ABD, ‘Terörizm 2019 Ülkeler Raporu’nu yayımladı
Her yıl terörizme ilişkin rapor yayımlayan ABD Dışişleri Bakanlığı, bu yıl da terörizm raporunu yayımladı. “Terörizm 2019 Ülkeler Raporu” adıyla yayımlanan raporda, terörle mücadeledeki faaliyetler, terör gruplarını destekleyen ülkeler, terör grupları ve aktif olarak mücadele yürüten ülkeler sıralandı. Teröre destek veren ülkeler olarak İran, Sudan, Suriye ve Kuzey Kore sıralanırken, teröre destek veren diğer ülkeler özellikle Batılı ülkeler liste dışı bırakıldı.
2019’da yaşanan küresel güç mücadelesi de raporun satır aralarında kendisini gösterdi. Covid-19 sürecinin başından bu yana Çin’i hem hedef gösteren hem de müttefiklerinin yanı sıra Avrupa’dan da destek görmek için hamle yapan ABD, bu raporda gösterdiği toleransın ardından istediğini alabilecek mi?
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı her yıl olduğu gibi bu yılda terörizm raporunu yayımladı. Terörizm 2019 Ülkeler Raporu (Country Reports on Terrorism 2019) adıyla yayınlanan raporda, terör grupları, teröre destek veren ülkeler, terörle mücadele aktif olarak görev alan ülkeler ve terörle mücadelede ABD’ye destek veren ülkeler sıralandı. Fakat terör gruplarını destekleyen Batılı ülkeler liste dışında bırakıldı.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından her yıl yayınlanan terörizm raporda, DAEŞ ile mücadeleye geniş yer ayrıldı. Raporda, “terör örgütü DAEŞ’in” dünyanın çeşitli yerlerinde terör saldırıları düzenlemeye odaklanan global bir ağa dönüşmeye başladığı belirtilirken, ABD ve ortaklarının, “uluslararası terör örgütü DAEŞ’in yenilmesi ve yok edilmesinde büyük rol oynadığına” dikkat çekildi.
Öte yandan raporda, Suriye ve Irak’ta kalıcı bir hezimete uğratılan DAEŞ’in artık belli bölgelerde hakimiyet sağlamak yerine dünyanın farklı yerlerine dağıldığı ve bu bölgeler hakimiyet sağlamaya çalıştığı dile getirildi. Ayrıca ABD’nin Irak ve Suriye’de ele geçirilen DAEŞ militanlarının ait oldukları ülkelere yargılanmak üzere gönderilmesi konusunda yoğun çaba sarf ettiği vurgulanırken, özellikle Avrupa ülkelerine, vatandaşı olan örgüt üyelerini geri almaları ve yargılamaları çağrısında bulunuldu.
Raporda, DAEŞ’in dışında El Kaide ve ilişkili gruplara yönelik de açıklamalara yer verildi. ABD’nin El Kaide ile mücadeledeki çalışmalarının 2019 yılında da devam ettiği belirtilirken, El Kaide’nin özellikle Usame bin Ladin’in oğlu Hamza bin Ladin’in öldürülmesiyle ciddi bir gerileme yaşadığı ileri sürüldü. Buna rağmen örgütün özellikle Afrika ve Orta Doğu’da terör faaliyetlerine hala devam ettiği belirtilirken, Afrika’da yoğunlukla faaliyet gösteren Eş-Şebab ve Suriye’de bulunan Tahrir el-Şam ile El Nusra için ise “tehlikeli terörist gruplar” tanımlaması yapıldı.
'ÇİN, TERÖR BAHANESİYLE UYGURLARI TOPLAMA KAMPLARINA KAPATIYOR'
Raporda Çin’e de geniş bir alan ayrıldı. Çin bölümünde, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) “terörle mücadele” adı altında Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yoğun izleme ve takip faaliyetlerinde bulunduğu kaydedilirken, “Çin hükümetinin terörle mücadeleye yönelik kitlesel izleme ve kontrol, sansür, dini ve etnik azınlıkların asimilasyonu gibi baskıcı yaklaşımı insan haklarını göz ardı ediyor” değerlendirmesinde bulunuldu.
Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki uygulamalarını, hakkında herhangi bir delil bulunmayan “Doğu Türkistan İslam Hareketi” grubuna dayandırdığı belirtilirken, “Çin hükümeti, terörizm bahanesiyle Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur, etnik Kazak ve diğer Müslüman azınlık grup üyelerini gözaltına aldı” ifadelerine yer verildi.
