Biden’ın Libya krizine yaklaşımı nasıl olacak?
Geçtiğimiz günlerde Barack Obama tarafından kaleme alınan ve anılarından oluşan kitabın ilk basımı gerçekleşti. "Vaat Edilmiş Topraklar" adlı ilk bölümünde Libya’yada yapılan hatalar silsilesine yer verilirken, Biden döneminde Libya’da nasıl bir siyaset uygulanacağına dair sorular yükselmeye başladı.
Amerika Birleşik Devletleri’nin eski Başkanı Baracak Obama geçtiğimiz günlerde pandoranın kutusunu kaleme aldığı bir kitap ile açtı. Kutulu ile birlikte, ülkesinin Libya devriminde geniş bir uluslararası ittifak kapsamında olumsuz müdahalesinin yansımaları ve ülkenin bugüne kadar açığa çıkmayan bir kaos sarmalına girmesine nasıl katkıda bulunduğu tartışmasını yeniden gündeme getirdi.
Obama, anılarının "Vaat Edilmiş Topraklar" adlı ilk bölümünde, eski yardımcısı ve gelecek dönem başkanı olan Joe Biden'ın ‘ek bir savaşa girmenin delilik' olduğu düşüncesiyle bu meseleye karışmaya dair uyarılarına rağmen Libya'ya müdahale kararından duyduğu pişmanlığa değindi. Obama, eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve eski İngiltere Başbakanı David Cameron'u da kendisini bu savaşa katılmaya sürüklemekle suçladı.
Biden'ın geçmiş dönemdeki bu uyarıları, Washington'un Libya dosyasıyla ilgili politikasında olası değişiklik ve Obama'nın yaptığı hatayı düzeltmek için Beyaz Saray'daki Demokrat yönetimin olası yeni yönü hakkında birçok soruyu gündeme getirdi.
KÖTÜ ANILAR VE BÜYÜK HATA
Independent Arabia’da yer alan ve Independent Türkçe’nin çevirdiği haberde eski Demokrat Başkan, kitabı Vaat Edilmiş Topraklar'ın bazı sayfalarında, sivilleri Muammer Kaddafi rejiminin baskısından korumak için, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Libya'ya müdahale kararından önce ve bu karar sırasında yaşananların ayrıntılarını da listeledi.
Bu ayrıntılar, Obama'nın bu askeri müdahaleye dair en kötü hatıralarından bazılarını sakladığını ve Arap Baharı dalgası ile Libya müdahalesi sırasında, kararını Sarkozy ve Cameron'un etkisi altında aldığını gözler önüne sermiş oldu. Barack Obama, Libya'yı uçurumun eşiğine ve tüm çevre bölgelerde benzeri görülmemiş bir kaos durumuna götürme hususunda kişisel sorumluluğunu ve ülkesinin sorumluluğunu azaltmaya çalıştı. "Uluslararası koalisyon, Libya'ya saldırdı ve Sarkozy, müdahale eden ilk uçağın Fransız uçağı olduğunu doğrularken, Avrupa uçakları hava sahasının kontrolünü ele geçirdi" diyen Obama, Avrupa'yı da 6 aylık uluslararası müdahalenin ardından Kaddafi rejiminin devrilmesine yol açan kampanyaya liderlik etmekle suçladı.
Eski ABD Başkanı, "Muhtemelen başkanlık dönemimde yaptığım en büyük hata, Libya'da kaosa katkıda bulunan askeri müdahalenin ardından Libya'daki durumu takip edecek bir plan yapmamaktı" sözleriyle başkanlık döneminin en büyük hatasının Libya ile ilgili olduğunu daha önce de itiraf etmişti.
TRUMP DÖNEMİNDE LİBYA SİYASETİ
Trump'ın görev süresinin başında Libya meselesine yönelik ABD diplomasisi, yerel kamuoyunu ve Washington'un Libya krizinin birden fazla düzeyde yansımalarından etkilenen Avrupa'daki müttefiklerini tatmin etmiyordu. Ancak ABD'nin, bu yılın ortasından itibaren yerel partilere ve yurt dışında onları destekleyen müttefiklerine baskı yapma hamlesi, son zamanlarda büyük ilerleme kaydeden ülkedeki müzakere sürecinin ilerlemesine katkılarından dolayı, Libya içerisinde ve dışında memnuniyetle karşılandı.
BİDEN’IN LİBYA KRİZİNE YAKLAŞIMI NASIL OLACAK?
Libya konusunda İtalya ve bazı Avrupa ülkeleri ile birlikte üstü kapalı olsa da Türkiye’nin yanında duran Trump yönetimi, söz konusu tavrından ötürü Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere pek çok ülke tarafından eleştirilmişti. Bu ülkelerin dışında Başkanlık yarışı süresince Biden da Trump’ı eleştirmiş ve Türkiye’ye karşı olduğunu dile getirmişti. Zira Joe Biden, özellikle seçim kampanyası sırasında birçok defa, göreve gelirse, sadece Libya konusunda değil, tüm Akdeniz konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı daha sert önlemler alacağını belirtmişti.
Biden’ın dikkat çekici açıklamalarından biri Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı muhalefeti destekleyeceğiz demesiydi. Biden, "Bence yapmamız gereken ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan'a) karşı farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz" demişti. Joe Biden ayrıca, "Hâlâ, geçmişte yaptığım gibi, onlarla (muhalefet) doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip onları Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, seçimle" ifadelerini kullanmıştı.
Libyalı siyaset bilimi profesörü olan Cemal Şatşat ise, Biden'in Erdoğan'la mücadeleye bağladığı en öne çıkan meselenin Libya olacağını dile getirdi.
"Biden, Türkiye'ye muhalif Hafter cephesini destekleyen Rusya'nın Libya'ya müdahalesi ikilemiyle nasıl başa çıkabilecek?" diyen soran Şatşat, "Bu müdahalenin, eski yönetimin Cumhurbaşkan Erdoğan'ın hareketlerine göz yummasından kaynaklandığı hep söylendi. Libya'nın içindeki ve dışındaki kaynaklar, Türkiye'nin askeri müdahalesinin, Washington'dan gelen yeşil ışık temelinde Moskova'nın ‘büyük ve tehlikeli jeo-stratejik öneme sahip Kuzey Afrika ülkesindeki' hedeflerine karşı geldiğini belirtiyor" ifadelerini kullandı.