu konusunda her zaman uyardık. Bu Libya’yı ilgilendiren diğer meselelere de yansıyor. Bu nedenle yaşanan bir felaket niteliğindedir.

Independent Türkçe