TERÖR ÖRGÜTÜ FETÖ LİSTEYE ALINMADI
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan raporda, Türkiye’ye de yer ayırıldı. Raporda, Türkiye’nin içerde "terör örgütü PKK", dışarıda da "terör örgütü IŞİD" ile mücadele ettiği vurgulanırken, özellikle IŞİD'e karşı verilen mücadelede aktif rol oynadığı belirtildi. Ayrıca PKK ve YPG'nin Türkiye sınırları içinde çeşitli terör eylemleri gerçekleştirdiği kaydedilen raporda, son 2 raporda yer verilmeyen "Türkiye'nin YPG'yi PKK'nın uzantısı olarak gördüğü" ibaresine bu kez yer verilmesi dikkati çekti.
SUUDİ ARABİSTAN VE BAE’YE ÖVGÜ
Raporun Suudi Arabistan bölümünde ise Riyad yönetiminin terörizm ve radikal gruplar ile mücadele konusunda ABD ile yakın iş birliği yaptığı ve özellikle İran ve Hizbullah örgütüne karşı etkili adımlar attığı belirtilirken, diğer taraftan ülke içinde terör suçlamalarıyla birçok muhalif aktivist ve din adamını tutuklamasına da vurgu yapıldı. Bunun yanı sıra raporda insan hakları ve terörizm ile mücadelede övülen Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın, Yemen ve diğer ülkelerdeki silahlı örgütlerle yaptığı iş birliğine yer verilmedi.
Teröre destek veren ülkeler kısmında ise geçen yıllarda olduğu gibi bu sene de aynı ülkeler yer aldı. İran, Sudan, Suriye ve Kuzey Kore “terör sponsoru” olan ülkeler kategorisinde gösterildi. İran’ın bölgede ve dünya genelinde terör örgütlerine maddi kaynak aktararak zararlı faaliyetlerde bulunduğu belirtildi.
ASIL TERÖR DESTEKÇİLERİ LİSTE DIŞI BIRAKILDI
İnsan hakları ve terörizmle mücadelede Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikler’ine övgüler düzülen raporda, söz konusu iki ülkenin Yemen, Libya ve diğer bölgelerde silahlı örgütlerle yaptıkları iş birlikleri göz ardı edildi. BAE ve Suudi Arabistan’ın Yemen iç savaşına müdahil olması yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olurken, krizin daha fazla derinleşmesine ve istikrarın sağlanmasının önüne geçilmesine neden oldu. Ayrıca BAE’nin Libya’da Birleşmiş Milletler ve pek çok ülke tarafından tanınan Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne karşı savaşan, savaş suçundan ötürü 2 farklı ülkede 3 farklı dosyandan yargılanan General Hafter’e destek vermesine ilişkin de herhangi bir açıklama yer almadı.
Terör gruplarına destek veren ülkeler arasında Sudan, Suriye, İran ve Kuzey Kore gösterilirken, Libya’da darbeci Haftere destek veren Fransa, Mısır, Yunanistan ve pek çok ülke daha liste dışı bırakıldı. Raporda, BM’nin Libya’ya silah satışını yasaklamasına rağmen, ABD’nin sadece Fransa’ya sattığı silahların Hafter’e satılmasına ilişkin de herhangi bir açıklama yer almadı.
Öte yandan ‘Terörizm 2019 Ülkeler Raporu’nu yayımlayan ABD Dışişleri Bakanlığı’nın görmezden geldiği bir nokta da ‘ABD’nin teröre destek veren bir ülke’ olması. Zira Amerika Birleşik Devletleri, 2015 yılından beri uluslararası kamuoyunun terör grubu olarak gördüğü PKK’nın Suriye uzantısı olan YPG’ye destek veriyor. Türkiye’de terör faaliyetlerinde bulunan YPG/PKK’nın ABD’den destek görmesi Ankara’nın yoğun tepkilerine neden olmuş ve Washington, YPG’nin ismini SDG olarak değiştirdiği açıklamıştı. Değişen ne teröre destek veren ülkeler ne de yönetimler oldu. Terör sponsoru olan ülkeler aynı şekilde devam ederken, sadece terör örgütlerinin isimleri değişti.
İran, Sudan, Suriye ve Kuzey Kore rapora eklenirken Batılı Fransa ve Yunanistan’a tolerans tanınması, Çin hamlesi olarak yorumlanıyor. Zira Çin’in etki alanına giren bir Avrupa istemeyen ABD, Avrupalı ülkeleri kendi yörüngesine çekmeye çalışıyor. Bu bağlamda terör raporunda tanınan toleransla ABD, Avrupalı ülkeleri yanına çekme işleminin başarılı olup olmayacağı ilerleyen günlerde ortaya çıkacak.