Arjantin halkı hükümete destek için sokaklarda

Geçtiğimiz haftalarda Arjantin’de, 27 Ekim’de yapılacak olan Devlet Başkanlığı seçimine katılacak adayları belirlemek için ön seçim düzenlendi. Muhalif Alberto Fernandez’in liderliğindeki Herkesin Cephesi Koalisyonu %47 oy alırken, Devlet Başkanı Mauricio Macri’nin liderliğindeki Değişim İçin Bir arada Koalisyonu %32 aldı. Bu seçim sonuçları Devlet  Başkanı Macri için hezimet olarak değerlendirildi. Ön seçimlerin sonuçlarının açıklanması ile birlikte Arjantin para biri Peso ABD Doları karşısında büyük bir erime kaydetti ve uzun zamandır ekonomik olarak sıkıntı yaşayan Arjantin ekonomisi çıkmaza girdi. Arjantin Pesosunun Amerikan Doları karşısında %30 değer kaybetmesi ve Arjantin piyasalarının şiddetli sarsıntılar geçirmesinin ardından, Devlet Başkanı Macri bir ekonomik paket açıkladı. Açıkladığı reform paketinde; kamu yardımlarını artırmayı, benzin fiyatlarına 90 gün boyunca zam yapmamayı, çalışanların maaşlarından kesilen gelir vergisini indirmeyi vadeden Macri, “Bu önlemleri alıyorum çünkü sizi dinliyorum. Pazar günü bana verdiğiniz mesajı aldım. Bu paket 17 milyon çalışan ve ailesini rahatlatacaktır” açıklamalarını yaptı.

Arjantin’de son 18 yılın en büyük ekonomik krizinin yaşandığı belirtildi. Para birimi, devlet tahvilleri ve hisse senetlerinin çok yüksek bir değer kaybına uğradığı Arjantin’deki bu durum, Macri’nin ön seçimleri kaybetmesi ile ilişkilendirildi. Muhalif Alberto Fernandez’in seçimleri kazanması ile birlikte, piyasalarda satış yaşanmaya başlandı. Bunun sebebi ise Alberto’nun Devlet Başkanı seçilmesi durumunda, piyasaya daha çok müdahale eden bir yönetim anlayışı sergileyeceği düşüncesi olarak görülüyor. Herkesin Cephesi Koalisyonu lideri Alberto Fernandez, 27 Ekim’de gerçekleşecek Devlet Başkanlığı seçimini kazanması halinde geçen yıl IMF ile imzalanan 57 milyar dolarlık stad-by anlaşmasını gözden geçireceğini açıklamıştı. Arjantin eski lideri Cristina Fernandez de Kirchner’in desteğini alan Alberto’nun, Macri’nin liberal politikalarından farklı olarak, içe kapanık ve korumacı bir ekonomi politikası izleyeceği düşünülüyor. Ayrıca Arjantin eski Devlet Başkanı Cristina Fernandez de Kirchner’in ülke tarihinin en büyük yolsuzluk soruşturmalarından “rüşvet defterleri” soruşturması kapsamında bine yakın yolsuzluk suçlaması ile itham edilmesi ve muhalefet lideri Alberto’ya desteğini bildirmesinin, Alberto’ya olan güvenin azalmasına sebep olduğu belirtiliyor. 

Macri destekçileri sokaklarda

Ülkede bu gelişmeler yaşanırken hükümet destekçileri meydanlara çıktı. Ünlü oyuncu Brandoni, geçen hafta sosyal medya hesabı üzerinden bir video paylaşarak, tüm hükümet destekçilerinin meydanlara inmesi için çağrıda bulunmuştu. Halk ise buna karşılık vererek ülkenin birçok noktasında meydanlara indi. Başkent Buenos Aires de dahil olmak üzere ülkenin farklı bölgelerinde onbinlerce kişi hükümet lehinde gösterilerde bulundu. Ayrıca Başkent Buenos Aires’te biraraya gelen binlerce Macri yanlısı, şehrin merkezinde toplanarak Devlet Başkanlığı Binası Casa Rosada’ya kadar yürüyerek desteklerini bildirdi. Kendisine destek gösteren binlerce kişiyi Başkanlık Sarayı’nın balkonundan selamlayan Macri ise sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. “Bu desteğiniz için sizlere teşekkür etme fırsatını bana verdiğiniz için minnettarım. Biz değişime karar verdik çünkü gelişebiliriz. Bunun için hep birlikte devam etmeliyiz, vazgeçemeyiz. 3 yıl tarihi değiştirmek için çok az ve biz bunu başarıyoruz” ifadelerini kullanan Macri, hükümetinin politikalarını savundu. Meydanlarda toplanan hükümet yanlısı göstericiler, eski Devlet Başkanı Cristina Fernandez de Kirchner hakkında, “Cristinasız Arjantin!” Şeklinde sloganlar atarak tepki gösterdiler.