‘Avukatlıktan men etme’ düzenlemesi mi geliyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adli Yıl Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmasında 'avukatlıktan men etme' düzenlemesinin getirilebileceği sinyalini verdi. Peki, avukatlıktan men düzenlemesi ne anlama geliyor? Yeni düzenleme yapılırsa neler değişir?

Beştepe’de gerçekleştirilen Adli Yıl Açılış Tören’inde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleri yargıda yeni bir düzenlemeyle ilgili soru işaretleri yarattı. Türkiye’de adalet sisteminin iyileştirilmesine dönük yargı reformlarının kesintisiz süreceği mesajını veren Erdoğan, ölüm orucunda vefat eden Ebru Timtik için İstanbul Barosu'na asılan pankartı gündeme getirerek, 'avukatlıktan men etme' düzenlemesi getirilebileceği işaretini verdi.

Ayrıca Erdoğan, Şehit savcı Mehmet Selim Kiraz’ı katleden terör örgütü mensuplarına destek için açlık grevine giden avukatları bu kararlarından vazgeçirmek için, devletin üzerine düşeni yaptığını belirtti.

‘’İstanbul Barosu’na asılan pankartın, şehidimizin (Savcı Mehmet Selim Kiraz) kemiklerini sızlatmanın ötesinde anlamları olduğunu düşünüyoruz’’ diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan şöyle konuştu:

Diğer kurumlarda terör örgütleriyle böylesine içli-dışlı olan kişiler nasıl mesleklerinden men edilebiliyorsa, avukatlar için de böyle bir yöntemin gerekip gerekmediği tartışılmalıdır. Önümüzdeki dönemde avukatlıktan teröristliğe uzanan bu kanlı yolun önünü kesmek için gerekeni yapacağız" ifadelerini kullandı. Ayrıca yargının hiçbir unsurunun herhangi bir ideolojinin unsurunun emrine giremeyeceğini savunan Erdoğan, sözlerini "Bir adalet kurumu olması gereken kimi baroların, terör örgütlerinin arka bahçesi, propaganda aracı, yasa dışı faaliyetlerinin kılıfı haline dönüşmesi çok acıdır.

Uyuşturucu baronunu savunan avukat uyuşturucu tüccarlığına, katili savunan avukat cana kast etmeye, hırsızı savunan avukat hırsızlığa kalkışmıyorsa, teröristin avukatlığını yapanın da teröristliğe soyunması mümkün değildir. Şayet yaparsa bunun bir bedeli olmalıdır. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle çarpık bir duruma izin verilemez. Önümüzdeki dönemde avukatlıktan teröristliğe uzanan bu kanlı yolun önünü kesmek için gerekeni yapacağız’’ dedi.

Bir kentte birden çok baro kurulmasının yolunu açan "çoklu baro" yasasını hayata geçiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri, avukatların meslekten men edilmesinin yolunu açacak yeni bir düzenlemenin gündeme geleceği şeklinde yorumlandı.

AVUKATLAR TEPKİLİ

Avukatlara meslekten men cezasıyla ilgili yeni bir düzenlemenin gündeme gelip gelmeyeceği konusunda DW Türkçe’ye açıklarda bulunan Adalet Kalkınma Partili (AKP) yetkililer, Erdoğan’ın en yakın zamanda parti içinde ve hukukçularla bir değerlendirme yapabileceğini söyledi. Çoklu baro düzenlenmesinin ardından,  hukukçuların meslekten men cezasıyla ilgili yeni bir düzenleme yapılabileceği öngörülerine tepki gösteren avukatlar, Türkiye’de yargının siyasallaştığı eleştirilerinde bulundu.

İstanbul Barosu’da, ölüm orucunda hayatını kaybeden avukat Ebru Timtik’in fotoğrafının baroya asılmasına ilişkin, “Dün İstanbul Barosu önünde yapılan anma sırasında, Av. Ebru Timtik’in posteri Baro tarafından asılmamıştır. Poster ‘baro görevlilerine rağmen’ Müdür Yardımcısının odasına girilerek asılmıştır” demişti.

İstanbul Barosu’na kayıtlı avukatlardan Ebru Timtik, Ankara Barosu’na kayıtlı Aytaç Ünsal ile birlikte gizli bir tanığın beyanıyla, "DHKP-C silahlı terör örgütüne üye oldukları" iddiasıyla, 12 Eylül 2018’de tutuklanmışlardı. Timtik, açlık grevinin 238'inci gününde hayatını kaybetti. Avukat Ünsal'ın ise, eyleminin 212'inci gününde durumunun ağırlaştığı belirtiliyor.

YENİ DÜZENLEME YAPILIRSA NELER DEĞİŞİR?

Avukatların dokunulmazlığı bir nevi ortadan kalmış olur. Örneğin Avukatların üzeri havaalanı ve cezaevleri dışında aranamaz. Konuya ilişkin hüküm Avukatlık Kanunu'nun 58’inci maddesinde de yer alır.

Avukatın görevinden doğan veya görevi sırasında işlediği iddia olunan suçla sınırlı değildir. Avukatın görevinden doğan veya görevi sırasında işlediği iddia olunan suç olmasa bile, savunma makamını temsil eden avukatın bürosunun ve büro olarak da kullandığı evinin prensip olarak dokunulmazlığı vardır. Bu dokunulmazlığın ihlali ve avukat bürolarında arama yapılabilmesinin usulü, sıkı şekil şartlarına bağlı tutularak CMK m.130’da düzenlenmiştir. Hangi gerekçe ile olursa olsun avukatın bürosu, ancak CMK m.130’da öngörülen prosedür uyarınca aranabilir, elkoyma ve postada elkoyma tedbirleri tatbik edilebilir.  CMK Madde 130: “(1) Avukat büroları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısının denetiminde aranabilir. Baro başkanı veya onu temsil eden bir avukat aramada hazır bulundurulur.

Öte yandan Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt, Avukatlık Kanunu’nun 5. ve 74’üncü maddelerine atıfta bulunarak, dokunulmazlığın kişiselleştirileceğini öne sürdü ve zaten böyle bir cazanın uygulandığını söyleyerek tepkisini dile getirdi ve “Avukatlık Kanunu md.74: Cezai veya disipline ilişkin bir karar sonunda meslekten çıkarılanlarla 5. maddenin(a) bendinde yazılı suçlardan kesin olarak hüküm giyenlerin ruhsatnamesi baro yönetim kurulunca geri alınarak iptal ve adları bir daha yazılmamak üzere levhadan silinir.” 5. maddede yer alan suçlar arasında devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar, anayasal düzene ve işleyişine karşı işlenen suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, casusluk, zimmet gibi suçlar yer alıyor. Böyle durumlarda da mahkumiyet hükmü bulunan avukat zaten baro levhasından siliniyor’’ dedi.